Kapıyı kapattıktan sonra Jungkook'a doğru dönüp gülümsedim.
Yaklaşıp soğuk yanağını kısaca öptüğümde geri çekileceğim sırada bununla yetinmedi ve ensemden tutup beni tekrar kendine yaklaştırıp dudağıma uzun sayılabilecek bir öpücük bıraktı.
"Selam."
Kısaca konuştuğunda kıkırdadım.
"Selam."
Kısa bir bakışmadan sonra Jungkook'a Hoseok'un evini tarif ettim. Hoseok'dan sonra Taehyung ve Yoongi'yi de almıştık.
Arabaya tam sığmanın mutluluğuyla gideceğimiz ormana doğru ilerlerken Hoseok'un ani bağırışı beni irkiltmişti.
"Tanrım, Hoseok ne bağırıyorsun?"
Hoseok dediklerimde pek takılmadı.
"Markete uğrayacağız. Onu unuttuk."
Markete uğramayı unuttuğumuzda çoktan şehir merkezinden çıkmakta olduğumuzu farketmiştik.
"Tamam sorun değil buralarda bir tane market var."
Jungkook'un sözlerinden sonra derin bir nefes bıraktık.
Jungkook bir marketin önünde arabayı durdurduğunda sırayla hepimiz arabadan inmiştik.
Markete girdiğimizde Taehyung hemen kola reyonlarına koşarken Hoseok ve Yoongi tavuk ve mangal için gereken malzemeleri bulmaya gitmişti.
Bende Jungkook'un elinden tutup çekiştirerek cips reyonlarına getirmiştim.
"Hepsinden istiyorum."
Benim konuşmamla Jungkook'un gözleri açılmıştı.
Ben elime sığdırabildiğim kadar cipsi aldığımda Jungkook kaşlarını kaldırarak bana baktı.
"Güzelim sencede o kadar cips biraz fazla değil mi?"
Elimde tuttuğum 7 cips pakete baktım. Ardından 2 tanesi elimden kayarak yere düşmüştü.
"Ama istiyorum."
Dudağımı büzerek baktığımda yaklaşıp dudağıma öpücük bıraktı.
"Oha be!"
Yoongi ve Hoseok gözlerini elleriyle kapatarak geldiklerinde kıkırdamıştım.
"Jimin tüm cipsleri almak istiyor."
Elimde tuttuğum tek cipse üzgünce baktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
