Bölüm 51

59 4 0
                                    







Meclisteki Muhaliflerin Çeşitli Saldırı ve Hareketleri

Meclis'teki muhaliflerin çeşitli şekillerde ve başka başka konularda saldırı hazırlıklarında bulundukları yeni değildi. Geziye çıktığım tarihten bir gün sonra, "İslâm Hilafeti ve Büyük Millet Meclisi" adlı broşürün ortaya çıktığını, bütün Meclis'in ve milletin bize karşı kışkırtılmak istendiğini bildirmiştim. Bundan önce, çevrilmek istenen bir dolap vardır ki, daha ondan söz etmedim. Sebebi, 1922 Aralık ayı başlarında oynanmak istenen oyun, sonuçları itibariyle gezim boyunca da devam etmişti. İzin verirseniz, bu konu ile ilgili olarak hatıralarınızı canlandırmaya yarayacak birkaç söz söyleyeyim:

Saygıdeğer Efendiler, üç milletvekili, milletvekili seçimi kanun tasarısında değişiklik yapılması ile ilgili bir önerge hazırlamışlar... Önergede nelerin yer aldığını öğrenmiştim.

2 Aralık 1922 günü, Meclis'in İkinci Başkanı Adnan Bey'in başkanlığında yapılan oturumunda, başkanlık kürsüsünden şöyle bir söz işitildi: "Efendim! Milletvekili Seçimi Kanunu'nda değişiklik yapılması ile ilgili teklifin görüşülebileceği yolunda Tasarı Komisyonu'nun tutanağı var." Bu, söz "okunsun" sesleriyle karşılandı. İki milletvekili: "Önemlidir, okunmasını teklif ederiz" diyerek genel havayı açığa vurdular.

Başkan: ".... Efendiler, bu önergenin, okunmadan önce komisyona gönderilmesi yöntemdendir" dedi.

"Beni Vatandaşlık Haklarından Mahrum Etmek"


Teklifi Üzerine Meclis'te Yaptığım Konuşma

Efendiler, meselenin ne olduğunu ve bu konuda Meclis'te yapılan görüşmeleri o güne ait Tutanak Dergisi'nde okumak mümkündür. Fakat Yüksek kurulunuzu bu sıkıntıdan kurtarmak için, izin verirseniz, o oturumda yaptığım konuşmanın bir kısmını olduğu gibi bildireyim:

Değişiklik önergesini okutmadan komisyona göndermek isteyen başkandan söz alarak şunları söyledim: "Efendim! Bu kanun tasarısı özel bir maksat taşıyor. Bu özel maksat, doğruca şahsımı ilgilendirdiğinden, izin verirseniz birkaç kelime ile düşüncemi bildirmek istiyorum. Erzurum Milletvekili Süleyman Necati1, Mersin Milletvekili Salâhattin ve Canik Milletvekili Emin Beyefendiler tarafından teklif edilen kanun tasarısı, doğrudan doğruya, benim şahsımı vatandaşlık haklarından yoksun bırakmak maksadını güdüyor. 14. maddede yazılı olan satırları gözden geçirecek olursanız, orada deniliyordu ki: "Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne üye seçilebilmek için, Türkiye'nin bugünkü sınırları içindeki yerler halkından olmak veya kendi seçim bölgesi içinde yerleşmiş bulunmak şarttır. Ondan sonra göçmen olarak gelenler, yerleştirildikleri tarihten itibaren beş yıl geçmiş ise seçilebilirler."

Maalesef, benim doğum yerim bugünkü sınırlar dışında kalmış bulunuyor. İkincisi, herhangi bir seçim bölgesinde beş yıl oturmuş da değilim. Doğum yerim, bugünkü millî sınırların dışında kalmıştır. Fakat, bu böyle ise bunda benim en küçük bir kasıt ve kabahatim yoktur. Bunun sebebi, bütün memleketimizi, milletimizi batırıp yok etmek isteyen düşmanların işgal ve istilâ hareketlerinin kısmen önlenememiş olmasıdır. Eğer, düşmanlar maksatlarında tam bir başarıya ulaşmış olsalardı, Allah korusun, bu tasarıya imza koymuş olan efendilerin de doğum yerleri sınır dışında kalabilirdi.


Teklif Edilen Maddedeki Şartlar Bende Neden Yoktu.

Bundan başka, bu maddenin gerektirdiği şartlar bende yoksa, yani beş yıl sürekli olarak bir seçim bölgesinde oturmamış isem, o da vatana yaptığım hizmetler yüzündendir. Eğer bu maddenin istediği şartı yerine getirmeye çalışsaydım, İstanbul'u kazandırmaktan ibaret olan Arıburnu ve Anafartalar'daki savunmalarımı yapmamaklığım gerekirdi. Eğer ben bir yerde beş yıl oturmaya mahkûm olsaydım, Bitlis ve Muş'u aldıktan sonra, Diyarbakır'a doğru yayılan düşmanın karşısına çıkmamaklığım gerekirdi. Bu Efendiler'in istediği şartları taşımak isteseydim, Suriye'yi boşaltan orduların döküntülerinden Halep'te bir ordu kurarak, düşmana karşı savunmaya geçmemekliğim ve bugün millî sınırlar dediğimiz sınırları fiili olarak çizmemekliğim gerekirdi.

NutukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin