Bölüm 22

66 4 0
                                    







Ekim 1919'da Önemli İç Olaylar

Efendiler, 1919 yılı Ekimine ait olup da dokunmak istediğim bazı olayları da, birkaç kelime ile özetlememe izninizi rica ederim.

İşgal altında bulunan İzmir İlindeki müslüman halk, zulüm görüyor ve öldürülüyordu. Bunun için, Hükûmetten, İtilâf Devletleri'nin temsilcileri katında etkileyici teşebbüslerde bulunmasını rica ettik. Yunanlıların zulüm ve zorbalıkları devam ederse, aynı şekilde karşı koymak mecburiyetinde kalınacağını bildirdik. İzmir'deki fecî olaylar üzerine İstanbul'da bir gösteri toplantısı yapılmak istenmişti. Bunun engellendiği haber alınınca, Cemâl Paşa'nın dikkatini çektik.

Anzavur, Bandırma çevrelerinde haince ve canavarca hareketlere başlamıştı. Verdiği zararları önlemek için ve Karabiga, Bandırma taraflarına çıkan Nigehban Cemiyeti'ne bağlı subaylar hakkında, Balıkesir'de, Kâzım Paşa'ya ve diğer ilgililere yazdık. Otuz kadar Nigehbancı subayın da bir yabancı işgaline zemin hazırlamak için, Hrıstiyanlara karşı hareket etmek üzere, Trabzon ve Samsun'a çıkacaklarını haber aldık. Derhal 15. Kolordunun ve Canik Mutasarrıfı'nın dikkatlerini çektik.

Yüksek topluluğunuzca bilinmektedir ki, başlangıçta, Maraş, Urfa, ve Antep'te İngiliz birlikleri vardı. Bu birlikler, Fransız askerleri ile değiştirildi. Bu yüzden, işgali yeniden önlemeye çalıştık. İşgalden sonra da önce siyasî daha sonra fiilî teşebbüslere geçtik.

Bozkır'da yeniden önemli sayılabilecek bir ayaklanma oldu. Onun bastırılması için çeşitli tedbirlere başvurduk.

Maraş ve Antep'te Kılıç Ali Bey'i, Çukurova Bölgesine de Topçu Binbaşısı Kemal ve Yüzbaşı Osman Tufan Bey'leri göndererek ciddî teşkilâtlanmaya ve faaliyetlere geçtik.

Efendiler, bu arada hatırıma gelen bir noktayı da bildirmiş bulunayım: Sivas Kongresi'nden sonra, Hey'et-i Temsiliye, sorumluluğu kendi üzerine alarak, kongrelerin tüzük ve bildirileri dışında ve Sivas Kongresi Tüzüğü'ne ek olmak üzere, "Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Kuruluş Tüzüğüne Ektir" başlıklı, "yalnız üyeleri için gizlidir" kayıtlı, silâhlı millî teşkilâtlar için gizli bir yönerge düzenlendi. Düşmanla çatışılan yerlerde bu yönergeye göre, silâhlı müfrezeler ve birlikler kuruldu.


Ali Rıza Paşa Kabinesi Görüşünde Direniyor

Efendiler, 2 Kasım'da, Harbiye Nâzırı Cemâl Paşa'dan aldığım bir şifreli telgrafta: "Zaten az olmayan dedikodulara biri daha eklendi. Ziya Paşa'nın Ankara'ya kadar gitmemesi, destek lûtfedilen Hükûmetin otoritesini kırmaktan başka bir anlama gelemez. Bu konuda Hükûmet, görüşünde ısrarlıdır" denilmekte ve bunun cevabının acele beklenmekte olduğu bildirilmekteydi. Ziya Paşa'nın gönderilmemesi ile ilgili ricamıza Hükûmet yakınlık göstermemişti. Ziya Paşa'yı görevlendirmiş ve göndermişti. Ziya Paşa, Eskişehir'e kadar gelmiş ve oradan izin alarak geri dönmüştü.

Cemâl Paşa, aynı telgrafında "Bozkır Olayından dolayı basına verilen bildirinin tarzını, hükûmet aramızdaki uzlaşmaya aykırı görmektedir" diyordu. Oysa, böyle bir bildirimiz yoktu.


Dahiliye Nâzırı'nın Memleket İçine Gönderdiği Öğütçüler

Dahiliye Nâzırı, memlekete bir takım hey'etler göndermeye kalkıştı. Bunlardan biri de Harbiye Nezareti Eski Müsteşarı Ahmet Fevzi Paşa adında bir zatın başkanlığında, Temyiz Mahkemesi üyelerinden İlhami ve Fetva Emini Hasan Efendilerden kurulmuştu.

Hey'et-i Temsiliye'mizin temsilcisi olan Cemâl Paşa, bize bunu bildirmemişti. 5 Kasım 1919 tarihli bir şifre ile, kendisinden bu hey'etin niçin gönderildğini sorduk ve, "özellikle Fetva Emini ile Kâmil Paşa Kabinesi zamanında polis müdürü olan kimselerin böyle bir hey'ette neden bulunduklarının" anlaşılamadığını belirttik.

NutukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin