~3~

1.7K 225 325
                                    


Satır arası yorumlarınızı bekliyorum! 🙏🏼🍀

Öten alarm sesiyle sıçrayarak uyandım. Okula gitme vaktiydi. Serra ile ayrıldığımız andan donra sanki benim için hayat durmuştu.

Yakın arkadaşlarım, ailem ve daha niceleri... Beni tanımayanlar bile dıştan bakan bir göz olarak Serra'nın bana göre bir kız olmadığını söylüyorlardı.

Ama onları dinlemeden onunla olan ilişkime devam ettim. Bazı hareketleri şımarıktı. Kendini beğenmişliği vardı tabi. Bilemiyorum; belki de herkesi itmesi beni kendine çekiyordu.

Şişen gözlerimi açmaya zorlayarak ovuşturduktan sonra ağzımdaki kuru tat midemi bulandırdı. Doğru düzgün bir şey yememiştim.

Telefona baktığımda saatin erken olduğunu fark ettim. Normalde otuz sekiz tane alarm kurardım uyanabilmek için ama şimdiyse ilk çalan alarmda uyanmıştım.

Ağzımdaki çamur tadını yok etmek için ayağa kalktım ve mutfağa girdim. Bir bardak suyu kafama diktikten sonra sigara paketime uzandım. Üç dalım kalmıştı.

Kaşlarımı çatarak bu paketi ne zaman aldığımı hatırlamaya çalıştım. Dün sabah mı yoksa dün akşam mı almıştım? Normalde pek sigara içen biri değildim ama son birkaç gündür zihnimdeki sesleri dumana boğmak istercesine sigaranın zehrine bırakıyordum kendimi.

Makineye kahve koyup hazır olmasını beklerken sigaramı yaktım ve telefona girdim.

Sanki parmaklarım benden bağımsızca hareket edermiş gibi mesajlar kutucuğuna gitti. Parmağım dokunmatik ekrana değer değmez Bilinmeyen Numara yazısını gördüm.

Kaç dakika geçmişti bilmiyordum ama kahve makinesinin hazır olduğunu belirten sesiyle başımı telefondan kaldırdım. Daha doğrusu bu anonim kişiyle olan mesajlaşmalarımızdan.

Sigara külüm yere düştüğünde hiç ağzıma götürmediğimi fark ettim. Resmen kendi kendini yemişti.

Kahvemi doldurduktan sonra bir sigara daha yaktım ve balkona çıktım.

Aklım hâlâ bilinmeyen numara adı altında benimle iletişime geçen kişideydi. Kimdi acaba? Başta Serra olduğuna emindim ama o değildi. Serra'nın yazım şeklini ezberlemiştim. Bu kişi her kimse, farklıydı.

Sesini duymadan, yüzünü görmeden, en önemlisi daha tanımadan bu kişiyi bu kadar düşünmemi sağlayan duygunun adı neydi?

Merak olabilir miydi? Belki de kafamı Serra konusundan uzak tutmayı başardığı için tutunacak bir dal gibi görüyordum.

Mesajlaşmalarımızı okuduğumda ne kadar aptal olduğumu fark ettim. Birkaç mesaj üstte Serra'nın bende bittiğini söyleyip sonrasında daha fazla yazmasın diye Serra'yı hâlâ çok sevdiğimi söylemiştim.

Hiç bilmediğiniz birisiyle konuşmak ürkütücüydü. Ama bir o kadar da merak uyandırıcıydı. İki duyguyu da aynı anda yaşamaktan mıdır bilmiyorum ama içimde körü körüne bir istek kabardı. Tüm hücrelerim yaz yaz yaz diye bas bas bağırıyordu sanki.

Benim için çok şeyler yaşadığından söz etmişti. Üstelik onu hiç tanımadığımdan da bahsetti. Tek bir muhabbetim bile olmayan birine be yapmış olabilirdim de bunca şey yaşamıştı? En önemli soru yaşadıkları şeyler neydi?

Bu kişinin kim olduğunu merak ediyordum. Ama en önemlisi onun aklımı meşgul etmesine ihtiyacım vardı.

Bu nedenle yazmaya karar verdim.

Kaan Akkaya: Hey.

Kaan Akkaya: Naber?

Bilinmeyen Numara: Günaydın. Yeni uyandım. Senden naber?

Kaan Akkaya: Günaydın. Ben de yeni uyandım. Dün yazmayınca yazayım dedim.

Bilinmeyen Numara: O kadar gurursuz muyum diye düşündüm tüm gece. Yazmasan da yazacaktım zaten.

Bilinmeyen Numara: Gerçi bağırır gibi benimle konuşmak istemediğini belirtmiştin ama değişen ne oldu merak ediyorum.

Kaan Akkaya: Fazlasıyla kabalık ettim. Özür dilerim.

Bilinmeyen Numara: Önemli değil. Canım kolay kolay yanmıyor artık.

Kaan Akkaya: Bak, seni tanımak istiyorum. Ama böyle çok saçma. Sen beni tanıyorsun hatta belki de izliyorsun ama benim hiç görmediğim biriyle mesajlaşmam saçma geliyor.

Bilinmeyen Numara: Benden bunu isteme.

Bilinmeyen Numara: Yalvarırım.

Kaan Akkaya: Peki istemem. O halde benimle konuşmak istiyorsan olabildiğince dürüst olmanı ve kendini tanıtmanı istiyorum.

Bilinmeyen Numara: Sana sessiz çığlıklarımı yazıya dökmemi istiyorsun yani.

Kaan Akkaya: Bana sana dair her şeyi yazıya dökmeni istiyorum.

Kaan Akkaya: He dersen ki bir yerde oturup kahve içelim, görüşelim. Bana uyar. :)

Bilinmeyen Numara: Her gün görüşüyoruz zaten. :)

Kaan Akkaya: Nasıl yani? -,-

Kaan Akkaya: Yakın çevremden olmadığını söylemiştin?

Bilinmeyen Numara: Ben seni her gün görüyorum ama sen beni görmüyorsun.

Kaan Akkaya: Desene artık takıntılı gibi arkama bakarak yürüyeceğim...

Kaan Akkaya: Hayalet sevgilim...

Bilinmeyen Numara: Ahahahahaha

Bilinmeyen Numara: Yapma heyecanlanıyorum.

Kaan Akkaya: En azından ben de seni görmüş olurum bir yerde oturup kahve eşliğinde sohbet etsek. Olmaz mı?

Bilinmeyen Numara: Daha değil. :)

Bilinmeyen Numara: Hadi fazla bekletme beni hazırlan. Geç kalacaksın.

Kaan Akkaya: Emredersin hayalet.

Telefonu elimden bıraktığım dudaklarımı kemirmeye başlamıştım. Her gün benim haberim olmadan beni izliyordu. Polise gitmeyi düşünebilirdim ama, yüzümdeki tebessüm bu düşüncemi yok ediyordu.

Rengi solan hayatımda bir gökkuşağı misaliydi bu kişi. Aklımı meşgul edecekti. Sevmiştim de. Artık ona hayalet diyecektim.

HEYOOO! 😈

VALLA BEN BİLE MERAK EDİYORUM KİM BU DİYE YAAAA AHAHAHAH 😂

BEĞENDİNİZ Mİ? 😛

ÇOK EĞLENCELİ VE BURUK BİR HİKAYE OLACAK. 😍

GÜLÜMSEMELERİNİZİ, KAHKAHALARINIZI VE GÖZ YAŞLARINIZI HAZIRLAYIN ŞİMDİDEN. 🐣

DESTEKLERİNİZİ BEKLİYORUM! 🙏🏼

Kırık Kalpler Durağı - TEXTINGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin