Pembe Düşler Mahallesi

29. Bölüm

Bölümü sizin için hemmeennn bitirip geldim.

Bunun şerefine bol bol yorum bekliyorum, tşk.

*
*

"Ne saçmalıyor bu?" Dedim telefonu parmak ucumla masaya sinir eşliğinde ittirerek.

"Noldu?" Diye sordu Belgin, Gaye ile birlikte bakışlarını telefonuma döndürürken.

Gaye kaşlarını çattı. "Kaan mı yazmış bunu?"

Sinirle dişlerimi sıktım. "Bu sefer de peşimden koşacak mıymış diye mi deniyormuşum? Oğlum, senin ağzınla burnunu yer değiştiririm cins cins konuşmasana!"

"Dur dur," dedi Gaye kendi telefonunu cebinden çıkartırken. "Kaan'ın dün akşam telefonu ortalıkta yoktu. Bulmuşlar mı sorayım bir Tekin'e."

Kaşlarım imkanı varmış gibi daha da çatıldı, "Ne demek telefonu ortalıkta yoktu?"

"Ya işte," diye başlayan Gaye bir yandan da telefonuna bakıyordu. "Dün gece saat 4-5 falandı. Tekin'i aradım, başkasıyla görüşüyor şeysi çıktı. Sonra o bana döndü beş dakika sonra falan. Kimle konuşuyordun diye sordum."

Merakla onu dinlerken bir yandan da parmaklarımla masada istemsizce ritim tutmaya başladım.

"Eve yeni girdiklerini, Kaan'ın telefonunu herhalde düğün salonunda falan bıraktığını çünkü ortalıkta olmadığını söyledi. Kaan da onun telefonundan Yağmur'u aramış."

Belgin kıs kıs güldü ve ekledi, "Bence boynuz yiyorsun ama neyse."

Gaye hışımla sandalyesinin arkasında ki yastığı aldı ve Belgin'e fırlattı, "Vallahi sana buradan bir uçarım.."

Belgin dudaklarını bükerek ablasına yaklaştı ve yanaklarını sıkmaya başladı.

"Aman da aman, manitasına da hiç laf söyletmezmiş.."

"Tekin benim manitam değil Bengiciğim, zevzekliği kessen mi artık?"

Şaşkınlıkla ağzım aralandı, "Bengi mi?"

Belgin homurdanarak ablasının yanağında ki ellerini çekti. Gaye koca bir kahkaha atarken telefonunu masanın üstüne bıraktı ve kollarını Belgin'e sardı. "Tamam minik farem benim, üzülme."

Onların bu hâline merakla bakarken, "Bengi olayı ne?" Diye sordum.

Belgin ablasının kollarından kurtuldu, "Canım annemle babamın uyumlu isim faciası. Belgin Bengi Berkant."

Ben de Gaye gibi gülmeye başlarken, Belgin kollarını göğsünde birleştirip arkasına yaslandı küsmüş gibi.

"Bir ablamın ismine bak, Gaye Berkant. Bir de benimkine, Belgin Bengi Berkant. E amin."

Bizim gülüşlerimiz daha da büyürken, Gaye'nin telefonunun çalmasıyla kendimizi zar zor dizginledik.

"Hah," dedi Gaye soluklanırken. "Tekin arıyor."

Hızla telefonu açtı ve kulağına götürdü. Beklemeye mecali yoktu herhalde, direkt konuya girdi.

"Kaan telefonunu buldu mu?" Diye sordu hızla. Ardından gözlerini devirdi. "Ya ne yapacaksam yapacağım, söylesene."

Ardından gözleri irileşti ve dudağının kenarı kıvrıldı.

"Kaan telefonunu bulmadı yani.. Eminsin değil mi?"