Ben geldim... Sınavdan yeni geldiğim için bugün yazabildim bölümü umarım beğenirsiniz keyifli okumalar 😘😘😘😘😘😘😘😘😘
Beni saran kollara daha çok sokuldum. Aşık olduğum kokuya ve sıcaklığa biraz daha sığındım.
En son uçakta uyuya kaldığımı hatırlıyordum.
" Asaf..."
Asaf," Uyu güzelim, geldik zaten. "
" Tamam. "
Asaf," Uykucu mu olmuş benim güzel karım çok mu yoruyorum seni. "
Asaf, omzuna öpücük bırakırken, başımı iyice boyun girintisine gömdüm. Kendimi yorgun hissediyordum. Asaf, beni yatağa yatırdığında tenime değen soğuk çarşaflar ile gözlerimi açmaya çalıştım. Asaf, geri çekilmeye çalışınca kollarımı daha çok sıkıp onu üzerime doğru çektim.
" Nereye gidiyorsun yanımda kal. "
Asaf," Bir yere gitmiyorum nefesim, duş alıp geliyorum hemen. "
Homurdanarak kollarımı boynundan çektiğimde Asaf, gülerek dudaklarıma kısa bir öpücük bırakıp geri çekildi.
Asaf," Seni daha ne kadar çok sevebilirim bilmiyorum. Bu öyle güzel bir duygu ki bazen delireceğimi düşünüyorum. "
Benim güzel adamım ben zaten aşkından deli divane olmuşum, anlıyorum seni biliyorum çünkü bende senin yansıman olmuşum, hissettiğin duyguları her zerresine kadar bende yaşıyorum.
Biz iki deli aşık olalım...
Biz iki güzel sevgili olalım...
Biz iki güzel arkadaş olalım...
Birimiz hasta ise birimiz de ilaç olalım...
Aç kalalım, susuz kalalım, ağlayalım gülelim ama hep biz olalım, ne olursa olsun yeter ki biz olalım...
Yatağın çökmesi ve burnuma gelen erkeksi kokuyla gözlerimi araladım.
Asaf," Gel bakalım şu üzerindekileri çıkaralım böyle rahat edemezsin."
" Hımm, beni soymak istediğinden değil yani. "
Asaf," Sadece seni düşündüğüm için yoksa kocanın ne kadar uslu bir adam olduğunu biliyorsun. "
" Çok uslu benim kocam. "
Kıkırdadığımda Asaf, üzerimde ki tişörtü çıkarıp çıplak göbeğime öpücük bırakarak pantolonum düğmesini açtı.
Asaf," Gülüşüne öldüğüm. "
Asaf, pantolonuda çıkarıp bacağımı öptü. Ben beni giydirmesini beklerken Asaf, üzerime doğru uzanarak boynumu öpmeye başladı.
Tenime değen çıplak teninden onun da benim gibi yarı çıplak olduğunu anladım.
" Asaf, ne yapıyorsun aşkım, giydirsene beni. "
Asaf," Karımı seviyorum, çıplak uyumanı daha çok seviyorum, hem çıkaracağım şeyleri neden giydireyim ki? Sevmiyorum aramıza giren şu kumaş parçalarını."
" Balayına geldiğimizden beri zaten aramıza girmiyor şu kumaş parçaları değil mi doyumsuz kocacım. "
Asaf, başını kaldırıp çapkın gülümsemeyle yüzüme baktı.
Asaf," Bundan pekte şikayetçi değilsin ama. "
" Edepsiz adam. "
Koluna vurup gözlerimi kaçırdığım da gülerek dudaklarını dudaklarıma mühürledi. Önce aşkı aktı içime sonra da tenim onun teniyle bir oldu. Kalbimin eksik yanı tamamlamdı, ruhumun kayıp kısmı oluştu, ciğerlerimde ki yarım nefes tam oldu, ve ben onunla tek kalp, tek beden ve tek ruh oldum yine ve yine...
Gözlerimi açtığımda güneşin odamızı aydınlatan güzel ışıklarıyla gülümsedim. Düne göre daha iyi hissediyordum, yine buluntım vardı ama beni rahatsız edecek kadar değildi. Birşeyler yersem eminim geçerdi. Asaf'ın boynuna başımı gömüp güzel kokusunu içime çektim.
" Ölürüm senin güzel kokuna, hayatımın anlamı."
Boynunu öpüp geri çekilerek güzel yüzünü izledim. Asaf, homurdanarak belimde olan kollarını daha çok sıkıp başını tekrar boynuma gömdü. Bana tanıdık gelen odaya baktığımda bunun rüya olup olmadığını anlamak için kendimi çimdikledim.
Asaf," Ahhh, ne yapıyosun Azze."
" Ay Asaf, istemeden oldu valla bak, ben kendimi çimdikleyecektim yanlışlıkla sana yapmışım. "
Asaf," Şimdi sana ne yapmalıyım güzelim, benim bildiğim öperek uyandırılır insanlar ama benim güzel karımın yöntemleri farklı demek ki."
" Dedim ya yanlışlıkla oldu diye, hem sen bana kıyamazsın ki. "
Asaf," Kim demiş kıyamam gel bakalım sen şöyle madem öyle bende biraz ısırayım seni. "
" Ya bıraksana zaten senin yüzünden tatilin çoğu yatakta geçti. "
Asaf," Seninde bundan pek şikayetçi olduğun söylenemez, istersen anlatayım. "
Yüzüm kızarmaya başlayınca Asaf'ın kollarından zorla da olsa çıkıp yataktan kalktım. İlla utandıracak beni pis despot adam. Asaf, sırt üstü uzanıp yoğun bir şekilde beni izlemeye başlayınca çıplak olduğumu hatırlayıp küçük bir çığlık attım.
Asaf'ın yerde olan tişörtünü hemen giydiğimde Asaf, küçük bir kahkaha atarak beni izliyordu.
Asaf," Anlamıyorum kaç defa çıplak gördüm seni ama yine utanıyorsun. Benden utanmanı istemiyorum. "
" Bilmiyorum, aslından utanmıyorum ama böyle birden karşında çıplak olunca elimde değil işte. "
Tişörtün etek uçlarını biraz daha çekiştirip pencereye doğru ilerledim.
Gördüğüm manzara ile önce küçük bir şaşkınlık yaşadım sonra çığlık atıp yerimde zıplalayarak hemen pencereyi açtım.
" İnanmıyorum buraya geleceğimizi hiç düşünmemiştim. "
Asaf," İlk geldiğimizde çok beğenmiştin, bende söz vermiştim seni bir daha getirmek için. "
Buraya geldiğimizde kış ayındaydık. Her yerde kar vardı ve nehir donmuştu, o kadar güzel bir manzarısı vardı ki bir ömür burda yaşayabilirdim.
Asaf, sırtını yatak başlığını dayamış bir şekilde beni izliyordu.
Onu doğru ilerlediğimde benim için yuva olmuş kollarını açtı. Yatağa çıkıp kucağına oturarak yuvana, evime sığındım hemen. Asaf, kollarını belime sarıp daha çok göğsüne bastırdı.
" Çok teşekkür ederim aşk, beni o kadar mutlu ettin ki, seni seviyorum seni çok seviyorum. "
Asaf," Teşekkür etmene gerek yok güzelim, senin bana verdiğin mutluluğun ve sevginin karşılığında ne yapsam eksik gelir. "
Parmaklarımla güzel yüzünü okşayıp yüzünün her yerini öpmeye başladım.
" Aynı şey benim için de geçerli. Senin yanında o kadar mutluyum ki, bazen diyorum daha çok mu dile döksem seni sevdiğimi, ne kadar söylesem de eksik kalıyor içimdeki sevgiyi ve aşkı kelimere dökmek. "
Asaf," Sözcükler eksik kalıyor aşkımızı anlatmaya, bunu en güzel dile getiren gözlerimiz aslında. Dilimiz ne kadar telaffuz edemezsede gözlerimiz bunu anlatmayı çok güzel başarıyor. "
