°FİNAL • ( part-1 )°

12K 332 126
                                        

Bomba bölüm ile karşınızdayım! Aman he part 2 ve 3 gelecek! Kitaptan ayrılmayın hemen.

En azından yorum yapsanız?

°•°•°•°•

Fantin...

Hayatımıza kara bulut gibi çökmüştü. Derdi neydi? Bizimle, benimle ne diye uğraşıyordu? Nedendi bu kin? Asıl sebebi neydi?

Arabanın kapıları açıldı. Abim ve Barlas indiler. Kafamı dikkatle kaldırıp camdan dışarıya baktım. Arabayı kilitlememişti. Olduğum yerdeki kapıyı açıp eğilerek indim. Tamam düştüm. Dizim ve elim çizilmişti. Hızlıca kapıyı kapattım. Kapıyı kapatır kapatmaz arabanın kilit sesini duydum. Ops ucuz kurtulmuştum. Şimdi geldik asıl meseleye ben Talia en iyi arkadaşımı nasıl kurtaracaktım? Buraya kadar ilerleyebildiğime göre yapacaktım bir şeyler ama ne? Onları takip ederek mi? Durduğumuz yere göz gezdirdim. Elime batan çakılları birbirine sürterek yere düşmelerini sağladım. Bomboş bir yol uzayıp gidiyordu. Arkamda büyük ıssız bir orman, önümde dikilen iki adam telaşa gerek yok ben arabanın arkasında saklanıyordum. Beni şuanlık göremezlerdi. 

Büyük boş bir fabrika duruyordu karşımda. Boş olduğunu paslanmış tabelasından ve camları olmayışından anlamıştım. Ne zekiyim öyle değil mi! Her neyse ceketimin cebine elimi attım. Hala duruyordu. Çakıyı aldım. Elimde asla yapmak istemediğim ama yapmak zorunda olduğum bir şeyi tutuyordum. Bu yerden birisi ölecekti. Ama o ölen kişi sevdiğim kimse olmayacaktı. O kadının işi bitecekti. Bu kadar oyalanmanın ardından tekrar etrafa baktığımda Barlasın adamlarına yakalanmadan nasıl içeri gireceğimi düşünüyordum. Ve işte çok sürmeden Barlasın arabasının yanına başka bir araba park etti.

Bazen gerçekten nasıl bu kadar şanslı olduğuma şaşırmadan edemiyordum. Yüzümde bilmiş bir tebessüm yerini alırken keşke bir silahım olsaydı diye düşündüm. Sonuçta silah en kısa yoldan ölüm aracıydı.

- Talia, Sen emin misin?

+Emin değilim, ben Talia'yım!

-Iyy...

+Bence komikti.

-...

Bunu yapmayı istemezdim. Yapmayacaktım da. Tabi Elfine zarar vermediyse. Elfinin bir kılına dahi zarar verdiyse...

Dudaklarımı sinirle dişledim. Zavallılar benden ne çekmişlerdi.

Adamlar bana arkalarını döndükleri anda onların arabasının arkasına geçtim. Herkesin odak noktası fabrikaydı. Abimler daha içeri girmemişlerdi. Ama ben girecektim. Neyi bekledikleri umurumda değildi. Ormana girmem ile onların gözünden kayboldum. Doğrusu zaten beni hiçbiri görmemişti. Eğer buradan sağsalim kurtulursam hayatımı Barlas ile aileme adayacaktım. Evet bu kadar. Tabi önce şu kapının açık olup olmadığını kontrol etmeliydim.

Fabrikanın tam arkasındaydım. Korkum geç kalmak ve kapıdan ses çıkarsa birilerinin beni duyma ihtimaliydi. Kalbim çıldırmış gibi atmaya başladı. Buraya kadar dayandın güzelim... Ne olur biraz daha dayan! Ellerimi yumruk yapıp geç kalmamış olmayı diledim. Tüm içtenliğimle. Kapıyı açmak için bir kolu yoktu. Paslı demir kapıya dokunduğum gibi hareketlendi. Göğsümdeki arılar vızıldayıp kulaklarımı çınlatırken ne yapacağıma emin olamadım. Kapı düşüyordu. Tutmaya çalıştığımda elimi bir şey kesti. Oralı olmadım. Tek derdim şu lanet kapıyı bir yere yaslayıp arkadaşımı almaktı!

İçime çektiğim bütün nefesi kollarımdan güç dilenircesine verdim ve kapıyı son gücümle ittim. Hayır yani neden, neden ben olmak zorundayım!? Gerçekten! Ağhh...

DOKUN BANAOnde histórias criam vida. Descubra agora