48. Bölüm

52.3K 2.8K 741
                                    

Keyifli okumalar 🌹

___

Ellerim buz keserken bedenime bir titreme gelmişti. Yakalanmıştık. "E efendim anne" Anneme dönerek Ata'dan biraz uzaklaştığımda onunda şaşırmış olduğunu gördüm. Annem Ata'ya bakıp onu süzerken cevap verdi. "Baban kızmasın diye çıktım."

Ata yerinden hareketlenip anneme doğru ilerlerken bende peşinden gitmiştim. "İyi akşamlar efendim. Ata ben." Elini uzatırken annem de uzattı. Annemin elini öpüp başına koydu. "Biliyorum biliyorum" Annem gülerken bize bakarken bana Ata'nın anlamayacağı ama benim anlayacağım şekilde sonra görüşücez bakışları atıyordu.

"Kusura bakmayın bu saatte geldim rahatsız ettim ama" Annem kafasını sallayıp kendi konuştu. "Yok çocuğum Arya söyleyince mantı seviyor diye bir tabak hazırlattım."

"Sağolun efendim." Ata o kadar ciddi ve komik geliyordu ki şuan gözüme. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Efendim demeler falan. Babamla tanışsa nasıl olur kim bilir. "Efendim değil. Ayşen teyze de bana."

Ata hemen kafasını sallayarak onaylanmıştı annemi. "Ben gideyim. Tekrar çok teşekkür ederim Ayşen teyze. İyi akşamlar." Bana dönerken sessizce konuştu. "Umarım sevmiştir beni." Kafamı iki yana sallayıp gülerken gitmesi için elimle işaret yaptım. Onun ilerlemesiyle annem arkasını dönüp önden yürürken ona baktım.

Bana dönüp uzaktan öpücük attığında havada kapar gibi yapıp elimi dudağımın üstüne koymuştum. Yaptığıma öylece durup bakarken gülüp arkamı döndüm. Bende ne fenayım he. Hem öptürmedim hâlâ hem de ne yapıyorum burada. Döndüğüm gibi annemle göz göze gelirken utandım.

Allah cezamı vermesin benim. Bu akşam durmadan yakalanmak zorunda mıyım ben? Hızlıca yanına giderken geldiğim gibi kolumu çimdikledi. Acıyla inlerken ona döndüm. "Anne napiyosun yaaa!"

"Sus kız! Ben yolluyorum sen burada neler yapıyorsun. Ya baban görseydi çıkıp? Ki ben çıkmasam baban çıkacaktı. Babana ne derdin acaba benim gerizekalı kızım?" Annemin dediğiyle düşünürken haklı buldum. Ne derdim ki yani o durumda. Zaten kendim erken buluyordum babama söylemeyi tanıştırmayı bir de böyle bir durumda görürse kötü olurdu.

"Anne ya! Tamam özür dilerim valla bak." Eve girmeden önce kapının önünde birazcık dururken sırıtıp ona baktım. "Eeee? Gördün meşhur damadını da" Kafasını salladı. "Gördüm gördüm. Aferin geldi öptü elimi açıklama yaptı falan. Kötü gibi gelmedi bana. Tabi daha bir kez görme ile tanıyamam damadımı ama"

"Hem damadım diyor hem bir kez görmede tanıyamam diyor ya. Anne ne diyorsun sen Allah aşkına?" Kafama vurup kapıyı açarken cevap verdi. "Sus bakayım az sen. Terlik çıkacak birazdan görüceksin o zaman"

Susup içeri girerken salonda oturan babama baktım. "Nerede kaldınız? Bir çöpe çıktınız." Yanına gidip boş bardağını alırken annem benim yerime konuştu. "Geldik işte Nihat. Çayın bitti de ondan yapıyorsun dimi sen?" İkisinin konuşmasına gülerken mutfağa girip babamın çayını doldurdum.

Cebimde telefon titrerken şuan açıp bakamayacağımdan çayı ve yanına bir tabak tatlıyı hazırlayıp babama götürdüm. Geri dönüp anneme de bir tabak ve çay koyduğumda kendime de alıp odama çıktım. Nihayet telefonumu cebimden çıkarıp bakabildiğimde Ata'nın aramış olduğunu gördüm.

Geri ararken çok geçmemişti ki açtı. "Güzelim" Sesi kulağıma dolarken kendimi yatakta geriye attım. Allah'ım ben gerçekten yerim bu çocuğu. "Sevgilim" Bir süre nefes alış verişini dinlediğimde konuşmaya başladı. "Sen bana böyle güzel sevgilim dersen kalbime zarar ama"

Basketçi |                                              Yarı Texting/ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin