Salgın ( Kan Ve Damar ) Çelik Bilek (3)

Bölüm 27 ( Leyla ve Ülkü )

" Sende o kanı bozukluk olduğunun farkındayım. Ama beni biraz daha sinir edersen, şayet o adaleti çiğner. İki kaşının ortasına mermiyi geçiririm."

" Mehmet yakışıklı biri. Onun neden peşinde olduğunu biliyorum. Ama malesef kullanma süresi doldu. Yakında kendi elinle paşa paşa bana teslim ediceksin."

" Doğru, sen yakışıklı olduğu için seversin, ben sevdiğim için severim. Kusura bakma hata bende." Diyip göz kırptı. Ülkü Asiye'nin etrafında dönerek.

" Anlaşıldı. Kendine ve sevdiğine laf ettirmeyeceksin. Şimdi nasıl dövüşüyormuşsun onu görelim." Diyip gardını aldı. Asiye'de aynı şekilde. Asiye ilk hamelyi yapıp üzerine saldırdı.

Direk suratına yumruk salladı ama Ülkü tuttu. Asiye gülümsedi ayağının birini 360 derece döndürüp Ülkü'nün suratına vurdu. Ülkü bir kaç adım geriye gitti suratını tutarak.

Ülkü sinirlenip hemen tekrar saldırmaya başladı. Ülkü yumruk atar gibi yapıp karnına ayağının altıyla sert bir tekme attı. Asiye karnını tutarak yere diz çöktü. Yüzü kızarmış bir şekilde Ülkü'ye baktı.

" Ulan yine mi." Ülkü sırıttı.

" Daha önce de yemiş gibi söylüyorsun." Asiye yavaş yavaş ayağa kalktı.

" Evet dün akşama doğru." Asiye ayağa kalkıp Ülkü'ye baktı.

" Dur, önce sana bir soru sorucam."

" Söyle." Asiye karnını tutarak.

" Siz bu dövüş yeteneğini eğitim mi alıyorsunuz, kendiniz mi öğreniyorsunuz."

" Askerlerin çoğunluğu egitim alır. Ama bizim gibi rütbeliler kendisi öğrenir." Asiye kendine gelip.

" Tamam anladım. Sorun bizde."

" Efendim."

" Yok bir şey. Devam edelim." Asiye ve Ülkü tekrar gardını aldılar. Tekrar dövüşmeye başladılar. Birbirine giren Ülkü ve Asiye sert dövüşmektelerdi. Ülkü en son hamle yapıp Asiye'yi geriye iterek yere düşürmüştü.

Karşına baktığında Asiye'nin silahı düşmüştü.

Akçiçek Mehmet'i yavaş yavaş uyandırmaktaydı. Mehmet kendine geldiğinde etrafa bakmaya başladı. Akçiçek baktı.

" Abi iyi misin?" Mehmet başını tutarak ayağa kalktı.

" Ah iyiyim."

" Abi bize haber versene. Niye böyle tek başına gidiyorsun?"

" Size gerek yoktu da ondan."

" Ha belli bunu görebiliyorum." Mehmet ayağa kalktığında karşısında kafasına sıkılmış bir adam gördü.

" Lan!" Akçiçek Mehmet'e baktı.

" Noldu?"

" Burda adamı yakalamıştım."

" Konuşmaması için öldürmüşler o zaman." Mehmet yerdeki silahını aldı. Akçiçek omzuna dokunarak duvarı gösterdi.

" Bir de bu yazı var." Mehmet duvara baktı.

Yurt dışına açılmana şu anlık izin vermiyorum Mehmet. Ben kim mi yeni düşmanın, şunu unutma ben diğerlerine benzemem. Ayağını deng al. Seni istediğim zaman elde ederim.

Ülkü

Mehmet sıkılmış bir şekilde Akçiçeğe baktı.

" Al sana bir daha pisikopat sadist."