Bölüm 13

7K 609 1.2K
                                    

Bölümün gecikme sebebini yine bölüm sonunda açıklayacağım. Ama söz verdiğim gibi uzun bir bölüm fiçuvladım size. 💃🏻

Keyifli okumalar dilerim. ❤️

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum! 🙏🏼

SINIR: 110 VOTE 450 YORUM

Alex...

Sabahın ilk ışıklarıyla titreyen gözlerimi bir süre daha kapalı tuttum. Uyanmak istemiyordum. Hayatımda sayılı diyebileceğim bir olaydı uyanmak istememek.

Uykuda geçirilen fazla vakte hiçbir zaman anlam yükleyememişimdir. İnsanlar öldükleri zaman sonsuza dek uyuyacaklarının farkına varmadan yaşıyor; halbuki alabiliyorken temiz havayı ciğerlerimize son kez çekiyormuşçasına depolamalıyız.

En azından ben öyle düşünüyorum.

Bir kere ölümün tadına bakmış birisi olarak, kaybedecek bir saniyemin bile olmadığını biliyorum.

İnsanları bekleyen bir hayatın var olduğuna inandırmaya çalışıyorlar ama öyle bir hayat yok. Hayat beklemez. Hayat, bencildir. Hayat, hiçbir kimse için kendi düzeninden vaz geçmez ve akmaya devam eder.

Bizi dışarda bekleyen bir hayat yok. Peşinden koşup ona yetişmemiz ve dilediğimiz gibi yön verebileceğimiz bir hayat var. Peşinden koşarken yorulmak istemeyenlerdenim. Kalbi başkasına ait biriyim ve olabildiğince hayata ayak uydurmak zorundayım.

Sorumluluklarım var. Koskoca bir şirket sahibiyim. Elimin altında çalışan yüzlerce insan bulunuyor ve her birinin sağlığı, ekonomik refahı benim elimde. Ben geç kalırsam, bu saydıklarımın her biri aksar.

Benim kovaladığım hayat kaçarsa, binbir türlü hayat göçer...

Ama bu sabah garip bir şekilde uyanmak istemiyorum. Uyku beni etkileyen bir faktör hiçbir zaman olmamıştı ama zihnim benimle savaşıyordu.

Birkaç haftadır geceleri uyumakta güçlük çekiyordum. Düşünce girdabının içinde istisnasız her gece sürükleniyordum.

Bu düşüncelerimin sebebi neydi?

Kendime bu soruyu sorar sormaz gözlerim açıldı. Cevabı biliyordum. En başından beri biliyordum. Başıma gelmesinden korktuğum şeydi bu. Birine karşı garip hisler beslemek. Bu benim için alışılmışın dışında bir olaydı.

Devin. Onu ilk gördüğüm andan itibaren dikkatle inceliyordum. Aşk arayan biri olmadım hiçbir zaman. Ona da bu gözle bakmamaya çalıştım. Hemcinslerim genelde bu tarz bakmadıkları kadınları yatağa atmaya çabalardı. Ama ben ona o gözle de bakmıyordum.

Onda değişik bir şeyler vardı ve ben bunun ne olduğunu öğrenmek için deliriyordum. Ama o benden kaçıyordu.

Ona kızmıyordum. Sonuçta kendini rahatsız hissedebilirdi. Ben onun patronuydum ve o da benim asistanımdı. Kendini farklı kadınlar gibi hissedebilirdi ve bu yüzden aramıza mesafe koymuş olabilirdi.

Ama ben onu düşünmeden edemiyordum.

O, her aklıma düştüğünde bedenimdeki tüm tüyler şaha kalkıyordu. Ayak ucumdan başımın tepesine kadar yayılan bir elektrik akımına maruz kalıyordum. Avuç içlerim terliyordu. Bu normal miydi? Bu duygunun adı neydi? Bilmiyordum.

Bildiğim tek bir şey varsa o da şuydu, Devin'in her şeyinden hoşlanıyordum.

Önüne düşen birkaç tutam saçlarını kulak arkasına atmasını, bazı durumlarda gözlerinin kocaman açılarak yere bakmasını, gülümsemeden önce dudaklarını yalayarak ıslatmasını... Her bir detayını seviyordum.

Devin | RAFLARDA |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin