Bölüm 13

3.7K 335 495
                                    

Hafta sonu sabahı yatağında mışıl mışıl uyumayı planlarken bir anda kendisini, Hoseok ve Yoongi'nin bozgununa uğratılmış bir şekilde buldu Jin. İkisinin ne planlandığını bilmiyordu ama şu anda olması gereken yer sıcak ve bal kadar yumuşacık yatağıyken, iki ayağının üzerinde durduğu yer dans odasıydı.

Sabah Yoongi onu aradığında gözlerini açamamıştı bile, yorgunluktan yandıkları için. Gözleri her an uyku alemine gitmeye hazır gibi dururken elleriyle yastığının kenarlarını karıştırıp çalan telefonunu aramaya koyulmuştu. Bir süre çabaladıktan sonra telefonunu bulduğunda, aramayı cevaplamak için gözlerini zar zor açmak zorunda kalmış ve Yoongi'nin çağrısını onaylamıştı. ''Hmm?''

Jin'in o anda isteği Yoongi'nin sadece neden aradığını öğrenmek ve eğer niyeti kendisini dışarıya çıkartmaksa onu hemen reddedip uyumaktı. Fakat Yoongi'nin konuştuğu zaman sesi, sanki Jin'in bu saate çoktan uyanması gerekiyormuş gibi çıkmıştı. ''Hala yatıyor musun sen?''

Jin, güneşin sabit parlaklığı yüzünden saatin kaç olduğunu bilmiyordu ama bildiği bir şey varsa, dünün yorgunluğunu üzerinden atmak için daha da çok uyuması gerektiğiydi. En azından bunu hak ettiğini düşünüyordu. ''Evet, ne oldu?''

Gözleri odanın tavanına dikili bir şekilde dururken Jin, gittikçe uyanmaya başladığını hissetti. Konuştukça, uyku sersemliği üzerinden kalkıyor gibiydi. Eğer uyandığı zaman kısa bir süre içerisinde hemen geri uyumazsa, aradan süre geçtikten sonra gözlerini kapatsa bile tekrardan uyuyamıyordu. Bu yüzden gözlerinin yanmasına rağmen Yoongi'yle konuşurken gittikçe kendisine geldiğini hissetti.

Yoongi bu sırada tekrar konuşarak neden aradığını açıkladı ona. Jin, onun arka planından rüzgar sesi geldiği için açık havada yürüdüğünü anlasa da bunun üzerine gitmedi. ''Bugün Hoseok kulübüne tanıtım videosu gibi bir şey çekecek, ne kadar kalabalık olursa o kadar iyi dedi. O yüzden hadi kalk ve hazırlan, sonra dans odasına gel.''

Jin boşta kalan eliyle yüzünü ovuşturduktan sonra pes etmiş bir şekilde cevap verdi. Zaten çoktan uyanmıştı ve tanıtım videosu çekmek önemli bir şeye benzediği için gitmesi gerekiyormuş gibi duruyordu. ''Tamam, tamam hadi kapat.''

Telefonu kapatıp geri yerine koyunca Jin, yatağında gerindi. Bir elini de yastığın altına koyarak yatağının keyfini biraz daha çıkartmaya çalıştı. O sırada pozisyonunu değiştirip sağına döndüğü için Taehyung'un tarafına dönmüştü.

Karşılaşmayı beklediği manzara, görmeyi her zaman istediği Taehyung'un uykulu yüzüyken, gördüğü tek şey Taehyung'un örselenmiş boş yatağı oldu. Jin onun uyanma ve hazırlanma sesini bile duymadan çoktan odadan ayrılmışa benziyordu Taehyung. Normalde onun daha geç saatlere kadar yatarken neden bugün bu kadar erken uyandığını merak etti.

Etrafına bu şekilde bakındı ve yastığının tüyümsü dokusunu yanağında hissederek bir müddet öyle kaldı Jin. Kendine yeterince geldiğini hissettiğinde ise yatağından istemeyerek de olsa kalktı ve üniversitelerinin ikinci katında yer alan dans odasına gitmiş oldu.

Odanın kapısını açtığında orada birçok insanın olacağını düşünürken, Jin'in görebildiği tek kişi Hoseok, Yoongi ve Jungkook oldu. Hepsinin teker teker ne yaptığını incelerken gözü en son Jungkook'ta takılmıştı. Zira onu en son Namjoon'la samimi bir şekilde gördüğü için Namjoon gibi birisine rağmen onunla nasıl arkadaş olduklarını sorguluyordu içinde. Fakat düşünceleri, kapı sesiyle onun geldiğini fark eden Hoseok tarafından yarıda kesildi. ''Biz de bir şeyler atıştırmak için seni bekliyorduk, Jin.''

O sırada Yoongi bilgisayarıyla uğraşmayı ve Jungkook da yerleri silmeyi bıraktıktan sonra beraber masaya koydukları poşetlere doğru yöneldiler. Dans odası yeterince büyük olduğundan buraya masa koydurmayı da başarmıştı Hoseok. Aslında odanın bulunduğu yer genel olarak güzeldi çünkü genellikle bu tür odalar bodrum katında yer alırdı. Yer altında oldukları için de basık olurlardı ve güneş almazlardı. Üstelik dans pratiği yapılırken insanların ter kokularının basık havayla birleşmesi sonucu odalarda küf kokusu oluşurdu. Fakat Hoseok'un ayarladığı yerin hem üç penceresi vardı hem de güneş direkt olarak odaya vuruyordu. Böylelikle dans pratiği yaptıkları sırasında pencereleri açtıkları zaman hem serinleyip hem de odanın canlılığını koruyabilirlerdi.

NIGHT CHANGES ~TaeJin~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin