Takip

5.1K 103 7
                                    

Multimedia Su var

Kızın evinin adresini sordurtmamdan bu yana tam 2 ay geçmişti ve artık kızı görmeden duramıyordum. Nasıl bir duyguydu lan bu. Ben kızdan kaçmaya çalıştıkça kıza daha çok bağlanıyordum.

Su izlendiğini bazen anlıyor ki arkasına dönüp bakıyor ama ben kendimi gizledigim için beni fark etmiyordu. Yine onu takip ediyorum. 2 aydır neredeyse sadece onu izliyordum ve neredeyse hiç yemek yemiyordum. Arada sırada Rüzgâr bana zorla yemek yediriyor. Rüzgâr benim çocukluktan arkadaşım. Bu sebeple bazı şeylerin farkında olmalı ki bana zorla yemek yediriyor.

Yine Su'yu takip ediyorum. Ama bu gün farklıydı. O fazlasıyla yorgundu. Tabi 2 gün üst üste devriye yapınca böyle olur. Ah be kızım sen kim 2 gün devriye yapmak kim. Niye kendini bu kadar yoruyorsun ki. Ben bunları düşünürken yanına birisi yaklaştı ve onunla konuşmaya başladı.

" Naber güzelim. "

" Olum bak iki gündür hiç uyumadım. Sokaktaki piçlerin peşinden koştum. Bak git acısını senden çıkarmayayım. "

" Oooooo atarlı giderli tamam ben buna da razıyım. "

Bu dediklerine sinirlenmiştim. Tam atak yapmaya hazırlamıştım ki Su bir anda adama yaklaş anlamında parmaklarını salladı. Adam da yanına geldi. Ben ve adam daha ne olduğunu anlamadan Su sarkıntılık yapan adama kafa attı. İşte buna çok şaşırmıştım.

Ama o bununla da yetinmedi. Adamın yerde olduğunu fırsat bilip hemen üstüne atladı ve öldüresiye yumruk atmaya başladı. Saat gece olduğu için kimse yoktu. Onun bu hallerini çok seviyordum. Birkaç defa daha böyle adam dövdüğünü gördüm. Hatta bir defasında bir kadın ona küfür etti diye kadını hastanelik etti. Kadını elinden zor aldılar.

🌿 4 gün sonra 🌿

Artık kararımı vermiştim. Ben Su'ya aşık olmuştum hem de öyle böyle değil. Ve onun benim olmasını sağlayacaktım. Ister zorla ister güzellikle.

Su'dan

İki aydır sanki arkamda biri beni takip ediyormuş hissine kapılıyordum. Ama devriyelerim sürekli gece olduğu için uykusuzluktandır diye hep geçiştirirdim.

Yine devriyem bitmişti ve eve doğru yürüyordum. Polis olmayı tam 9 yaşında istemiştim. Yaşım ilerledikçe yani 12-13 yaşlarına gelince hep polislik hakkında araştırma yapamaya başladım.

Ailem ilk başta itiraz etmişti. 9 yaşında olduğum için beni kale almamışlardı. Ama ben kararlıydım. Bu konu hakkında araştırma yapmaya başlayınca ciddi olduğunu anlayıp karışmadılar.

Issız sokakta yürürken korkmamıştım. Zaten öyle ufak şeylere korkacak kiz değildim. Gece oldugu icin kimse ortalikta yoktu. Ben de zaten fazla takmıyordum. Şu an istediğim tek şey bir an önce eve gidip uyumak istiyordum. Çünkü iki gün üst üste devriye yapmıştım.

Ama bir anda önüme bi piç çıktı. Bana sarkıntılık yapmaya başladı. Onu uyarmama rağmen beni dinlemedi. Ama ben onu uyarmıştım. Dimi ama. Bu beni dinlemeyince bende sistemler attı. Ona yaklaşması için elimle ona işaret yaptım.

Salak o da geldi ben de sistemler attığı için ona kafa attım. O yerle yiyişmeye başladı. Ama ben ona daha fazlasını yapmak istiyordum. O yüzde  yerde öldüresiye yumruk atmaya başladım.

Bu olayın üstünden 4 gün geçmişti. Devriyem bu gün yoktu ama emniyette işim vardı ve onu halletmek için hazırlanmaya başladım.

 Devriyem bu gün yoktu ama emniyette işim vardı ve onu halletmek için hazırlanmaya başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Siyah pantolon, yeşilimsi kazak ve beyaz converselerimi de giyip evden çıktım. Emniyet evime yakın olduğu için araba kullanmayı tercih etmeyerek yürümeye başladım.

Evim sahile yakın olduğu için sahil yolundan gitmeyi tercih ettim.

İşim acele olmadığı için biraz oturup deniz havasını içime çekerek düşünmeye başladım. Son kaçırılma olayında acaba kiz neden konuşmuyordu? Evet kızı bulmuştuk ama kiz bir türlü konuşmuyordu. Ben bunları düşünürken telefonuma mesaj geldi.

" Kendine dikkat et (!) "

Bu mesajdan sonra beni gülme tutmuştu. Etraftaki insanlar bana aval aval baksalarda ne onları ne de mesajı umursamıştım. Çünkü defalarca 8 yıllık meslek hayatımda birçok olayda tehdit mesajı geldi. Bunu da umursamadan yoluma devam etmeye başladım.

Satte baktığımda sahilde 1 saat kaldığımı fark ettim. Hızlı adımlarla 4 gün önce adam dövdüğüm sokağa girdim. Hızlı olmam korkmam anlamına gelmiyordu. Sadece işimi çabuk bitirmek istiyordum.

Sokağın başına geldiğinde arkamda birisi olduğunu hissettim ve arkamı dönmek için yeltendiğimde enseme sert metal bir cisimle vurulduğunu anladım.

Uyandığımda arabanin içinde olduğumuzu anladım. Arka koltukta yatar vaziyetteydim. Boyum uzun olduğu için ayaklarım koltuktan sarkmıştı.

Kafamı kaldırmaya yeltendiğimde başımın ağrıdığını anladım. Acıyla ağzımdan ufak bir inilti çıktı. Şoför koltuğunda oturan adam hemen bana döndü.

Bu kim- bir dakika bu bu iki ay önce sahada bana mal mal bakan kişiydi.  Arabayı kenara çekip yanıma geldi. Başımı eliyle tutmaya çalıştı.  Ama ben izin vermedim. Tamam ama bu adamın benle ne işi vardı.  Neden veni kaçırmıştı. Ben bunları düşünürken konuşmaya başladı.

" Su başın hala ağrıyor mu? "

Sinirle cevap verdim.

" Sanane. Beni neden kaçırdın? Başıma neden silahla vurdun? En önemlisi adımı nerden biliyorsun?"

" Seni neden kaçırdığımı daha sonra öğrenirsin. Başına neden silahla vurdum çünkü direk aklıma o geldi ki bunun için üzgünüm. Adını ise seni araştırarak buldum ki bundan kolayı yoktu. Ayrıca evet iki aydır takip ediliyordun ki o kişi de bendim."

" Beynine sokayım senin mal. Lan sen benim kafama beni bayıltmak için vurmamışsın ki beyin nöronlarımı öldürmek için vurmuşsun ki bunu sana ödeditirim. Ayrıca neden iki aydır beni takip ediyordun? Evin mi yok?" 

Bu dediklerim sanki çok komikmiş gibi bir de kahkalarla güldü. Ama Allah'ı var gülünce çıkan gamzeleri onu çok yakışıklı gösteriyor.

" Tamam hadi yeter bu kadar şaka. Beni evime götür." Dediğimde araba durdu. Ben de yola geldi zannediyordum.

" Seni şaka olsun diye kaçırmadım. Ve işte evin. Bundan sonra benle benim yanımda yaşayacaksın." Ne diyo lan bu. Yok onunla yaşayacakmışım da yok evim bundan sonra burasıymış da.

" Yok devenin bale pabucu. Ne diyosun lan sen indir beni evime gidicem ben." Dediğimde arabadan indi ve arkaya geçip yanıma oturdu.

" Şimdi ister güzellikle bu arabadan inersin ister zorla ben indirmesini bilirim."

" İnmiyorum lan. İndir nasıl indiriyosun bakalım." Dememle kafamı cama çevirdim. Çevirmemi fırsat bilerek ağzıma peçete koydu. Lan mal madem yanında varmış neden kafama silahla vurdun. Ben bunları düşünürken gözlerimin ağırlaştığını hissediyordum. Hayır kendimi bırakmamam lazım ama bu pek mümkün değildi.

İlk AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin