7.Bölüm ► Expressionless ◄

506 32 8
                                    

Multimedia ile okuyun.

Vücudum karıncalanıyordu.Bu iyiye işaret değildi.Çünkü ne zaman böyle olsa başıma kötü bir şeyler geliyordu.Justin'in buraya doğru geldiğini görünce vücudum daha çok karıncalanmaya başladı.Kapıyı açmak için elimi uzattım.Daha arabanın kulpunu kavrayamamışken araba büyük bir sarsıntıyla çalıştı.Tekerlekler çığlık atar gibiydi.Yanımda duran kişi direksiyonu ters yönde kırdı ve Justin'i sollayarak yarış pistinde hızla ilerledi.İnsanların dengesiz ve belirsiz halleri beni çileden çıkarıyordu.

Kaşlarım istemsizce çatıldı."Ne yaptığını sanıyorsun?Arabayı durdur,ineceğim."

Başımı bagajın penceresinden arkayı görebilecek şekilde çevirdim.Justin küfür yağdırıp kendi aracına doğru koşarak ilerlemişti.Önüme döndünce onun yüzünü yan profilden kısa süreliğine inceleme şansı buldum.

Sesimin tonunu biraz daha arttırarak"Beni duyuyor musun sen?Arabayı durdur dedim!"

Sanki söylediklerimi duymuyor gibiydi.Bir kulağından giriyor öteki kulağından çıkıyordu.Dudakları yana doğru kıvrıldı."Sen yeni gördüğün kişilerle böyle mi tanışırsın?Ben Joseph.Ama sen bana Jess'de diyebilirsin." sinirleniyordum ve korkuyordum.O sinsi yüzüne yakışacak bir sıfat olduğunu hiç sanmıyorum.Sinirlenince istemsiz bir şekilde gözlerim dolardı hep."Beni rahat bırak lütfen."

"A-o yoksa ağlayacak mısın prenses." Dedikleri gözyaşlarımı çok daha zorluyordu.Ben böyleydim.Sinirlenince ağlayan tiplerdendim.Ama bunun duygusallıkla bir ilgisi yoktu.Sinir ve adrenalininin oluşturduğu bir şeydi.

Arabayı yolda sürmeye devam ederken sürekli zikzaklar çiziyordu.Zemini bir tuval gibi kullanıp üzerinde desen çizermişcesine sürüyordu bu lanet aracı.Her hareketinde kalbim anlık bir duraksama yaşıyordu.Çaprazdan gelen porsche önümüzü kesince ani fren yapmak zorunda kaldık.Saçlarım önüme doğru savruldu.Justin önümüzü kesmişti.

Kafamı büyük bir sarsıntıyla cama çarpmıştım.İçimden bir ses çarptığım yerin kısa sürede moraracağını söylerken Justin ışık hızıyla oturduğum koltuğun kapısını çoktan açmıştı.Şansına Joseph arabanın kapılarını kilitlememişti.Kafamı ona çevirdiğimde sinirden köpürmek üzereydi."Ne halt ediyorsun burada!?Çabuk in aşağıya!" benim ayaklanıp inmemi beklemeden beni arabadan dışarı çekiştirdi.Onunla ne zaman karşılaşsam bana karşı kullandığı ifadesi her seferinde aynı oluyordu.

Öfke.

Arabadan indiğim anda Elissa'nın koşarak buraya geldiğini gördüm,olaya müdahale etmek için geç bile kalmıştı.Justin sinirle gözlerini devirdi.Tuttuğu kapıyı geri sertçe çarptı.Çok hızlı hareket ediyordu.Onun bu hızına yetişememek beni bazen çok sinir ediyordu.

Kısa bir bakış attı ama yüz ifadesi bu sefer olduğundan çok daha ifadesizdi.Joseph'in olduğu yere ilerledi.Joseph sanki bunları önceden belirlemiş gibi bir tebessüm takındı.Ve oda bu olaya dahil olmak üzere dışarı çıktı.Vücudum titriyordu çünkü olacaklardan korkuyordu bedenim.Birbirlerini yumruklayacak şekildeydiler.

Erken konuşmuşum.

Justin öfkesini kontrol edemeyip Joseph'in çenesiyle gözünün olduğu bölgeye sert ve acımasızca bir yumruk geçirdi.Aniden olan bu şeyden dolayı attığım çığlığı önlemek için ellerimle ağzımı sımsıkı örttüm.Ve bir tane daha,tekrar ve tekrar yumruk attı.Joseph gücünü topralamaya çalışıp sert zeminden yukarıya doğru ayaklanınca Justin'in dudak bitimine sert bir yumruk geçirdi.

Hafif sendeleme dışında pek bir etkisi olmamıştı Justin'de.Burada durup şok geçirmeye devam etmek yerine yanlarına ilerledim.Justin'in deri ceketini çekiştirmeyi denedim.

Trouble (Justin Bieber FanFiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin