NIGHT CHANGES ~TaeJin~

Bölüm 18

''Taehyung birazdan otobüs kalkacak, acele eder misin?''

Jin'le Taehyung yurtta hazırlandıktan sonra otobüse binmek için otogara kadar gelmişlerdi. Jin'in annesi şehir dışında oturduğu için internetten saatlerine uygun iki bilet alıp otobüse binmek zorunda kalmışlardı. Fakat Taehyung'un bitmek bilmeyen hazırlıkları yüzünden az kalsın otobüs seferini kaçıracaklardı.

Jin ona kaç kere annesinin böyle şeylere önem vermediğini ve onun normal bir şekilde gelebileceğini söylese de Taehyung bunları pek dikkate almamıştı. Aksine üzerine uygun takıları seçebilmek için takı kutusuna yönelerek Jin'e ilk izlenimin oldukça önemli olduğunu söyledikten sonra kendisini işine vermişti.

Şu anda da fazla kalabalık olmayan otogarda otobüse bineceklerken Taehyung yavaş yavaş yürüyüp etrafı inceliyordu. Sanki şehir dışına çıkmaları çok çok önceden planlanmış bir şeymiş gibi sakindi. Telaş kelimesinin herhangi bir zerresini vücudunda hissetmiyordu.

Bir eli cebinde bir eli çantasıyken güneş gözlüklerini gözlerine geçirmişti. Jin onun daha önce otogardaki otobüslere bindiğinden bile şüphelendi o anda. Zira Taehyung yeni bir şeyi keşfetmiş çocuk heyecanlıyla bakıyordu etrafa. Özellikle her taraftan otobüs seferlerinin duyurusunun yapılmasıyla beraber kulağını sesin geldiği taraflara veriyordu.

Jin'in bu tanışma hakkında hislerinin pek iyi olmamasına rağmen Taehyung için durum pek öyle değildi. Şehir dışında bilmediği bir yere gitmesine rağmen oldukça rahat görünüyordu Taehyung. Gerçi annesinin şehir dışında oturmasına rağmen otobüsle yol bir ya da bir buçuk saat sürdüğü için pek de şehir dışı olduğu söylenemezdi. Göz acıyıp kapayıncaya kadar çoktan orada olurlardı.

Otobüsün kapısında Taehyung'u bekliyorken Jin, otobüs şoförü henüz koltuğuna geçmemişti. Kalkış saatine çok az kaldığı için milletin otobüse binmesi için son anonsları yapmaya çalışıyorlardı. Kendi otobüsleri gibi birçok otobüsün son anonsu birbiri içerisinde karışırken, şehir dışından gelen insanlar daha çoğunluktaydı. Bazı kişiler sadece hafta sonu olsa bile ailesinin yanlarına gidebiliyorlardı çünkü. Fakat Jin'le Taehyung diğerlerinin tam aksine hafta sonu biterken başka yere gidiyorlardı.

Taehyung, Jin'in yanına geldikten sonra kişi sayısı bir elin parmağını geçmeyen otobüslerine bindiler. Bilet alan kişiler çoğunlukla yaşlı kişilerden oluşuyordu ve onlar da otobüsün ön kısımlarına ya da biraz arkalarına oturmuşlardı. Jin'le Taehyung'un seçimi biraz orta kısımlardan yanaydı. Kendilerinden daha geri tarafta oturan görünmüyordu.

Otobüsün yumuşak ama tiftiklenmiş kırmızı halısı üzerinde yürüye yürüye kendi koltuklarına geldiklerinde, Taehyung önde olduğu için pencere kenarına çoktan geçmişti. Jin de oturmadan önce elindeki biletle koltuk sayısını karşılaştırıp son kez doğru koltuğa oturup oturmadıklarını kontrol etmeye çalıştı. Otobüs o kadar boş görünüyordu ki, yanlış bir koltuğa otursalar bile bir sorun olacağını sanmıyordu ama yine de içinin rahat etmesi için kontrol etmişti.

İkisi otobüse neredeyse tam zamanında gelmişlerdi çünkü koltuğa yerleşmelerinin birkaç dakika sonrasında otobüs şoförü de kendi koltuğuna geçmişti. Jin'in anlamadığı bir şekilde otobüsün birkaç ayarını ayarlarken elindeki plastik bardaktan bir şeyler yudumluyordu.

Jin bu sırada Taehyung'a döndüğünde onun hala güneş gözlükleri takılı bir şekilde dışarıya baktığını gördü. Siyah çerçeve yüzünden gözlerini tam olarak göremese de Taehyung'un sanki televizyon izlermiş gibi dışarıyı izlediği belli oluyordu.

Onun bu davranışı, geçenlerde beraber otobüse bindikleri zaman dalgın halini hatırlattı Jin'e. Yolculuğa çıktıkları sırada Taehyung'un hep kendi içinde kaybolma özelliğini yeni fark ediyordu. Fakat bu sefer o güne ait gergin görünüşünün herhangi bir kırıntısı yoktu. ''Ailenle tanışmaya gittiğimiz güne kıyasla bugün daha rahat görünüyorsun.''