1.BÖLÜM

11.9K 115 24
                                    

(Multimedia da Hande ve Zeynep Bastık~ Her yerde sen şarkısı var)
Selam! Yeni kitap yazmak istedim. İnşallah beğenirsiniz ve beni yalnız bırakmazsınız. Tekrar söylüyorum kitapta +18 sahneler mevcuttur. Rahatsız olanlar lütfen okumasın!
İyi okumalar!

Ben Hande Soydan. Kardeşim gibi olan Masal ile birlikte yaşıyorum. Masal benim liseden beri arkadaşım. Annem ve babam ben daha 2 yaşındayken lanet bir trafik kazasında hayatlarını kaybetmişler. Onları maalesef hiç hatırlamıyorum...

-Hande! Handee! Hande uyansana ya işe geç kalıyoruz!
Başımda çirkefleşen arkadaşıma
-Yarım saat daha
Dedim. Pat diye yere düşmemle gözlerimi hızla açtım.
-Masal napıyorsun ya?
-Yok yarım saat falan! Bana bak 10 dakika içinde hemen kalkıp hazırlanıyorsun! Yoksa başından aşağı buz gibi su dökerim! Yaparım bilirsin.
-Ona ne şüphe canım? Yapmışlığın var! Allah'ım benim nasıl bi manyak arkadaşım var ya?
-Söylenme, Hadi!
Deyip odadan çıktı. Ben de kalkıp üstüme kırmızı göbeği açık bir tişört, altına da siyah bir şort giydim. Saçlarımı serbest bırakmayı tercih ettim. Ayakkabı olarakta beyaz spor ayakkabılarımı giydim. Söylediği gibi 10 dakika sonra psikopat arkadaşım geldi. O beni süzerken ben de onu süzüyordum. Üstüne beyaz göbeği açık tişört, altına mavi şort, saçları dağınık topuz, ayakkabısı ise benim gibi beyaz spor ayakkabıydı. Birbirimizi süzmeyi bırakıp evden çıktık. Bizim hâyâlimizdeki meslek hep veteriner olmaktı ve tabi ki bu hâyâlimizi gerçekleştirdik. Geldiğimizde hemen hayvanlara baktık. Masum masum bakıyorlardı bize. Allah'ım yerim ben bunları yaa! İyileşenlerin sahiplerini aradık ve alabileceklerini söyledik. Yaklaşık bir saat sonra gelip aldılar. Diğer tatlışlara bakarken kucağında yaralı bir köpekle mavi gözlü bir adam girdi. Hemen köpeği alıp ameliyata girdik. Hayvan düşmanı insanlar bu tatlı köpeği vurmuşlardı. Ameliyatta o minik bedeninden 2 kurşun çıkardım. Nasıl kıyabildiklerine anlam veremiyordum. Bu yaptıklarının iki katını onlara ödetmek gerek aslında! Minik köpek ile birlikte yaklaşık iki saat sonra ameliyattan çıktım. Mavi gözlü adam meraklı ve üzgün bir şekilde bana bakıp konuşmamı bekliyordu.
-Çok kan kaybetmiş. Vücudundan iki kurşun çıkardık. 1 hafta burda dinlenmesi gerek. Durumu kritik. 24 saati atlatabilirse, hayati tehlikeyi de atlatmış olur. Geçmiş olsun!
-Teşekkürler. Umarım atlatır. Çok tatlı bir şey bir de.
-Sizin köpeğiniz değil mi?
-Hayır değil. Ben yoldan geçerken onu yaralı bir şekilde buldum.
-Anladım. Merak etmeyin o bana emanet. Yaşaması için elimden gelen her şeyi yapacağım.
Gülümseyip "Tamam" dedi.
-Ama ben de merak ediyorum durumunu. Size ulaşabileceğim bir telefon numarası verir misiniz? Veya istemezseniz ben sonra tekrar gelebilirim. Bu arada ben Meriç.
Uzattığı elini tutup
-Ben de Hande. Tabi verebilirim telefon numaramı. İsterseniz gelip görebilirsiniz de...
-Tamam, çok teşekkür ederim.
-Rica ederim.
Meriç ile telefon numaralımızı birbirimize verdik. Sonrada vedalaşıp gitti. Bu adama kanım ısınmıştı. Belki de hayvanları sevdiği içindir, bilmiyorum. Sonunda akşam olmuştu. Masal ile eve gidip film izlemeye karar verdik. Komedi filmi açtık. Ben de öncesinde mısır patlattım.
Film bittikten sonra yorgunluktan kendimizi yatağa atıp uykunun kollarına teslim olduk.
🌸🌸🌸

Sabah yine Masal'ın cırlamasıyla uyandım. Ama bu sefer zorluk çıkarmadan kalktım. O minik bembeyaz köpeği merak ediyordum. Hemen hazırlanıp çıktık. Sonunda geldiğimizde hemen beyaz miniğin yanına gittim. Durumu gayet iyiydi. Çok şükür! Kahvaltı etmeden geldiğimiz için karnım aç olduğunu belli etti.
-Masal'ım ben çok acıktım.
-Ben de çok acıktım. Sen bu miniklerin yanında dur da ben hemen yiyecek bir şeyler alıp geliyim.
-Canımsın sen yaa!
Deyip koşup sarıldım.
-Tamam tamam yalakalanma!
Dudaklarımı büzüp
-Aşk olsun! Ben öyle bir insan mıyım?
-Maalesef öylesin tatlım.
Deyip Burnumu sıkıp gitti. O sırada aklıma Meriç geldi. Haber vermeyi unutmuşum. Tam Meriç'i arayacakken kapıda Meriç'i gördüm.
-Aaa Meriç! Ben de tam seni arıyordum. Hoşgeldin.
Meriç gülümseyip
-Hoşbulduk. Ufaklığı merak ettim de. Nasıl oldu?
-Ufaklık çok güçlü çıktı. Durumu gayet iyi. Ben 1 hafta dedim ama iki güne ayaklanır bu
-Çok sevindim. O zaman bunu kutlayalım mı?
-Nasıl?
-Akşam yemeğine çıkalım mı? Seni daha yakından tanımak istiyorum.
Meriç hoş çocuktu aslında 25 yaşıma geldim ama hâlâ hayatımda kimse yok. Belki de Meriç benim kaderimdir. Tanımaktan zarar gelmez.
-Olur çıkalım. Saat kaçta?
-Akşam 7 senin için uygun mu?
-Uygun.
-Tamam o zaman 7 de çıkalım.
-Peki nereye geliyim?
-Aslında ben seni alabilirim. Senin için de sorun yoksa tabi.
-Yok sorun olmaz. Ben sana evin adresini mesaj atarım.
-Tamam o zaman akşam görüşürüz.
-Görüşürüz.

AŞKIN KOLLARINDAWhere stories live. Discover now