3. Acı

5.8K 389 140
                                    

Bölüm yayınlanma tarihi: 01.05.2024

Yusuf'un yaptığı konuşmanın ardından, amacına ulaşamadığını anlayan Asya'nın omuzları hayal kırıklığıyla çökerken, genç adamın yüreğiyse hafiflemişti. Sahile gittiği sıralarda, içinin çok acıdığını, göğsüne bir ağırlık oturduğunu düşünmüştü ama şimdi gayet iyi durumdaydı. İçi çok rahattı. Hem, birini sevmenin ve onu olduğu gibi kabul etmenin nesi ayıptı? Ortada, ölüp bitilecek bir durum yoktu. Onu, kendinden öncesi değil, kendinden sonrası ilgilendiriyordu.

Tüm gün, o bankın üzerinde zihninin açılmasını beklerken, bundan sonrasında neler olacağı, nasıl ilerleyeceğiyle ilgili rotalar belirlemişti. Nikaha kadar olan planlar tıkırında işlemiş olsa da önemli olan nikahtan sonrasında olacaklardı. Bugün, en zor engellerden biri aşıldığı düşünülse de aslında, bu bir hiçti. Mesela, Asya'nın ailesi bu nikahı duyduğunda ne olacaktı? Kendi ailesi öğrendiğinde ne tepki verecekti? Asya, Erkan tarafından aldatıldığını öğrendiğinde neler hissedecekti? Çok üzülecek miydi? Kendi içlerinde olacakları bir kenara bıraktığında, etrafındakiler, mahalledekiler, kısacası el alem ne diyecekti? Çok fazla soru vardı ve bunlar yalnızca birkaçıydı.

Normalde olsa, Asya'yı evde göremeyen ve ona ulaşamayan ailesi, onu merak edip, aramak isteyecekti. Neyse ki Hilal sağ olsun, Yusuf bu durumu da halletmişti. Öyle ki genç kız, arkadaşının düğün öncesinde stresini azaltmak ve kafasının dağılmasını sağlamak için bir sürpriz planladığını söylemiş, bu şekilde Asya'nın ailesinden izin koparmıştı. Anne ve babası, kızlarının arkadaşının yapacağı bir sürprizle, birkaç günlüğüne şehir dışına çıkacağını sanıyordu. Hatta bu yüzden, annesi Asya için gizliden gizliye valiz hazırlamış, bunu ona belli etmeden Hilal'e teslim etmişti. Şu an, Asya'nın otelde bulunan eşyalarının sebebi de buydu.

Hilal, bu konuda büyük fedakarlık göstermişti. Hiçbir şeyi belli etmemek için, birkaç gün evden dışarı çıkmayacak, ortalarda görülmeyecekti. Hatta, kendi annesini bile bu konuda tembihlemişti. Elbet, Asya'nın annesi aramak, kızından haber almak isteyecekti. Bunu da geçiştirecek olan kişi Yusuf'tu. Gerçeği ortaya çıkarmaması konusunda Asya'yı uyaracaktı. Aslında, bu kolay bir durumdu. Çünkü, genç kız da olanları annesine anlatmak istemiyordu.

Bu nikah, er ya da geç herkes tarafından duyulacaktı. Şu an önemli olan, bu duyulma anına kadar zaman yaratmaktı. Bu zaman zarfında, her ne kadar kısa bir süre olsa da, önce Asya'nın kendini evlilik gerçeğine az da olsa inandırmasını ve hazmetmesini sağlayacaktı Yusuf. Sonrasında, aldatma meselesini anlatacak, kanıtlarıyla karısının önüne sunacaktı. Üstelik, olanlar bunlarla da sınırlı değildi, Erkan'ın yediği nanelerin haddi hesabı yoktu. Yusuf, ne varsa ne yoksa ortaya dökecekti.

"Sen, ne midesiz bir adamsın ya! Hiç utanmıyorsun değil mi?" Asya, köşeye sıkışmanın verdiği çaresizlikle, Yusuf'a ağzına gelen ne varsa söylemeye başladı. 

Üzerine bir tişört geçiren Yusuf, sakinliğini koruyarak Asya'nın yanına gitti. Sıkmayacak derecede onun kolunu tuttu ve kendisine bakmasını sağladı. 

"Bana bak!" Aralarında, çok az bir mesafe vardı. Asya, Yusuf'un bir şeyler yapacağından korktuğundan, gözlerini ona dikti.

"Şimdi, o kulağını aç ve beni iyi dinle tamam mı? İstediğin kadar hakaret et, istediğin kadar bağır, çağır, ortalığı yık ama şunu sakın unutma! Sen, benim nikahlı karımsın. Bunu hemen şimdi kabullen demiyorum ama bir an önce kabullensen iyi edersin! Dışarıdan, sabırlı bir adam olarak görünüyor olabilirim ama ben, sabırlı bir adam değilim. Şansını zorlamasan iyi edersin." Sabırlı bir adam olmadığını mı söylüyordu? Yıllardır Asya'yı karşılıksızca sevmekten sabır taşına dönmüş halinin izahını nasıl yapacaktı peki?

DARMADUMAN (14 Temmuz'dan Sonra Yazılacak)Where stories live. Discover now