Güneşli bir Pazar sabahına vücudumu tamamen dinlendirmiş olarak uyanmıştım. Gökyüzünün güneşle kaplı olması bugünkü planlarım doğrultusunda ilerliyordu. Bir önceki akşam yatmadan önce Gülten abla bana bir mesaj atıp uzun uzun sitemler etmişti. Ne zamandır onu da boşluyordum, haklıydı. Vize haftası ve kafedeki işim tüm vaktimi aldığı için kendime bile doğru düzgün vakit ayıramıyordum. Neyse ki Pazar günüm tamamen boşa çıkmıştı ve bugünü evde geçirmeye hiç mi hiç niyetim yoktu. Yatakta bir süre boşlayıp telefonda takıldıktan sonra Gülten abla ile sözleştiğimiz saate kadar kahvaltı hazırlamaya karar verdim.
Doğrulup gerinerek esnedim ve ayaklarıma panduflarımı geçirerek yataktan kalktım. Üzerimde tweetyli şortum ve pijama üstüm vardı. Pijamalarıma bayılıyordum. Maaşımı alır almaz yaptığım ilk şey pasajlara girip beğendiğim pijamaları almak oluyordu. Sanırım aldığım kitaplar ve pijamalar yüzünden yaşıtlarım kadınlar gibi ayakkabı ve çantaya gerekli yatırımı yapamıyordum. Benim için pek de hayati ihtiyaçlar değildi.
Odamdan çıktığımda, Onat'ın evden gitmiş olmasını dileyerek mutfağa yollandım. Atışmamızdan bu yana Onat'ı evin içinde hiç görmemiştim. Sanki özellikle benimle karşılaşmamak için çabalıyordu. Belirttiği kira payını çalışma masasının üzerine bıraktıktan sonra koridorun banyo kısmından ileriye bir daha adımımı atmamıştım. Onat neyse ki mutfakta değildi. Pazar günleri evde mi yoksa dışarda mı olacağı hiç belli olmuyordu. Kendi kendime Onat hakkında düşünmemeye karar verdim ve canım bir anda çay istediği için küçük çaydanlığa su koyup ocağa yerleştirdim. Belki bugün kahvaltılıklarla kendimi geçiştirmek yerine bir şeyler hazırlayabilirdim.
Buzdolabını açıp neler yapabileceğime bir göz atarken, evde bir kapının açılma sesini duyarak yanağımın içini dişledim. Onat evdeydi. Hatta adım sesleri mutfağa doğru geliyordu.
Üzerinde bornozla mutfağa girdiğinde göz göze geldik ve beni görmeyi hiç beklemiyormuş gibi yüzünde anlık bir şaşkınlık ifadesi yakaladım. İkimiz de aynı saniyede gözlerimizi birbirinden kaçırdık. Bana hiçbir şey söylemeden dolabın önünden çekilmemi bekliyormuş gibi olduğu yerden dikildi. Hemen elime geçen kahvaltılık birkaç malzemeyi alıp masaya doğru çekildim.
"Kahvaltı hazırlayacaktım," dedim kuru bir sesle. Onat omzuna astığı havluyla saçlarını kurularken dolaptan bir kutu portakal suyu çıkardı. "Kahvaltı etmediysen sana da hazırlayabilirim?"
"Yok."
Sinirle soluyarak kahvaltılık malzemeleri tezgahın üzerine pat diye bıraktım. Ne diye uzlaşmaya çalışıyorsam? Onat buna değmezdi. Kibrinden bir gün boğulup giderse şaşmamak gerekirdi. Son derece pozitif bir güne uyandığımı kendime hatırlatarak ekmek sepetinden bir ekmek çıkardım ve tost yapmaya giriştim.
"Çayın altını bu kadar fazla açarsan çaydanlığı yakarsın."
Onat son derece soğuk bir şekilde bana bakmadan mutfaktan çıkıp gitti. Değerli çaydanlığına zarar gelmemesi için ocağı en kısık seviyeye getirdim ve kaynamaya başlayan suyu demleyerek kendimi sakinleştirdim. Bugün güzel bir gündü. Bugün çok güzel bir gün olmaya devam edecekti. Başımı çevirip balkondan bulutların kapatmaya başladığı güneşe bakıp içimden bir küfür savurdum. Evren benden nefret ediyordu resmen!
Söylene söylene kendime bir dilim tost hazırlayıp çayımı masaya yerleştirdim ve sandalyeye kurulduğumda telefonumdan instagram hesabıma girdim. Girdiğim gibi Buğra'nın dün gece paylaştığı fotoğraf ana sayfamın en üst kısmında belirmişti. Fotoğrafı kocaman yaklaştırarak incelemeye koyuldum. Arkasında deniz vardı fakat karanlık olduğu için çok fazla belli olmuyordu. Üzerinde üzerine tam oturan yeşil renkte uzun kollu bir tişört, altında ise siyah kot pantolon vardı. Gülüyordu. Gülüşüne belki birkaç dakika uzun uzun baktıktan sonra içimi çekerek gülümsememi bastırmaya çalıştım ve tostumu yemeye koyuldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavinin Maviyle Buluştuğu Çizgi
RomanceÖğrenciliği ve garsonluğu eş güdümlü olarak yürütmeye çalışan Nazlı, kendi halinde tek başına yaşayıp giden bir kızdır. En yakın arkadaşı Engin ve uzun süredir platonik aşık olduğu Buğra ile doldurduğu küçük dünyası, bir gün çalıştığı kafeye gelen b...