Ö.L 17

77K 3.8K 1.4K
                                    

Bu bölümü söz verdiğim üzere @sumeyyeozkan1217 'a ithaf ediyorum. Umarım beğenirsin :D

Multimedia da kütüphaneden bir kare var yardımcı olur :))

İyi okumalar.

"Emin misiniz peki boş olduğuna?"

"Boş ve dolu kelimelerini ayırt edebilecek yaştayım."

"Ama nasıl olur böyle bir şey? Dün kendimiz gidip konuşmuştuk." Özge'nin fikirlerine katılıyordum. Olacak şey değildi. Dün bu saatlerde gördüğümüz kanlı canlı adam nasıl olurda mallarıyla beraber ortalıktan kaybolabilirdi. Üçümüzün birden hayal görme olasılığı ise yüzde sıfır denilebilecek kadar azdı.

"Sizce adam katille işbirliği içinde miydi?"

"Bilemeyiz, ihtimaller arasında var" daima bizden bir adım önce oluyordu. Yaşlı adamı bilerek mi oraya koymuştu diye düşünmeden kendimi alamıyordum. Açıkçası katilimiz cinayet işleme hobisine dalga geçmeyi de eklemişti.

"Sen ne söyleyecektin, Elisa?" Umut'un sorusuyla ilgimi toplamaya çalışıyordum.

"Sabah on gibi o bahçemdeydi" aynı dakikaları hatırlayınca ürpermiştim. Keşke iki, üç dakika bakışmak yerine direkt olaya girerek yanına inseydim diye geçiriyordum aklımdan. En azından şansımı deneyebilirdim

"Kim?" anlamaz gözlerle bakışlarını yüzüme dikmişti Umut. Konuşmasında ciddi olduğunu anlayınca devam ettim.

"O işte, katil!"

"Ne, ciddi misin?"

"Ne yazık ki evet." yok birde bu halde polise yalan ifade verecektim.

"Bunu şimdi mi söylüyorsun! Kalk gidiyoruz!" umduğumdan ağır tepki vermişti. Kızlar bile daha normal karşılamışlardı.

"Nasıl, nereye gidiyoruz?"

"Merkeze robot çizim çizdirmeye. Görüyorsun ve bize söylemiyorsun"

"O kadar görmedim ki. Sadece gözleri açıkta kalacak şekilde yüzünü saklamıştı." geçte olsa görmeye hazır olmadığımın farkındaydım. Ondan olabildiğince korkuyordum.

"Saç?" Umut'un heyecanı yerini meraka bırakmıştı.

"Maalesef göremedim. Kapüşon giyip şapkasını örtmüştü." elindekilerinin yine boş işler olmasını istemiyor gibiydi. Hepimiz elle tutulur şeyler istiyorduk oysaki.

"Olmadı işte bu. Peki kıyafetleri nasıldı? Suçlu profilinin kafamızda oluşması gerek."

Simsiyah giyiminden ve seçemediğim kumaştaki pantolonundan bahsetmiştim kısaca. Bizim gibi Umut'ta bir sonuca varılamayacağını anlamıştı.

"Evinizin bulunduğu sokakta güvenlik  kamerası var mı diye araştırma yapacağım. Bu seferde depodaki yaşlı adam gibi olmaz değil mi?" gözleri sırasıyla üçümüzün üzerinde geziyordu. İnanmamıştı bize. O adamı ortaklaşa uydurduğumuz hayal ürünü sandığına emindim.

"Siz bulamamış olsanızda ikiside doğru" benim yerime Özge savunmuştu hakkımızı.

"Kantinden bizden başka bir kaç masa doluydu ve her masada birer çift göz bize daha doğrusu Umut'a bakıyorlardı. Umut ise bakışların farkındaymış fakat umursamaz gibi bir kimliğe bürünmüştü. Lisede eli boş dolaşan, kendini kötü polis sanan biri varken insan nasıl olurda hiçbir şey olmamış, her şey yolundaymış gibi davranabilirdi?

"Biz görevimizi en iyi şekilde yapıyoruz. Nedense size güvenemiyorum bir türlü"

"Güvencenize falan ihtiyacımız yok. Eğer siz bulamayacaksanız söyleyinde daha fazla yıpranmadan olaya el atalım malum lafla peynir gemisi yürümez değil mi?" karşılık vermemle Alin ve Özge'nin şaşırmış gözlerle baktıklarını hissediyordum. Daha çok memnuniyet bakışları gibiydi.

ÖLÜM LİSESİ(BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin