K I Ş I N B A Ş L A N G I C I

6.8K 475 831
                                        

Bu bölümü yazarken parmaklarım koptu tam 1988 kelime oldu! Yazdığım en uzun bölüm bu bölüm. Yorum yapmayı unutmayın özellikle aralarda okurken tepkilerinizi yazarsanız çoook güzel ve eğlenceli olabilir :) Sizi seviyorum! 💗

                       • • • • • • • • • • • • •

Sabah ter içinde uyandım. Saat yediydi. Hava ne kadar soğuksa içim o kadar sıcaktı. Gördüğüm rüyayı tam net hatırlayamasam da korkutucu olduğundan emindim.

Bir kum saati. Büyük bir yılan. Bir kızın çığlıkları. Bir günlük. Bir yüzük. Ve bir oda.

Gördüklerim bunlardan ibaretti, ya da ben öyle hatırlıyordum. Kendimi toparlamaya çalıştım. "Sadece bir rüya" dedim kendi kendime, "daha fazlası değil"

Bugün Cumartesi'ydi ve boş günümdü. Diğerleri bugün Hogsmeade'ye gidecekti, ama ben ailemden izin alacak vakit bulamadığım için bu seferki geziye katılamayacaktım. Ama böylece daha rahat olabilir, boş olan okulun tadını çıkarabilirdim. Bildiğim kadarıyla herkes gidiyordu, özellikle Olive Hornby'nin gitmesi beni çok rahatlatıyordu.

Ben de son günlerde kütüphaneye gidip kitaplar okumaya kendimi adadığım için bugün de oraya gidecektim. Aslında bugün bir hedefim vardı. Sırlar Odası hakkında bir şeyler bulmak istiyordum. Aslında bunu neden yapmak istediğimi de bilmiyorum, Tom'a neden yardım etmek istediğimi de.. Ama en azından kendi adıma bu konu hakkında bir şeyler öğrenmenin zararı olmazdı.

Camdan dışarı baktım. Dışarıda kar yağıyordu. Noel'e iki haftadan az bir süre kalmıştı ve bu beni çok heyecanlandırıyordu. Yılın en sevdiğim dönemi buydu. Herkes hala uyuyordu. Ben de ortalık sakinken şimdiden çıkıp yağan karın tadını çıkarmaya karar verdim. Dolabıma sessiz adımlarla yürüdüm ve pijamamın üstüne bir palto geçirip merdivenlerden aşağıya doğru indim. Aşağıda çıtırdayan şöminenin dışında hiç ses yoktu. Kapıyı açtım ve soğuk koridora adım attım. Sessiz bir yürüyüşün sonunda bahçeye çıktım. Bu aralar okulu keşfetmek istiyordum. Bilmediğim yönlerini öğrenmek istiyordum çünkü bu okulun sırlarla dolu olduğunu biliyordum. Belki de Sırlar Odası'nı keşfetmek istememin sebebi de buydu..

Ortak salonun camından da gözüken büyüleyici Kara Göl'ün yanındaki taşa oturdum ve donmaya yüz tutmuş Göl'ün yüzeyindeki görüntüme baktım. Neredeyse dört aydır okuldaydım ve gerçekten ilginç şeyler yaşıyordum. Ve yaşadığım her ilginç şeyin baş rolü de Tom Riddle'dı, ne tesadüf!

"Demek birileri burayı da keşfetmiş!"

Gelen sese otomatik olarak döndüm ve karşımda Tom'u gördüm. O da benim gibi pijamasının üstüne kabanını giymişti ve saçları karmakarışıktı. Ama benim gibi rezalet halde gözükmüyordu- tam tersi büyüleyiciydi.

"Sana da günaydın Allison"

İki saattir cevap vermeden suratına baktığımı fark etmemiştim. Kendime çeki düzen verdim ve konuşmaya çalıştım.

"Sana bunu yapma dememiş miydim?"

"Neyi?"

"Sessizce insanlara yaklaşmayı"

Sırıttı "Bu senin günaydın deme tarzın sanırım, ne kadar kabasın!"

Gülümsemekle yetindim. O sırada yanıma oturduğu için heyecanımı bastırmaya çalışıyordum.

"Hogmeade'ye gitmeden önce hava mı almak istedin?" diye sordum.

"Ah hayır, ben gitmiyorum"

"Neden?" diye sordum birden, ve anında pişman oldum.

V A R İ SDonde viven las historias. Descúbrelo ahora