Ö.L. 20

73.5K 3.6K 1.1K
                                    

Tüm haftasonumu yeni bölüm için harcadım. umerım beğenirsiniz :D Diğerlerine göre en çok bu bölüm uğraştırdı beni bu yüzdende geç geldi ve yetiştirmek için hızlı yazmak zorunda kaldım yazım yanlışı olabilir kusura bakmayın.

Bölümü isteği üzerine @dejavu4434' e ithaf etmek istiyorum yorumların için sağol :D 

Son bir konu daha var kitap kapağını yenilemek istiyorum ilgilenenler olursa mesaj atabilirler. İyi okumalar.

Multimedia'ya bakın mutlaka :D

“Özge mi?”

“Evet.”

“Nasıl olur? Özge intihar etmiş olamaz!” nasıl davranacağımı ne yapacağımı bilemiyordum.  Dört senelik kardeşim nasıl canına kıyabilmişti? Hayatta yaşama sevinci hiç eksilmeyen birinden beklenmeyecek davranıştı.

“Peki.. Peki, neden yapmış bunu?” gözlerimi Umut’a diktiğimde önümde duran dosyayı işaret ediyordu.

“Oku, kendin öğren.” Merakla bakışlarımı kâğıda indirdiğimde az önce dikkat etmediğim yazının içeriğine bakıyordum.

Kendimi hazır hale getirdikten sonra okumaya başladım.

“Özür dilerim, her şey için. Beni asla dinlemeyecektiniz. Böyle olması benim seçimim değildi. Çok üzgünüm.

Kimsenin canını yakmak istememiştim. Sadece şaka olacaktı. Olamadı ne yazık ki. Planımda bir yanlışlık vardı.

O gece Günce ile birlikte çamaşırhaneye inmiştik. Kötü sonuçlanmaması gerekiyordu. Sadece küçük bir şaka olacaktı. Tek kalmaktan korktuğu için onu çamaşırhanede yalnız bırakarak demir kapıyı üstüne kilitlemiştim. Yaklaşık yarım saat sonra gittiğimde orada yoktu. Gitmişti. Yukarı koridordan geçen birilerin Günce’nin çığlıklarına kulak verip yardım ettiğini sanmıştım. Gerçeği ise sonraki gece Elisa sayesinde öğrenmiştik. Korktuğum için kimseye söyleyemedim. Anlıyor musunuz? Suçlu durumuna düşmekten korktum.

Günce’nin bulunduğu günün sabahında henüz hiçbir şeyin farkında değilken Meyra’nın yüzündeki sivilceler için kullandığı şişeyi boşaltarak içine kaşındırıcı toz koyup üzerine su ilave etmiştim. Hepiniz Cenk’ten şüphelenecektiniz fakat iki şakam da tam bir fiyaskoydu. Onları ben öldürmedim. Ya da inanmak istemiyordum..” okuduklarımı dehşetle hafızama kazımaya çalışıyordum.

Özge gerçekten yapabilmiş miydi? Bana mesaj atan kişinin dalga geçtiğini kendisi söylemişti oysaki. Öyleyse birlikte yaptığımız kurmacalar neydi?

Bana mesaj atan kişinin Özge olmasına rağmen kendi kendini ele vermeye çalışmıştı. Ya arka bahçemde gördüğüm o ifadesiz surat..

“Bu kadar mı?” sesimi kendim duyabilecek kadar kısık sesle söylemiştim.

“Hayır.” diyerek benzer, arka sayfayı çevirmişti Umut.

Ve kaldığımız yerden devam ediyorduk.

“..Cenk ise piyangodan çıkmıştı. Elisa’nın dün gece bizim yanımızdan aceleyle ayrılmasıyla endişelenmiştim. Çalışma sürem bittiğinde kütüphaneye yanına çıkmıştım. Gördüğüm şey ise Cenk’in elindeki Elisa ve Umut’un basılmış olan onlarca fotoğrafıydı.

Komplo kurduğunu sanmıştım. Karşı çıkmaya kalkıştığımda sinirini iyice arttırmıştı. Ben böyle olsun istemedim.

Kolumu sıkarak canımı yakıyordu. Geriye doğru ittirdiğimde arkasındaki sıraya kafasını çarpıp yere doğru sendeledi. Ensesini de köşeye çarpmıştı. Korktum iyice artmıştı. Yine bilmeden birinin daha canına mı kıydım diye düşünürken nabzını kontrol etmiştim. Yaşıyordu. Ölmemişti. Sevinmemle birlikte kimseye gözükmeden oradan uzaklaşmıştım.

ÖLÜM LİSESİ(BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin