XXII.

29.6K 1.6K 340
                                    

  Multimedia'da bölüm içerisinde bahsedilen elbise var. Yazım yanlışlarım var ise affola. Herkese keyifli okumalar dilerim :)


Gece uykuya dalmanın Onat için zor olduğunu düşünerek yanılmıştım. Onat, arkasını bana döndükten çok değil, iki dakika sonra derin bir uykuya dalmıştı. Şaşkınlıkla uykuya dalışını dinlemiştim. Düzenli nefesleri arasında, ara sıra mırıldanıyordu. Net bir kelime duyulmuyordu bu mırıldanmalarından. Ne söylüyorsa ağzının içinden söylüyordu. Daha önce birlikte salonda çok kez uyumuştuk ama bunlarda hep ben önce uykuya dalmıştım bu nedenle bu özelliğini yeni keşfediyordum. Benim ise uykuya dalmam epey uzun sürmüştü. Biri ile aynı yatakta uyumak benim için yeni bir deneyimdi. Onat'ın daha önce bir eşi olduğunu hesaba katarsak, çok fazla yadırgamaması normal sayılırdı. Oysa ben en fazla Engin ile içtikten sonra yerde yanına sızmıştım bugüne kadar.

Derin bir rüyadan gözlerimi araladığımda, ağzımdan yastığa sızan salyamın yanağımda bıraktığı ıslaklıkla karşılaştım ve ilk önce nerede olduğumu bir süre anlayamadım. Yatakta yüzüstü ve çarpraz bir pozisyonda yatıyordum. Bir kolum diğer yastığın altında ve bacağım ise yorganın üzerindeydi. Başımı kaldırarak odada biraz göz gezdirikten sonra Onat'ın odasında olduğumu idrak ederek kafamı tekrar yastığa bıraktım. Onat çoktan gitmiş gibi görünüyordu. Ayılmak için ayırdığım sürenin sonunda yatakta toparlanarak oturur pozisyona geçtim ve gerindim. Odaya güneş ışığı giriyordu ve aşırı aydınlıktı. Yani saat öğlene doğru geliyor olmalıydı. Telefonuma uzanacakken, Onat'ın yastığının üzerinde gördüğüm kağıt parçası dikkatimi çekti ve uzanakarak parmaklarımın arasına aldım.

Günaydın. Bugün biraz işim var, erken çıkmaya çalışacağım fakat uzayabilir de. Ben gelene kadar teyzem ile ilgilenebilir misin?

Yazısını daha önce okumuştum ve pek okunaklı olduğu söylenemezdi. Fakat bana bıraktığı nota günaydın ile başlaması hoşuma gitmişti bu yüzden gülümseyerek kağıdı katladım ve göğsüme bastırdım. O söylemese de, teyzesini yalnız bırakmayı asla düşünmezdim. Yataktan kalkmak hiç işime gelmiyordu çünkü Onat'ın yatağı insanı içine çeken bir bataklık gibiydi ve bir daha burada uyuma şansı yakalayamayacaktım fakat kalkmam gerekiyordu. Çünkü saat öğlen on bire geliyordu. Bu sabah Onat koşuya gitmiş miydi acaba? Koşu için beni uyandırmamıştı. Ben ise alarmımın çalıp çalmadığını bile duymamıştım. Aklımda bu soru ile odadan çıktığım anda burnuma mis gibi bir koku doldu ve kokuyu tüm iç organlarıma kadar çektim. Mutfaktan gelen bu leziz kokuyu takip ettiğimde, Filiz Teyze'nin bir tepsi böreği dilimlemekle meşgul olduğunu görmüştüm.

"Günaydın Filiz Teyze," dedim kocaman gülümseyerek. Ocakta demlenen çay ise beni benden alıp götürmüştü. Sabahları kahvaltı eşliğinde çay içmeyi o kadar özlemiştim ki!

"Guten morgen hayatım. Ben de birazdan seni uyandırmaya gelecektim."

Filiz Teyze, dilimlediği börekleri servis tabaklarına yerleştirirken, istemsizce dudaklarımı yaladım. Bu böreklerden yememek artık işin tadını kaçırırdı bu yüzden yedikten sonra egzersiz programımı biraz daha yoğunlaştırarak telafi edecektim.

"Ellerine sağlık harika görünüyorlar."

Filiz Teyze oldukça enerjik bir şekilde kahvaltı masasını hazırlarken ona yardım ettim. Etrafımda enerjik insanlar olmasına bayılırdım çünkü ben de onlardan enerji alırdım. Filiz Teyze resmen güneş gibiydi. Etrafına ışık saçıyordu. İleriye dönük hedefim onun gibi bir kadın olmaktı sanırım. Hem becerikli, hem de enerjisi asla eksilmeyen ve sürekli neşe kaynağı bir kadın.

Çaylarımızı doldurarak kendimize afiyetle güzel bir kahvaltı çekerken, evimize misafir olarak gelmesinden çok memnundum. Hatta keşke hiç gitmese diye düşünüyordum. Fakat böyle bir durumda sürekli Onat ile birlikte uyumamız gerekirdi ve Onat buna razı gelmezdi. Ve foyamızı ortaya çıkarırdı. Dudaklarımı büzerek bu ihtimali aklımdan çıkardım. Bu sırada kapı zili çalmaya başlamıştı.

Mavinin Maviyle Buluştuğu ÇizgiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin