Bölüm 10.2

7.1K 641 707
                                    

SINIR: 70 VOTE 150 YORUM

Sınırı geçer geçmez yeni bölüm gelecek. 😜

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum! Hem okurken eğleniyorum hem de hikaye sizinle daha güzel şekilleniyor. ❤️

Keyifli okumalar! 🥳

Marcus'un birkaç adım arkasından yürürken hızına yetişmeye çalışıyordum. Ayağımdaki sızı kendini hissettirse de sabah ağrıdığı kadar ağrımıyordu.

Asansörün gelmesini beklerken iki elimi önümde bağlayarak beklemeye başladım.

"Ne geçiyor o güzel aklından?" dedi hırıltılı bir sesle.

Sesiyle yerimde sıçrayıp bakışlarımı ona yönelttim.

"H-hiçbir şey." dedim.

Aleni bir şekilde bana iltifat ediyordu fakat bu beni sinirlendirmiyordu. Aksine biraz da hoşuma gidiyordu ama kendimi özel hissetmemek için doğmuşum gibi hissettiğimden aldırmıyordum. Gerçi, bana sarf ettiği kelimelerin iki katını başka kadınlara sarf ettiğinden adımın Devin olduğu kadar da emindim.

Marcus çapkın bir adamdı.

Vücudunu bana doğru döndürdüğünde gözlerim hızla asansörün kontrol paneline kaydı. Lanet asansör bir türlü gelemiyordu. Böyle meşgul eden insanlardan hiç haz etmezdim.

Çeneme dokunarak hafifçe yüzümü kaldırdı. Ürkek bir adım atarak geriledim. "Ne yapıyorsun?" dedim.

Etrafıma hızla baktığımda ofiste sadece Layla'nın kaldığını gördüm. Marcus'a karşı hisleri vardı ve bizi böyle görerek yanlış anlamasını istemiyordum. Neyse ki arkası dönük olduğundan içim rahatlamıştı.

Marcus önüme düşen bir tutam saçı geri atarak bana bakmayı sürdürdü. Göz bebeklerimin içine bakıyordu. Hafifçe kaşlarını çatarak az önce açtığım mesafeyi kapamak adına bir adım daha attı.

"Benden korkma. Sen istemediğin sürece aramızda hiçbir şey yaşanmayacak." dedi. Sesi fısıltıdan farksız çıkmıştı.

"Yani hiçbir zaman." dedim. Bu sefer sesim netti.

Marcus gülümseyerek hâlâ yüzümün yanında tuttuğu elini oynattı.

"Çok büyük konuşuyorsun." dedi. "Neyse, sadece rolüme ısınıyorum. Bana karşı iğrenç düşünceler içine girmeni istemiyorum."

Bunu dedikten sonra nihayet asansörün sesi duyuldu ve kapıları yavaşça açıldı. Bu yakınlıkta hiçbir çalışana görünmek istemediğim için tedirgin bir şekilde kuruyan dudaklarımı ıslatıp yutkundum.

Marcus'tan ayrılıp vücudumu asansöre çevirdiğimde karşımda bana bakan bir çift ela göz duruyordu.

"Ah, Hey Alex." dedi Marcus yine en sevimli gülümsemesiyle. Alex'in bu gülümsemesine uyuz olduğuna bahse girebilirdim.

"Merhaba." dedi Alex.

"Biz de tam akşam için hazırlanmaya gidiyorduk. Mathilda nerede?" dedi.

Alex Mathilda'yı duymamış gibi kaşlarını çatarak bana baktı.

"İşten çıkmak için henüz erken değil mi Devin Hanım?" dedi.

Cevap vermek için ağzımı araladığımda Marcus elini belime dolayarak beni asansöre ittirdi.

"Hayır, değil." dedi Marcus.

Ben daha ne olduğunu anlamadan Marcus kapının kapanmasını sağlayan tuşa bastı ve abisine el salladı.

Devin | RAFLARDA |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin