Bölüm 12

105 8 0
                                    



Yapılan İtiraz ve Eleştiriler

Efendiler, bilginize sunduğumuz bu son bildirimiz üzerine, kısmen hafif fakat kısmen de oldukça şiddetli itirazlara, direnmelere, hattâ karşı faaliyetlere ve tehditlere uğradık. Karşı koymalar ve eleştiriler yalnız son bildirimiz hükümlerine de bağlı kalmadı. Bu bildiri dolayısıyla daha başka noktalara da sıçradı. Bu konuda yüksek topluluğunuza açık bir fikir vermiş olmak için yapılmış olan yazışmalardan bazılarını kısaca bilginize sunmama izninizi rica ederim.

Erzincan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Merkez Hey'etinin 14 Eylül 1919 tarihli telgrafında: "Kararların uygulanmasından önce, İstanbul Hükûmeti'ne kırk sekiz saatlik bir süre verilmesinin uygun olacağı bütün üyelerce kararlaştırılmıştır", şeklinde zararsız bir görüş ileri sürülüyordu.

Diyarbakır'dan 13. Kolordu Komutanı Cevdet Bey, 14 Eylül 1919 tarihli uzun şifresinde: "Hükûmet merkeziyle büsbütün ilgi kesilerek, yazışmalar Kongre Temsil Hey'eti ile yapılacak olursa, muhalifler, siyasî bir maksat peşinde olanlar, bu hareketi Hilâfete karşı isyan edilmiş göstererek, kamuoyunu yanıltacaklardır." Bu durum devam ederse, memur ve asker maaşları ile yiyecek harcamaları için kaynak ve tedbir düşünüldü mü? "İstanbul Hükûmeti, İngiliz nüfuzu altındadır. Her türlü ısrar ve gayrete rağmen başka türlü hareket edebilecek bir hükûmet kurulmasına imkân yoktur. İngilizlerle savaşa girişmeye taraftar mısınız? Girişildiği takdirde başarı sağlanacağından ne dereceye kadar eminsiniz? Böyle bir ayak direme hareketi vatanın çıkarlarına uygun düşer mi?" şeklinde birtakım düşünce ve soruları içine alıyordu.

Erzurum Hey'et-i Merkeziyesi'nin 15 Eylül 1919 tarihli telgrafında:

"Yönetmeliğimizin altıncı maddesinin (yani Hey'et-i Temsiliye'nin başvurma yeri olarak kabul edilmesi ile ilgili madde) tüzüğümüzle uygunluğunun sağlanması için merkez hey'etlerinden olur alınması gerekir" denilmekte idi.

Malatya'dan Komutan İlyas Bey'in 15 Eylül 1919 tarihli telgrafında: "Elâzığ ili halkının, kongrenin maksat ve emelinden haberdar edilerek hiç olmazsa bir derece aydınlatılmalarına kadar bu hususun ertelenmesi uygun görülürse katıldığımı arz ederim" düşüncesi ileri sürülüyordu.

İçinde bulunduğumuz Sivas'ın Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Merkez Hey'eti de uzun bir raporunda: "Bildirilen maddelerin bütününden memlekette geçici bir yönetim ilân edileceği anlaşılmaktadır" şeklinde başladıktan sonra, "bunun, cemiyet tüzüğünün ne özel maddesine ne de öteki maddelerine dayandırılma imkânı görülemediği noktasında" dikkatimiz çekiliyor ve, "Padişah'a arz olunacak hususları ulaştırabilecek yolları büyük bir sükûnet ve samimiyetle ve tatlı bir şekilde aramayı" tavsiye ediyordu.

Hey'et-i Temsiliye üyelerimizden olduğu halde, birçok davet ve ricalarımıza rağmen bize katılmayan, Sivas Kongresi'nde bulunmamak için mazeretler uyduran Servet Bey'in "Esselâmü aleyküm" dindarca hitabı ile başlayan, 15 Eylül 1919 tarihinde Trabzon'dan çektiği açık telgrafında: "Sivas Kongresi Bildirisi'ni ve arkasından da duyurunuzu aldık. Cevap olarak bildirdiğimiz düşünceler Kâzım Paşa Hazretleri'nce görülmek istenmiş ve görülmüştür"... "Önce Sivas Kongresi'nin, genel kongre şekline girmiş ve bir Hey'et-i Temsiliye meydana getirmiş olduğu anlaşılıyor ki, bu husus kararlarımıza aykırıdır"... "Sivas Kongresi, Hey'et-i Temsiliye'miz arasına üye seçmeye yetkili olamayacaktır. "İstanbul Hükûmeti ile haberleşmenin kesilmesi bir oldu bitti haline geldi"... "Hey'et-i Temsiliye'nin bir başvurma yeri olması hususu kamuoyu üzerinde pek kötü etkiler yapacaktır. Bundan kesinlikle vazgeçilmelidir"... "Sivas Kongresi, Erzurum Kongresi'nin tüzüğünü değiştirmeye yetkili değildir. Bu kongre, Doğu İlleri Hey'et-i Temsiliye'sine uymaya mecbur olacaktı. Erzurum kararları üzerinde zihinlerin genel bir sarsıntı devresi geçirdiği bugünlerde, onun dışındaki hükümlere şüpheli gözlerle bakılacağından şüpheniz olmasın"... "Erzurum Kongresi kararlarına uymayan işlere katılamayacağız" protestosu ile son buluyordu.

NutukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin