32. Bölüm / Part 1

42.6K 2.2K 1.3K
                                    


Bol bol yorum gelmezse Hazal ile Kaan birbirlerinin ayrılığına daha fazla dayanamayıp el ele tutuşur, intihar ederler.

Yok yooov, ne tehdidi...

Sevgiler :)

*

Beklentim yokmuş gibi davranıp, içime dünyalar kadar umudu sığdırmaktan yoruldum. -Nilgün Marmara

Tik tak. Tik tak. Tik tak.

Geçen her saniye aleyhimize işliyor. Akrep ile yelkovan birbirine yaklaştıkça, Kaan ile ben biraz daha uzaklaşıyoruz birbirimizden.

Ne dibimde oturan Ricardo söz dinliyor, ne de gururumu elime sıkıştırmış 'yiyorsa geç üstünden' diyen aklım.

Kalbim duyurmaya çalışıyor sesini derinlerden. 'Dur!' Diye bağırıyor bana. 'Eğer Ricardo ile arana biraz mesafe koyarsan incilerin dökülmez.'

Sonra aklım giriyor devreye, avcumun içinde sıkı sıkı gururumu tutan parmaklarımı gevşetiyordu. 'Bak,' diyordu. 'Gururun her an zedelenebilir. Onun için gururunu hiçe saymak incitmeyecek mi seni?'

Biliyorum ki, aşkın savaştığı meydanda gurur kalmaz.

Ama ben kendimle savaşıyorum. Evet, belki incilerim dökülmez ama Kaan'ın da tıpkı benim gibi hissetmesini istiyorum.

Ben seni İrem ile görünce çok üzüldüm Kaan. Sen de benim gibi üzülüyor musun?

Bunu bir misilleme gibi gözüktüğünün farkındaydım ama hakediyordu.

Öyle kafasına göre esip gürleyip, elime bir fular tutuşturup, sonra karşıma geçip yanımda ki Ricardo'ya dik dik bakmasının hiçbir anlamı yoktu.

Ortada garip bir şeylerin döndüğünü de hissediyordum zira sık sık ard arda mutfağa su içmeye gidenler vardı.

Ve bunu daha önce Kaan ile yaptığımızdan gizli bir görüşme stili olduğunu biliyordum.

Kaan, Ares, Belgin, Tekin dörtlüsünün yüksek dozda tehlike içerdiğine de adım kadar emindim.

"Ay ay, Hazal da işte öyle çok hiperaktifti," dedi annem benden bahsetmeye devam ederek.

Ona kaş göz yapsam da susmuyordu. Keşke cam fanusta doğsaydım da rezil çocukluğumu orada tek başıma falan geçirseydim..

"Hiç unutmam bir gün bizim haytalar birkaç çocukla kavga etmiştiler diğer mahalleden. Yağmur ile Hazal da iki gün sonra gidip küçücük boylarıyla çocuklara kafa tutmuştu," dedi Zehra Teyze gülerek.

Bak bak, Yağmur ile nasıl yargı dağıttığımıza bak. Küçükken bile mahallenin kabadayısıymışız.

"Aynı çocukları bir sonra ki hafta Yağmur ile Hazal'a şekil yaptılar diye bir daha dövmüştük.."

Tekin Abi'nin söylediğiyle Kaan'ın dudağı yukarı kıvrılırken salonu hafif gülüşmeler doldurdu. Tabi onların serseri gibi takıldığı, millete poz kestikleri dönemlerdi.

Pembe Düşler Mahallesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin