XI.

28.3K 1.6K 165
                                    


Ellerimi arkamda bitiştirmiş, diğer çalışma arkadaşlarımla birlikte Ülker Bey'in odasında bekliyordum. Bu öğleden sonra Ülker Bey bizimle bir konuşma yapacağını söylemiş ve hepimizi öğle molasındaki paydostan sonra odasında istemişti. Sanırım gündüz ve akşam vardiyasındaki herkesi bu konuşma ilgilendiriyordu çünkü odada epey kalabalık bir grup olmuştuk. Kafenin kapıları kapatılmış, içeriye bir süredir müşteri alınmamıştı. Gerçekten son derece garip bir durumun içerisinde olduğumuzu hissedebiliyordum.

Bir sıkıntı mı çıkmıştı? Ülker Bey bir anda birkaç işçi birden çıkarabileceğine karar vermişti? Böyle bir durumda ilk kurbanın ben olacağına adım kadar emindim. Mutfağa benim verdiğim zararı başka kimse vermemişti bugüne kadar. İçime bir sıkıntı çöktüğünü hissettim.

"Merhaba arkadaşlar," diyerek odasına giriş yapan Ülker Bey hızlıca bizi başıyla selamladı. Kısa bir selamlaşma faslı oldu. "Sizleri apar topar çağırdığım için mazur görün ama maalesef son derece gerekli," diyerek sözlerini devam ettirdi.

Engin ile gergin bir şekilde birbirimize baktık. Ülker Bey masasına geçip koltuğuna otururken kaş göz işareti yaparak bir şey bilip bilmediğini sordum. Dudaklarını büzdü. O da en az benim kadar kovulacağından korkuyor gibi görünüyordu.

"Bildiğiniz üzere Kafka kafe yıllardır müşterisine olabilecek en iyi şekilde hizmet veriyor ve ben de tüm çalışanlarımdan son derece memnunum," dedi Ülker Bey ellerini masasının üzerinde kavuşturarak. Ardından gözlerini hepimizin üzerinde gezdirip boğazını temizledi. "Fakat üzülerek sizinle kafenin bu ay sonunda el değiştireceğini artık söylemek zorundayım. Son birkaç aydır döviz kurlarının sallantıda olması sebebiyle kafenin gelir-gider dengesi bozularak yerini hızlı bir iflas sürecine bıraktı. Her ne kadar daimi müşterilerimiz var olsa da, müşteri kaybımız sizin de fark edeceğiniz üzere gün geçtikçe artıyor. Kafe el değiştirdikten itibaren siz tüm değerli çalışanlarımla maalesef yollarımız ayrılacak. Bu işletmeyi satın alan kişi ise kendi çalışanları ile devam etmek istediğini belirtti."

Ülker Bey'in konuşurken sesi çatladı ve bir anda sustu. Şimdi bize bakmıyordu. Ben dahil herkes bir süre neye uğradığımızı şaşırarak Ülker Bey'in sözlerini idrak etmeye çalıştık. Bu bizim için tam anlamıyla bir felaket demekti. Burada çok uzun bir süredir çalışıyordum ve her şeyden önce işimi çok seviyordum. Beni her ne kadar yorsa da Kafka Kafe benim için evim kadar kıymetliydi. Patronum ve çalışma arkadaşlarım çok iyi insanlardı. Ve burası benim tek gelir kaynağımdı. Tek. Özellikle bu ekonomik krizde yeni bir iş bulmak, hele ki okulumla birlikte yürütebileceğim part-time bir iş bulmak benim için imkansız derecede zordu. Yüreğimde büyüyen sıkıntılarla birlikte, gözlerime yaşların battığını hissetmeye başladım. Yutkundum.

"Sizlere karşı kendimi çok mahcup hissediyorum," dedi Ülker Bey kırık bir ses tonuyla. "Ve en az benim kadar işinizi sevdiğinizi biliyorum. Bu yüzden kafe el değiştirene kadarki süreçte işimizi yapmaya devam edeceğiz ve bu ayki maaşınız ile birlikte tazminatınızı da alacaksınız. Bu süreçte de iş aramanız için bir fırsatınız olacak. Paranızı alacağınızdan şüpheniz olmasın. Kimseyi mağdur etmeyeceğime söz veriyorum."

Ülker Bey konuşmasını bitirdikten sonra tekrar başını kaldırdı ve hepimize genel bir bakış attı. "Herhangi bir sorusu olan var mı?"

Derin bir sessizlik oldu. Herkesin bir şey diyemeyecek kadar şaşırdığı yüzlerinden okunuyordu. Kafenin son zamanlarda daha az müşterisi olduğunun farkındaydık ama hızlı bir iflas sürecine gittiğini asla anlayamamıştık. Ben kendi adıma bunu düşünmemiştim bile. Belki de Ülker Bey elindeki tüm kozları masaya yatırıp tamamıyla bu çıkarıma varana kadar motivasyonumuzun düşmemesi için bizlerle hiçbir şey paylaşmamıştı. Ama böylesi daha kötüydü.

Mavinin Maviyle Buluştuğu ÇizgiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin