Bölüm 4

3.7K 359 379
                                    

Taehyung'un o güne dair en son gerçekçi anısı, etkinlikte bardağı kafasına dikmesiydi. Namjoon, Taehyung üzerinde bulabildiği ne kadar koz varsa itinayla bunu öne sürmekten kendisini hiç alıkoymuyordu. O gün de yine bir şeyler bulup onun canını sıkmayı başarmıştı. Taehyung için işin en kötü yanı artık sürekli aynı üniversitede olmalarıydı.

Namjoon ayrıca büyükannesinin bu aralar iyi olmadığından da bahsetmişti, küçüklüğünden beri Taehyung'u daha fazla sevdiği için Namjoon'un onu hiç sevmediğini biliyordu. Bir şey yapacaksa bu, kesinlikle büyükannesi için olmazdı.

Taehyung etkinlikte o anda kaç bardak içtiğini bilmiyordu ama bir yerden sonra önemi kalmış mıydı zaten? Hayır.

Sarhoş olduğu için sonraki anıları birbirlerinden çok kopuk ve bulanıklardı. Bulanık anılarından birisinde, birisinin yanına geldiğini hissedebiliyordu ama o kişi gözünde havada uçan bir kağıt gibi görünüyordu. Fakat bu uçan kağıt, ince görünmesine rağmen kendisini bir şeyler yapmaktan sürekli alıkoymuştu. Her an yere düşecekmiş gibi duruyordu ama güçlüydü.

Bir ara dünyası tamamen siyahlaştığında, yanında olan uçan kağıt iyice beyazlaşıp aydınlık bir şeye dönüştü. Taehyung o kadar siyahlık arasında böyle bir beyazlığın olmasına şaşırdığı için onu tutmaya çalıştı. Girdiği sıkı mücadeleden sonra, nihayet ona tutunabilmeyi, ona sarılmayı başarabilmişti.

Uçan kağıdı her an elinden kaçabilecekmiş gibi durduğu için ilk başta gevşek sardığı ellerini ona daha da sıkı doladı. O anda nedense uçan kağıdından aldığı sıcaklık büyükannesini hatırlattı ona, bir an karşısında büyükannesi var sandı. Aslında büyükannesi vanilya gibi kokarken sarıldığı şey, hindistan cevizi gibi kokuyordu. Fakat Taehyung buna aldırmadan, uzun zamandır böyle sıcak hissetmediği için öyle kalmak istedi.

Uçan kağıdına sarıldıktan sonra bir süre yanağına değen sıcaklık devam etmiş, fakat ne zaman olduğunu kestiremediği bir zamanda ellerinin gevşediğini hissettiğinde yanağının sıcaklığı, yerini soğukluğa bırakmıştı.

Taehyung gözlerini uyku aleminde açtığında bu sefer kapkaranlık bir yerde değildi, tanıdık bir yerdeydi. Çocukluğuna yeniden dönmüştü, buraya gelmeyi hiç istemese de.

Rüyasında gördüğü ilk görüntü, Namjoon'un onu itekleyerek karnesini annesine ve babasına göstermesiydi. Kendisini bildi bileli akademik açıdan Namjoon'dan hiçbir zaman iyi olmamıştı ve bu konuda sürekli Namjoon'la karşılaştırılırdı. Bu yüzden Taehyung çoğu zaman pek iyi olmayan notlarıyla kendisini yetersiz hissederdi. Özellikle karne günlerinde Namjoon'un karnesinden sonra kendi karnesine bakan anne ve babasının asılan suratlarını görmek, her karne gününde karnının kasılmasına sebebiyet veriyordu.

Fakat anne ve babasının aksine büyükannesi, Taehyung'un notları ne durumda olursa olsun ona her zaman gülümseyip hediye verirdi. Annesi, büyükannesine bu konuda kızıp Taehyung'un notlarının düşük olması yüzünden hediyeyi hak etmediğini her ne kadar söylese de büyükannesi hiçbir zaman onu dinlemezdi. Taehyung bir noktadan sonra bu laf dinlemezliğini de büyükannesinden öğrenmişti.

Ailesiyle iyi kötü geçinip giden Taehyung için dönüm noktası olan bir diğer anı, erkeklerden hoşlandığını fark etmesiydi. İlk başta bu duygudan ve kendisinden nefret etmişti çünkü diğerlerinden farklı olmak kendisine hastalıklı gibi hissettirmişti.

Bir süre bu duygularıyla çatışma haline girdi ve bunu kimseye söyleyemediği için duygularını, yazdığı günlüklere aktarmaya başladı. Ailesinden farklı olmadığı tek konu bu değildi ama buna bir tane daha özellik eklenince kendisini iyiden iyiye yabancı hissetmeye başlamıştı.

NIGHT CHANGES ~TaeJin~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin