LÂCİVERT | DOKUZUNCU BÖLÜM ♤ LÂCİVERT SEVDAYA DÜŞEN İLK CEMRE

180K 9.3K 7.7K
                                    

Sürpriz! Biz geldik!

Merhaba, Koyu Lâcivert Sevda'nın en lâcivert ve güzel kokulu çiçekleri 🌼

Yoklama alıyoruz, Akif Karan ve Berceste sevdalıları burada mı? 💫

Her sınavımdan sonra biraz burada vakit geçirdim ve sizleri çok bekletmek istemediğim için bölümü tamamladım. Yarın son sınavıma gireceğim. Sonra inşallah hep sizlerleyim.

İstediğim uzunlukta ve içerikte oldu. Her karakterimin hakkını vererek yazdım. Satır aralarını çiçeklendireceğinizi biliyorum. 🌸

Bu bölümü YKS sınavına girecek olan çiçeklerime armağan ediyorum. Uzun zamandır emek ediyorsunuz. Benim de kardeşim sınava girecek. Hepinize canı gönülden başarılar diliyorum. Allah zihin açıklığı versin. İnşallah dilediğiniz üniversite ve bölümlere yerleşirsiniz. Müjdeli haberlerinizi bekliyor olacağım. 🧚🏻‍♀️

Önceki bölümleri oylamayı unutanlar rica etsem oylama yapabilir mi? Bazen heyecandan unutuluyor ♥️

Ufak bir yanlış anlaşılma olmuş önceki bölüm. Göktürk'ün ikinci ismini -Uluğ- soyadı zannedenler olmuş. Akif'le neden soyadları farklı demişsiniz. Sadece soyadını yazmayı unutmuşum. Uluğ soyadı değil ikinci adı. Göktürk Uluğ Alphankara olacak doğrusu.

Ben her duyguyu fazlasıyla yaşayarak yazdım. Umarım sizlerde okurken keyif alırsınız.

Aradan çekiliyor ve sizleri Akif Karan & Berceste'yle baş başa bırakıyorum. 🖤

Okuduğunuz saat: ⚖

DOKUZUNCU BÖLÜM

LÂCİVERT SEVDAYA DÜŞEN İLK CEMRE

YAZARDAN...

Çiçekleri büyüten yağmurdur, gök gürlemesi değil. Bir kadına hayatı sevdiren merhamettir, ona şiddetli saplantı duyan bir adam değil.

Sevmenin ölçüsü var mıydı?

Kanaatimce vardı. Yoksa bile olmalıydı. Olmak zorundaydı. Aksi hâlde sevgi adı altında meşrulaştırılan saplantılar aşktan sayılıyordu. Bazı adamlar ve kadınlar sevmenin ölçüsünü kaçırıyor, severken zarar vermeye, can yakmaya başlıyorlardı.

Bir zaman sonra bunun adı sevgi olmaktan çıkıyordu. Saplantı oluyor, taciz oluyor ancak saf sevda olmaktan tamamen uzaklaşıyordu. Sevginin anlamı yitiyordu.

Hakan gibi niceleri... Kaç cana saplantıyla kıymadı ki.

Kaç çiçek dalından koparılıp atılmadı ki.

Akif Karan gibi adamlar o çiçekleri hayata döndürmek için çabalarken, birkaç insan müsveddesi yüzünden niçin tüm hemcinsleri karalanıyordu ki?

Bazı adamlar sevmeye kıyamazken, bazıları sevgi adıyla kıyıyor ve bundan zerre gocunmuyordu.

Akif Karan gözlerinin önünden bir an olsun silinmeyen o kötü hatırayla Berceste'den bir söz aldı. Bu gece yalnız uyumamalıydı. Defne'nin onu yalnız bırakmayacağını bilse de içini rahatlatmak istemişti. O balkondan aşağıya atlayacak olması adamın yüreğine katlanılması güç bir acı veriyor ve canını yakıyordu. Gencecik bir canın hayatına son vermesi kadar kötü bir durum var mıydı, bir de bunun nedeninin iğrenç bir adam oluşu daha can sıkıcıydı.

KOYU LÂCİVERT SEVDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin