DEFEAT

turnuvanın ilk günü

günler geçmiş, sonunda cumartesi günü gelmişti. turnuva cumartesi başlayıp pazar günü bitecekti. başvuran takım sayısı yirmi dörttü, ikili gruplar ayarlanacak şekilde ilk gün toplamda on iki oyun oynanacaktı. on iki oyunun sonunda kazanan toplam altı takım pazar günü de oyun salonuna gelecek ve üç oyun oynanacaktı. bu üç oyundan sonra toplamda üç takım kalacaktı ve bu üç takım birbirleri arasında yarışarak bir sıralama kazanacaktı.

donghyuck çoktan uyanıp kahvaltısını yapmıştı ve takım arkadaşları ile buluşmaya gidiyordu. oyun salonuna gitmeden önce bir kafede buluşup oyun için strateji yapacaklardı. hyuck, oyun salonuna yakın bir mesafede olan kafeye vardığında jisungun tek başına oturduğunu gördü. masaya gidip oturduğunda hem okuldan hem de mahalleden arkadaşı olan jisungla konuşmaya başlamışlardı bile. henüz birkaç dakika geçmişti ki yuta da kafeye girmişti. gözleri, kardeşleri gibi gördüğü çocukları hemen bulmuştu. yutayı gördüklerinde hyuck da jisung da hemen dikkatlerini ona vermişti, ikisi de yutaya fazla saygı duyuyor ve onu örnek alıyorlardı. yuta henüz jaeyongun gelmediğini ve onların bir şey sipariş etmediğini öğrendiğinde "o iki pezevengi siktir edin, yoğurtlu dondurmalarınız benden." demişti. çilekli ve kivili dondurmalarını yiyip havadan sudan konuşurken kafeye sonunda taeyong ve jaehyun beraber girmişti. jisung şükür duası ederken yuta ise delici gözlerle sevgilisinin elini tutmuş olan jaehyuna bakıyordu, bu onun taeyongu kabul etmediğini gösterme şekliydi. yuta ile taeyong yaşıtlardı ve liseden beridir birbirlerini çok fazla sevmezlerdi. zamanla büyüyüp çocuksu düşmanlıklarını geride bıraksalar da hâlâ çok yakın sayılmazlardı. yutanın taeyongu kabul etmeme sebebi ise taeyongun ne kadar oynak biri olduğunu bilmesinden dolayıydı ve arkadaşının zarar görmesini istemiyordu.

jaehun ve taeyong diğerlerinin yanına oturduğuna kadro tamamlanmıştı ve hal hatır sormanın ardından taeyong ,takımın lideri, yarışmayı kazanabilmek için yapmaları gereken şeyleri sıralamaya başlamıştı: haritayı izlemek, sinyal vermek, aptalca riskler almamak... bunun ardından ise daha önce kararlaştırdıkları görevler için kahraman dağılımını tartışmaya başlamışlardı. taeyong midde, yuta jungleda, jaehyun topda, hyuck ve jisung ise botta olacaktı.

phoenix takımı, kafede son planlamalarını yaparken johnny ise takım arkadaşlarını evlerinden alıyordu. ilk olarak kendine en yakın oturan taeili, sonra da sırasıyla renjun, mark ve winwini almıştı. foreign swaggers, oyun salonuna doğru giderken phoenix takımına göre daha rahattı. beşli, daha önceleri birçok kez oyuna beraber girdiği için görev dağılımı açısından farklılık olmayacaktı; taeil topta, johnny jungleda, winwin ve renjun botta, mark ise midde oynayacaktı. arabada şarkıyı son ses açmış bir şekilde, sonunda üç katlı oyun salonuna varmışlardı. turnuvanın başlamasına yirmi altı dakika vardı.