Yirmi Bir

2K 163 36
                                    

"Taehyung daha ne kadar orada durup beni süzeceksin."

Başını telefondan kaldırmadan sarf ettiği sözler kalakalmamı sağlamıştı şaşkınlıkla birkaç saniye ona baktım. Kafasını kaldırıp her zamanki gevşek gülüşünü sunduğunda kafamı eğdim epey utanmıştım.

"Neden seni süzecekmişim telefonumda bir şeye bakıyordum."

Gülerek kafasını iki yana salladığında daha çok sinir olmuştum hayır yani her seferinde beni bu kadar sinir etmeyi nasıl başarabiliyordu ki.

"Ben artık gitsem iyi olacak hem sen de iyisin."

"Biraz daha kalabilirsin Jungkook ve Jimin başbaşa kalmak isteyebilir anlarsın ya."

"Yeterince yalnız kaldılar yapsalarmış ne yapacaklarsa."

Jin göz devirip aniden ayağa kalktığında refleksle bir adım gerilemiştim.

"Neden bu kadar inatçı ve ketumsun."

"Değilim."

"Hayır öylesin hiç gülmüyorsun bana karşı sürekli duvar örüyorsun. O çocuğun yanında gülüyordun ama. Yoksa ona naz mı yapıyordun söyleseydin aranıza girmezdim."

Söylediği sözlere kaşlarım çatılırken o da hemen pişman olmuş gibi duruyordu ama umursamadım ve yaklaşıp kazağını kavradım.

"Ne diyorsun lan sen. Doğru konuş yoksa o güzel ağızını parçalarım."

Sinirden gözüm dönmüşken ne kadar yakınlaştığımızın farkına varamamıştım. Jin yine o gülüşlerinden birini attığında aptal kalbime yavaş olması için küfürler saydırmak ile meşguldüm. Sanki çok uzakmışız gibi iyice yaklaşıp dudaklarıma bakarak konuştu.

"Parçalasana"

Olayı kavradıktan sonra saliselik gözlerinin içine bakıp zaten göğüsünde duran ellerimle onu itekledim. Ve hiç beklemeden oradan ayrıldım.

Voo | Taejin AuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin