Rüya

20K 1K 69
                                    

"Beni... Bir zamanlar seviyorum dediğin adamı vurdun zerre canın yanmadı..."

"Senin için seni korumak adına yine vuruldum için soğumadı. Zerre vicdan azabı duymadın? "

"Ben buraya gelmiş sana diyorum ki Emre bir haltlar çeviriyor. Yurt dışına çıktıktan sonra çok değişti. Karşımıza sevgili adına kendi çalışanımı çıkardığı günden belli şüpheleniyorum diyorum. Sense kayıtsız kalıyorsun. Bana ne diyorsun öyle mi?"

"Evet, beni ne sen ne de aile sorunların ilgilendirmiyor..."

"Bitti!"

"Bitti. Senle olan bütün bağım şu saniyeden sonra son buldu. Artık mutlu ol. Karşında seni seven adam yok artık!"

"HAYIR!"

Elim kalbimde uyandığımda sıcak bir el kolumu tuttu. "Sevgilim."

"Bora..." Hemen Bora'nın beline sarılarak gözlerimi kapattım hala kalbim deli gibi atıyordu. "Bahar'ım kabus mu gördün?" Kocamdan istemeyerek de olsa ayrılarak başımı kaldırıp ona uykulu gözlerine baktım.

"Hayatımda gördüğüm en kötü rüya diyebilirim. Rüyamda beni bir daha sevmeyeceğine dair yemin ediyordun. Bense aptal gibi seni dinliyor hiçbir şey yapmıyordum..."

Bora gülünce kaşlarım çatıldı burada korktum diyorum adamsa gülüyor. "Bana bu sahne nedense çok tanıdık geliyor."

Ondan ayrılınca gözlerimi kıstım "Rüyamda birde Emre'nin bir haltlar çevirdiğini söylüyorsun? Bora bana doğruyu söyle günlerdir canın neye sıkkın neden Emre her aradığında onu tersleyip işim var diye kapatıyorsun?"

Bora yataktan çıkınca "Söylediğin gibi konuşmaları kafana çok takmışsın bu yüzden rüya görmüş olabilirsin." Beni öylesine geçiştirince bende yataktan çıkarak soluğu yanında aldım. Bana şuan düpedüz yalan söylüyordu.

"Hamile bir kadına yalan söylemeye utanmıyor musun? Hem doktor ne dedi stresten can sıkıntısından uzak dur demedi mi o halde neden bana olan biteni anlatmıyorsun?"

Bora bir daha geçiştirmek ister gibi saate bakıp "Saat sekiz olmuş bir an önce hazırlanıp şirkete gitmem gerekiyor. Sende hazırlan senide okula bırakırım." Dediğinde kollarımı göğsümde birleştirip omuz silktim. Bora da çocuk kandırır gibi küçük bir buse verip banyoya geçti. Bir ay oldu be adam ben kendim için değil Eda için söylüyorum ona yazık değil mi?

Senin o kardeş dediğin adam öz kardeşinin her gün daha fazla canını yakıyor. Bütün erkekler neden aynıydı. Bir kadını sevmek ona bağlanmak neden bu kadar zordu. Eda'nın o kızdan ne eksiği olabilir. Burnunun dibinde sana deli gibi aşık olan bir kız varken neden kaşar gibi... Neyse günaha girmeyeceğim. Bebeğim gidip hazırlanalım. Bugünde derse geç kalırsak kesin hoca bu defa ders almayacak.

Bora banyodan çıkınca bende girip elimi yüzümü yıkadım daha sonra da hazırlanarak kahvaltı masasına geçip tıka basa karnımı doyurdum. İçtiğim ilaçlar öyle çok iştahımı açıyordu ki her saat başı acıkıyorum bile diyebilirdim. Eda benim aksime gün geçtikçe daha çok zayıflıyor nerdeyse bir deri bir kemik hale dönüşüyordu. Abisi de bende çok üzülsek de ne yemek yiyor ne de doğru düzgün gülüyordu.

"Eda sınavlar haftaya başlıyor artık etüt dönemine mi geçsek." Bu gidişle Eda'nın bir dönemi uzayacaktı. "Bu yazı bütünleme sınavlarıyla geçireceğimi düşünüyorsun değil mi?" Tam öyle demesek de gibi gibi diyebilirdim. "Haklısın bugün okul çıkışı beraber kütüphaneye gidelim."

"Kızlar evde zaten bir kütüphanemiz var. Neden ev yerine okulda kalıyorsunuz?"

"Abi evde konsantrasyon olamıyoruz..."

"Eda, lütfen yengenin aklına şöyle şeyler sokma onun eve gelip dinlenmesi lazım. Bu yüzden okul çıkışı bir yerlere gitmeyi size yasaklıyorum."

"Bora, esir hayatı mı yaşayacağız?" Bora'ya telefon gelince masadan kalkmış. Bende Eda'ya bakıp somurtmaya devam etmiştim. Böyle hayat mı olur bir yerlerde bir eksiklik var ama ne? Eda ve ben somurturken konuşmasını bitiren Bora yanımıza gelerek önce Eda'nın sonra da benim saçımdan öpüp "Benim acil olarak çıkmam gerekiyor. Bahar'ım sizi şoför bıraksın sakın Eda'nın kullandığı arabaya binme..."

"Abi ya neden öyle söylüyorsun?"

"Güzelim kafanın yerinde olmadığını sende biliyorsun. Ve inan bana ne senin ne karımın ne de doğmamış bebeğimin başına bir şey gelsin istemem. Lütfen Eda aklım sizde kalsın istemiyorum. Şimdi söz ver bir süre araba kullanmayacaksın."

"Aşkım ben kullansam...."

"Sen asla acemi şoförsün geçen gün arabaya tosluyorduk sakın hafızandan silme bu sana iyi bir ders olarak kalsın."

"Tamam, ağabeyciğim yengem ve yeğenim emin ellerde bana güvenebilirsin..."

Bora bir şey söylemese de başını olumsuz anlamda sallamış bende ona kokulu öpücük göndermiştim. Kocam göz kırpıp gidince "Eda seninkinden bir haber var mı?"

Eda telefonu açıp bir foto gösterince gözlerimi devirdim. Her gün fotoğraf paylaşmaktan bıkmamış mıydı? "Kız sanki bilinçli olarak her gün fotoğraf atıyor. Bazen diyorum iyi ki aynı ülkede değiliz yoksa bu kızda saç falan bırakmazdım."

"Edacım şu Emre'nin buraya gediği geceye dair ne hatırlıyorsun?"

"Söyledim ya hiç ama rüyalar görmüştüm. O rüyaların hepsinde de kah öpüşüyoruz kah sarılıp yatıyoruz. Bir de şey rüyamda sürekli Emre konuşuyor sürekli bana bir şeyler anlatıyor."

"Eda bak benim aklıma ne geldi. Acaba o gecenin kamera kayıtlarını mı incelesek..." Eda'nın gözleri kocaman olunca bir şey söylemeden ayağa kalkmış. Bende hızla nereye gittiğini bildiğim için Bora'nın çalışma odasına sakin adımlarla yürümüştüm. Çalışma odasına girdiğimde Eda bilgisayarın başına geçmiş bir şeyler yapıyordu. "O günün tarihi... Evet... Tamam... Oh be kayıtlar silinmemiş. Yoksa çıldırırdım... Bahar biz o gece kaç gibi uyduk haberin var mı?"

"Dokuz gibi yemekten kalktık. Sonra biraz içtik falan derken bende ondan sonrası yok."

Bende de diyen Eda, kayıtları izlerken bende sandalye çekip yanına oturdum. "Bak abim senin kucağına alıp Emre'ye bir şeyler söylüyor..."

"Bora'nın yatak odası hariç evin her köşesine neden kamera koyduğunu hala anlamış değilim." Bu bir tür psikopatlık falan olmalıydı..." Baksana siz gözden kaybolunca Emre de beni kucağına aldı. Ve ben o anı hatırlamıyorum..."

"Tamam, dövünmek yerine üst katın kamerasını aç..." Eda hayıflanırken benim merakım daha çok artmıştı. Eda tak tak bir şeyler yaparak üst katın kamera kayıtlarını açtı. Emre odasına götürmüş fakat bir türlü çıkmak bilmemişti. "Kızım kaç dakika oldu bu neden çıkmadı?"

"Valla bilmiyorum. Sabah uyandığımda yalnızdım. Acaba yanımda sızıp kalmış olabilir mi?"

"Allah aşkına Eda kendini kandırmaktan vazgeç adam bir yudumdan fazlasını içmedi ki yanında sızıp kalsın. Sen saati biraz daha ileriye alsana..."

"Tamam, buraları hızlı geçiyorum..." Biraz derken epey ileriye almıştı. "Çıkıyor... İyi ama saat sabahın altısı... Bu zamana kadar benim yanımda mı uyudu?"

"Esnediğine göre bariz uyumuş... Eda yoksa aranızda bir şey mi geçti? Kızım iyi hatırla bir şey oldu mu?"

"Saçmalama ya bir şey falan olmadı. Olsa sabah uyanınca fark ederdi değil mi?"

"Kızım adam sarhoş değil üstelik de sevgilisi var. O halde ne demeye senin yanında sabahladı. Bence var ya Emre de sana boş değil ve bence ortalıkta bir şeyler dönüyor ve biz saf gibi kandırılıyoruz."

"Ne demek bir şeyler dönüyor Bahar, bildiğin bir şey varda bana söylemiyorsan yemin ederim yüzüne bakmam..."

"Ben bilmiyorum ama bilen birini tanıyorum. Merak etme bu gece ne yapim edip Bora'dan her şeyi öğreneceğim..."

Bu sır sonsuza kadar gizli kalmayacak...



HİÇBİR SIR SONSUZA KADAR GİZLİ KALMAZ...


KIZIL  👑 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin