Bölüm 11

4.1K 357 698
                                    

''Sence ailen beni sevdi mi?''

Taehyung'un evinden ayrıldıktan sonra ikisi yine taksideydiler. Gün içinde sürekli koşuşturmaca içerisinde oldukları için takside oturduklarında bile işleri hala bitmemiş gibi hissediyorlardı. Fakat her ne kadar diken üzerinde hissetseler de, Taehyung'un ailesiyle sorunsuz bir şekilde ayrılmanın rahatlığı da vardı üzerlerinde.

Yemekten sonra fazla kalmamışlardı evde. Zira Taehyung yarın dersi olduğunu ve yorgun hissettiğini söyleyip Jin'le beraber ayrılmıştı. O bunaltıcı evde fazladan bir dakika bile kalmak istememişti aslında Taehyung. Fakat büyükannesi onun nadiren eve geldiğini söyleyip bu yüzden biraz onlarla zaman geçirmesi gerektiğini söylemişti. Taehyung da büyükannesini kırmamak için biraz daha kalmıştı orada.

Jin'in sorusuyla düşüncelerinden ayrılan Taehyung, o sırada bu soruya hafifçe güldü, çünkü ailesi ve sevmek kelimesi aynı cümle içerisinde kullanılmışlardı. Onlar asla bir şeyi durduk yere sevmezdi. ''Onlarda saf sevgi diye bir şey göremezsin Jin. Ne kadar faydalıysan o kadar sevilirsin, çıkar uğruna.''

Jin, kafasının karıştığını hissetti. Evdeyken Taehyung'un babası onu o kadar sevmiş görünüyordu ki, neredeyse yanından bile ayırmamıştı. Üstelik kendi ağzıyla bile kendisini sevdiğini söylemişti. Aralarındaki sevgi anlayışının farklılığını duymak istediğinden pek de emin değildi. ''Baban da mı aynı şekilde?''

Jin'in sesi, babasının onu sevdiğine gerçekten inanmak istiyor gibi çıktığında Taehyung ona üzülmeden edemedi. Bir zamanlarlar kendi küçüklüğündeki gibi çıkmıştı çünkü Jin'in sesi. Taehyung'un bu gerçeği öğrenmesi, baya zamanını almıştı. ''Babam güçlü insanları sever. Onunla aynı bölümü okuduğun için seni bu kadar sevdi herhalde. Benim gibi psikoloji okusaydın böyle bir tepkiyle karşılaşmazdın.''

Evden Taehyung için iyi bir şey yaptığını düşünerek ayrılmıştı Jin, bu yüzden böyle bir duyguyla ona yaklaşılacağını düşünmüyordu o ana dek. Bir insanın kendisini çıkar uğruna değil, saf sevgiden kaynaklanan bir şekilde sevmesini tercih ederdi. Kendisini hastalıklı hissetti, insanların ona karşı cana yakınlılığının sadece sahte bir şekilde olması yüzünden.

Taehyung, Jin'in bu sırada sessiz kaldığını görünce gözlerinin ucuyla ona baktı. Verdiği cevaptan sonra oldukça rahatsız olmuşa benziyordu. Onun bu halini gördükten sonra kendi dudaklarına acı bir tebessüm yerleştirdi ve sonra konuşmaya başladı. ''Onlarla alt üstü birkaç saat böyle geçirdin Jin. Bense neredeyse tüm hayatımı onlarla geçirdim.'' Ardından içinden ''Tüm hayatımı senin az önceki halin gibi geçirdim.'' diye kendisine ekleme yaptı.

Jin, Taehyung'a baktığında kendisini çoktan dışarıya vermiş olduğunu gördü. Bu sözünden sonra dalgın göründüğü için, büyükannesinin ona yaptığı gibi Taehyung'un sırtını sıvazlayıp her şeyin iyi olacağını söylemek istedi. Fakat yapamadı, işe yaramayacağını biliyordu çünkü. Kendisinin bir anlık böyle hissetmesine rağmen Taehyung'un bu yaşına kadar böyle hissetmişti. Bunu bir ya da kelimeyle düzelteceğini düşünmek, aşırı iyimserlik olurdu. Yine de içindeki iyimserlik kırıntılarını tamamen süpürmüş de değildi. ''Peki ya annen?''

Konu annesinden açılınca Taehyung keyiflenmiş gibi eliyle pencere camına tempo tutmaya başladı. İçten içe gülerken ''Annem...'' dedi fakat cümlesinin devamını getiremedi, aklına annesinin yemekteki suratı gelmişti. Masada Jin'in cevabına karşı pek bir şey diyemediğini görmek, keyfini yerine getirdi. Kendini bunun ardından toparlayınca konuşmaya başladı. ''Ona verdiğin cevabı beğendim. Düşünceleri kesinlik kazandı mı bilmiyorum ama bir an önce beni ciddiye almaya başlayacağını umuyorum.''

Jin, en azından Taehyung'un annesi konusunda bir gelişme sağlayabildiği için sevinmişti. Taehyung için en azından bir aile üyesine bile Taehyung'u kabul ettirmek, büyük bir adım sayılırdı. Bu yüzden Taehyung'un neşelenmesi için elini yumruk yapıp onun eliyle tokuşturdu, bu öğlen yaptığı gibi. ''Bu konuda en azından başarılıyız.''

NIGHT CHANGES ~TaeJin~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin