17. Bölüm

110K 5.4K 475
                                    

Keyifli okumalar 🌼

___

Huzursuzca yerimde kıpırdanırken esen rüzgarla titreyen bedenime kollarımı sardım. Gerçekten de uyuyup kalmıştım anlaşılan. Üstümdeki ağırlık ve burnuma gelen parfüm kokusu ile gözlerimi açarken bunun bir hırka olduğunu gördüm. E bu Ata'nın hırkası. Kafamı kaldırıp yaslandığım kişiye baktığımda Ata olduğunu gördüm. 

Hızla doğrulurken taş merdivenden bir alt tarafa düşmüştüm. Bakışları bana dönen Ata bu halime gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken rezil olmuştum. "Gül gül çekinme"

Ellerini teslim olur gibi havaya kaldırdığında "Gülmüyorum ki." demişti ki buna kendi bile inanmazken elini uzatıp kalkmama yardım etti. 

Omuzlarımdan düşen hırkayı ona uzatırken alıp tamamen giymem için kollarımdan geçirmeye çalıştı. "Gerek yok gerçekten"

 Kafasını iki yana sallayıp bana bakarken cevap verdi "Titriyorsun. Hava esiyor giy işte." Hırkayı üstüme geçirip fermuarını kapatırken yakınlığından dolayı kafamı kaldırıp yüzüne bakamıyordum. "Kardelen nerde?" 

Eski yerine geçerken yüzünü sahaya döndü. "Sınıfa gitti. Eşyaları almak için. Son ders malum." Şokla açılan gözlerimle ona döndüğümde bakmasa da gülmüştü. 

"Ne? Nasıl son ders ya? O kadar uyudum mu ben?" Kafasını sallayıp bana döndü. 

"E sen?"

Tebessüm edip kolunu arkaya yaslarken cevap verdi "Kardelen yemek için çıkacaktı. Bende mola verip buraya gelince uyandırmasın diye yanına geldim işte." 

Üşüyen ellerimi hırkanı cebine atarken "Teşekkür ederim. Rahatsız etmişim seni de kusura bakma lütfen" 

Ciddileşerek bana bakmaya başlarken konuştu. "Rahatsızlık vermedin. İstediğim için yanındaydım. O yüzden özür dilemene de gerek yok Arya." 

Baştan aşağı beni süzerken yine gülümsedi "Yakıştı" Onun gibi bende üstüme bakarken utanmıştım. 

"Üstünden çıkarayım deme. Kardelen söyledi yanında hırka bir şey de getirmemişsin. Bilmiyor musun havalar bozdu iyice. Hiç itiraz istemiyorum şimdiden diyeyim." 

Kaşlarımı çatıp ona bakarken "Hiç öyle bakma da." 

"Senin de üstünde yok bir şey. Bu sefer de sen üşüyeceksin ama." 

"Üşümüyorum ben. Kolay kolay hasta olmam zaten merak etme." 

Sinirle mırıldandım "E tabi yağmurun altında bile maç yapıyorsunuz siz unutmuşum." 

"Ha izliyorsun yani?" 

Gerçekten salaktım yani. Gerçi tüm teneffüs boyunca orta boş boş oturup ne yapabilirdik izlemekten başka. "Teneffüslerde oturunca izliyorum yani oynayanları." 

Elinde çantalarımızla yaklaşan Kardelen ile birlikte Ata yerinde doğruldu. "Uyuyan güzelimiz uyanmış." 

Benimle dalga geçmesine göz devirirken ona parmağımı salladım sen görürsün demek istercesine. Çantamı bana verip yanıma otururken bilerek olduğunu anlayacağım şekilde konuşmaya başladı. 

"Kuzum ben seninle durağa kadar gelecektim ama babam gelecekmiş almaya. Seni de tek bırakmak istemiyorum ama. Aaa! Ata? Sen alt kapıdan çıkıyordun sanırım."

Ata adını duyup bize dönerken ben Kardelenin kolunu çaktırmadan çimdiklemiştim bile. 

"Evet. Neden?" 

Kolunu benden kurtarıp tamamen Ataya dönüp konuşmaya başladı. "Ya ne güzel işte. Arya bak Ata da oradan gidiyormuş."

 "Ya ,ya Kardelen."

 Hâlâ ona sinirle bakarken Atanın bize baktığını hissediyordum. "Çantamı alıp geliyorum. Beklersin burada beraber gideriz Arya." 

Kafamı çevirip ona bakarken itiraz edeceğimi anlamış gibi hızla çantasını almaya gitmişti bile.

 "Ya kardelen ne yapıyosun kızım? Denir mi öyle bir şey? Ya çocuk zorunluluktan kabul ettiyse? Öf ya!"

"Arya deli misin sen? Bizi dinlemiş zaten belli. Hem istemese ilk o der mi sence bunu? Biraz rahat ol lütfen. Hem zaten o alt kapıdan çıkmıyor mu? İlla ki beraber çıkacaktınız. Ben sadece uzaktan uzağa değil de yan yana çıkmanızı sağlıyorum yani. Sanki geçen sabah beraber gelmediniz" 

Kendini kurtarmak için konuşurken gülüyordu da.

" Daha içeri gidip beni burda bırakanı da unutmadım Kardelen Hanım." 

Kolunu omzuma atarken bir sır vermek ister gibi kulağıma eğildi." E kötü mü oldu sevdiğin beyin omzunda uyudun"

Hızla ona dönüp vuracakken anlayıp merdivenlere doğru koştu. Durup gülerek bana bakarken öpücük atmayı da ihmal etmemişti. 

"Görürüşüz bebeğimm. Akşama anlatıyorsun her şeyi. Yoksa gebertirim seni"

Kızsam da bende ona öpücük atarken üstümdeki hırkadan burnuma bugün çok kez gelen kokuyu içime çektim. Zilin çalmasıyla çıkan öğrencilerin arasından yanıma yaklaşan Ata ile ayağa kalkarken çantasını omzuna atıp konuştu. 

"E hadi çıkalım o zaman." Beraber okulun kapısından çıkarken aklımdan acısı da aklındaki de bir süreliğine uçup gitmişti bile.

🌙

İnstagram :maviruyasi_

Basketçi |                                              Yarı Texting/ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin