ツ tatil

739 41 26
                                    

"Hadi hadi! Biraz hızlı olun!"

Heejoon sözleriyle erkekleri kırbaçlarken bavulları bagaja yerleştiriyorlardı. Eunae ve ben kenarda beklerken Heejoon hepsini dize getiriyordu.

"Yoonoh, sen şuradaki mavi ve kırmızı bavulu al. Youngoon! Hemen onu attığın yerden al ve düzgünce yerleştir!"

"Ne önemi var! Zaten gidince hepsini geri indiricez?"

"Kıyafetler kırışıyor aptal!" Eunae'nin söylediği şeyle Youngoon ona ters ters bakarak söylendi. Anlaşılan toz pembe hayalleri bitmişti.

"Yemin ederim aranızda en iyisi Yoonoh he!" Heejoon'un dediği şey ile Yoonoh bana bakmıştı. Göz göze geldiğimde geçen gün mora boyattığı saçlarını geriye atarak gülümsedi. Bende yamuk bir şekilde ona gülümsedim.

"Hadi gidelim, hazırız!"

Arabanın arka cam kenarına geçip oturdum. Yanıma Yoonoh, onun yanına Heejoon ve diğer cam kenarına da Doyoung oturmuştu. Youngoon bizden bir yaş büyük olduğu için ehliyeti vardı, okula geç başlamıştı. Ön koltukta hemen onun yanına da Eunae oturuyordu.

"TATİL BAŞLASIIN!" Eunae kurduğu cümlenin ardından radyoyu son ses açarken Yoonoh ve ben hariç diğerleri sevinç nîdalar atıyordu.

Biz onlardan farklıydık. Onlar eğlenmeyi, kahkaha atıp bunu herkese göstermeyi seviyordu. Biz ise; biz farklıydık. Biz sakindik. Onlar gençliğini zirvede yaşarken biz, biz sadece içimizde yaşayan o tatlı canavarı zamanı geldiğinde uyandırmayı seviyorduk.

Yoonoh sol kulağıma bir kulaklık taktığında irkilmiştim ama beynimin içinde geçen müzik ile mayışmış ve kendimi oturduğum koltukta biraz daha aşağı iterek rahat bir pozisyon almıştım. Aynı şeyi Yoonoh da yaptığında boylarımızı eşitlemişti. Onunkine göre küçük başımı, geniş omuzuna koyarak iyi bir yer edindim kendime. Kendi başını benimkinin üzerine koyduğunda hafifçe gülümsemiştim. Diğerlerinin çığlıklarına rağmen çok uykum gelmişti. Göz kapaklarımın ağırlığına dayanamayıp kapanan gözlerime engel olmadım ve kulağımda çalan Halsey-Angel On Fire şarkısına beynimde eşlik ederek kendimi uykunun yumuşak kollarına bıraktım.

+

"Shihyun ve Yoonoh uyuyor..."

"Bu ikili neden bu kadar masumlar?"

"Sus! Bizde masumuz Youngoon!"

"Tamam tamam, bir şey demedim."

"Ne oluyor burada?"

Etrafımda duyduğum sesler yerine sadece sol tarafımda bulunan Yoonoh'un cazibeli sesi beni uyandırmıştı. Yeni uyandığı için sesi çatlak çıkıyordu ve 6 saattir su içmediğimiz için muhtemelen benim sesim de öyleydi.

"Günaydın tüm yol boyunca uyuyan hanımefendi ve beyefendi(!)"

"Bu kadar iğneleyici olmak zorunda değilsin Eunae, sen de uyuyabilirdin."

Heejoon'un savunmasına karşın ikili tartışmaya başlarken oturduğum kenardan doğrulup ayağa kalktım. Güneş gözümü alıyordu, elimi bir şemsiye misali kullanacakken Yoonoh'un bedeni tam önümde durduğunda gözlerim eskisi gibi görmeye başlamıştı. Gözleri yarı kapanık bir şekilde iken beni gördü, elini saçlarına götürüp hiç karışık değilmiş gibi tekrar karıştırdı ve yarım ağızdan gülümseyerek fısıltılı sesi ile günaydın dedi. Gülümseyerek bende günaydın dedim. Çok sevimli görünüyordu. Diğerlerinden soyutlanmış bir şekilde birbirimize bakarken aramıza bir bavul girince kaşlarımı çattım.

"Herkes kendi bavulunu odasına taşıyacak." Eunae gülümseyerek baktığında ona gülümseyip bavulu yere indirdim ve kulbunu çıkarıp otele doğru yürümeye başladım. Yanımdan da Yoonoh yürüyordu. Beni izleyerek gülümsediğini hissedebiliyordum.

a note | jung yoonoh(jaehyun) ✓Where stories live. Discover now