Bölüm 29

4.9K 270 1.4K
                                    

Heyecandan kalpleri titrerken karşısındaki suçludan böyle bir itiraf duymayı beklemiyordu Jin. Afallamış bir şekilde önündeki parlayan bedene bakarken zihnindeki her şey durdurulma tuşuna basmış gibi işlevsizleşmişti. Kulaklarına bir anlığına bile güvenememek, Taehyung'dan ne kadar az beklentisi olduğuna işaretti.

Ağzı hafifçe aralanırken yüreğinin sonuna kadar taştığını hissedebiliyordu. Gülmekle gülmemek arasında gidip gelirken Taehyung'un kendisini dikkatle inceleyen gözlerine baktı. Gayet ciddiydi, girdiği suçlu rolünün etkisiyle de bir şey yapıyormuş gibi görünmüyordu. Onun daha da çok şaşırmasına sebep olmuştu bakışları. Ağzından çıkan kelimeler kesinlikle bilinçliydi.

Göğsü artık kalbinin şiddetiyle inip kalkmaya başlamışken, hızlı bir şekilde kendi terli bedenini karşısındaki terli bedene yapıştırdı. Kelepçeli olmayan eliyle Taehyung'un sırtını tutarken başını onun omzuna koydu. Taehyung ilk başta böyle bir teması beklemediği için hareketsiz kalsa da, sonradan aynı şekilde başını onun omzuna koymuş ve Jin'i belinden kavramıştı. ''İlk açılmak zayıflıktır diyen birisinden gerçekten bunu duyuyor muyum?''

Jin kıkırdamaya başladığında kendisinin hafifçe geriye itildiğini hissetti. Eli kendiliğinden onun üzerinden kalktığında, karşısında kaşları çatılmaya hazırlanan Taehyung'un gözleri oldukça kısılmıştı. Sorduğu soruyla onu hırçınlaştırdığı çok belliydi. Kendisini hafifçe itmişti bu yüzden. ''Sözümü hemen geri alabilirim bunu biliyorsun değil mi?''

Taehyung'un büzülen dudaklarını gördüğü için onun dediklerini pek ciddiye alamamıştı. Sadece dudaklarına odaklandığından da değil, böyle bir şeyi itiraf ettiği için sözünü geriye alsa da fark etmezdi. Çoktan yansıtmıştı kalbini kendisine. ''Söz bir kere ağızdan çıktığında geri alınmaz. Özellikle de bana sevgini kanıtlamak istediğini söyledikten sonra.''

Kendisini tekrardan ona doğru yaklaştırdığında aşağı hizasında kendisine bakmakta olan Taehyung'a gözlerini dikti. Kelepçeli elini havaya kaldırıp onun yanağına yerleştirdiğinde baş parmağıyla yanağını okşadı. Tekrardan kaplan gibi hırlamadan önce yumuşamaya ihtiyacı vardı. ''Ellerini elime doladığın günden itibaren duygularımda hiç sahte olmadım ben. Samimiydim başından beri, yanında kendim gibi davrandım. Rol yapıyormuş gibi değil.''

Yüzünü ona yaklaştırıp gözünü kapattığında dudaklarını onunkileriyle buluşturdu. Şehvetten ziyade, onun aşkını kabul ettiğini mühürleyen bir öpücük bırakmıştı. Bir eli kelepçeliyken diğer eli ise hala Taehyung'un sıvısıyla kaplanmışken onu tümüyle kabulleniyordu. Hayır, aslında onu çok önce kabullenmişti. Taehyung'u ve kendisine bile itiraf etmekten kaçındığı aşkını.

Dokunmaktan incineceğini düşündüğünü yüzünü artık özgürce avuçlarken öpücüğüyle başının kalkmasına sebep oldu. Üst dudağını onun alt dudağına yerleştirirken gülümsemeden edemedi. Hissettiği bu yeni duygu ona sandığından daha da tatlı gelmişti. Hatta kendi dünyasındaki en tatlı duygu olabilirdi. Taehyung'un sevgi konusunda cimri birisi olduğu belliydi, bu kadar geç açılmakla.

Sesli öpücüğü odada yankılanırken kendisini geri çekti, fazla uzaklaşmamak şartıyla. Alınları birbirlerine değerken burunları hafifçe küçük bir sürtünme halindeydi. Jin'in gülümsemesi gözlerine aksettiğinde karşısında duran Taehyung'un da gülümsemesine sebep olacak kadar içtenliğe ulaşmışlardı. ''Deli olmalıyım böyle bir şeyi itiraf ettiğim için. Hatta bundan daha da emin oluyorum konuştukça.''

Taehyung bunu derken sanki kendi kendisiyle konuşuyor gibiydi. Dudaklarını birbirine bastırıp hafifçe alt dudağını dişlemeye başlamıştı. Endişeden ya da pişmanlıktan değil, hayatında bir dönüm noktası yarattığı için bilinmezlik karşısında heyecanlıydı. Kendi eliyle yaratmıştı bunu, ne anlama geleceğini bilerek. Sonunda korktuğu bilinmezliğe adım atmıştı. ''Yaptığımız onca şeyi düşünürsek buna delilik bile demezdim Taehyung.''

NIGHT CHANGES ~TaeJin~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin