XXII.|| bazı sonlar mutlu bitmeyi hak eder [FİNAL pt.1]

987 132 90
                                        

~Yıllar sonra...

"... Evet şimdi Ontorio'ya bağlanıyoruz. Muhabirimiz Anna bize son gelişmeleri aktaracak. Sendeyiz Anna."

"İyi yayınlar Matthew! Görüldüğü üzere şu anda bulunduğum bölgeye büyük bir kalabalık hakim. Kalabalığın sebebi Orenda işletme zincirinin altıncı şubesinin bu gün açılıyor olması! Kalabalıktan çok bir yığılma var desem yanlış olmaz sanırım. Birazdan bir gelenek haline gelmiş olan açılış konuşması yapılacak. Açılış için toplanan kalabalığın içinde ne yazık ki işletme sahiplerini veyahut onların yakın arkadaşlarını göremiyoruz. Gelenekselleşmiş düzene göre şu anda burada, kalabalığın içinde olmalıydılar. İnsanlar ters giden bir şeylerin olduğunun farkında ama- Aman Tanrım! Konuşmayı yapmak için kürsüye şu anda varislerden büyük olanı; Jihyung çıktı! Bu asla alışılmış bir şey değil! Tüm gözler asıl sahipleri arıyor... Ah işte başlıyor! Sizi açılış konuşması ile baş başa bırakıyorum..."

"Romeo ve Juliet hikayesini hepimiz biliriz. Kaçabilmek için uyku ilacı içip ölmüş numarası yapan Juliet'i öldü sanan Romeo zehir içerek kendini öldürür ve uyanıp onun öldüğünü gören Juliet de kalbine bir bıçak saplayarak kendini öldürür.

Garip değil mi? Juliet hayatına devam edebilirdi. Belki aşk acısını hayatı boyunca taşıyabilirdi ama o ölmeyi seçti.

Peki ya Rose? Hepimizin bildiği Titanik'in meşhur Rose ve Jack'inden bahsediyorum. O tahtaya isteseler ikisinin de sığabileceğini biliyoruz. Ama istediğimiz gibi olmadı ve Jack acı bir şekilde öldü. Rose ise hayatına bu acıyla devam etti.

Neden mi bahsediyorum tüm bunlardan? Çünkü bir aşk hikayesinin efsanevi olabilmesi için ölüm ve acı içinde olması gerektiğini düşünürler. Jack o tahtaya çıksaydı ve ikisi de yaşasaydı bu gün hala onları anlatıyor olur muyduk? Ya da Romeo geldiğinde Juliet de uyansaydı ve planladıkları gibi kaçsalardı hala onları anar mıydık? Sanmıyorum. Oysa ki aşkı efsanevi yapan çekilen acı değil de yaşadığımız güzel anlar değil midir?

Neden hep kötü sonla biten her şey efsanevi olmak zorunda?

Günümüzde hala Frida ve onun biricik aşkı Diego'dan bahsediliyor. Frida, Diego'ya çok aşıktı falan filan. Peki neden kimse Diego'nun aşırı kadın düşkünlüğünden ve sürekli Frida'yı aldattığından bahsetmiyor? Evet Frida ona çok aşıktı ama Diego bu aşka laik miydi? Tartışılır.

Tamam şimdi asıl konuya geleceğim.

Tüm bunlardan behsediyorum çünkü aşk her zaman acıya ihtiyaç duymaz. Tıpkı babalarımın kendi sonsuzluklarındaki efsanevi aşkları gibi. Evet, onların hikayesi nesillerden nesillere anlatılmayacak ya da anılmayacak. Olsun. Ben yine de dünyanın en şanslı adamı olacağım. Çünkü ben Kim Taehyung ve Park Jimin'in oğluyum. Çünkü onlar her şeye rağmen bir birlerini sevmek gibi büyük bir işe kalkıştılar. Çünkü onlar en dipten gelip en yükseğe ulaşmasını çok güzel başardılar. Ve yine biz, yani amcalarım ve kuzenlerim; bu işin üstesinden çok iyi geldik.

Biliyorsunuz bu açılış konuşmalarını genellikle babam Park Jimin yapar. Büyük amcam Yoongi şu an bunu dinliyorsa bana kızıyor olduğuna oldukça eminim ama bir açıklama gerek ve ben bunu sizlere borçluyum.

Orenda işletmeleri babalarım ve amcalarımın tahmin edemeyeceği kadar çok başarıya imza attı. Babam Taehyung bunun için her zaman "Jimin ve aniden dönen şansı," diye bahseder. Babam Park Jimin, yirmili yaşlarına kadar kötü şansından kaçmaya çalıştı ve bir gün yolu hapishaneye düştü... Evet, hapishane. Bunca yıl bunu nasıl saklamayı başardılar inanın ben de bilmiyorum. Onlar sadece normal olmak istediler sanırım.

Geçtiğimiz aylarda Kore Cumhuriyeti genel bir af ilan edip cezaevlerini boşalttığı sırada her nasılsa bizlere de ulaştı ve geri dönüp cezalarına karşılık üç yıl cezaevinde yatmalarına karşın sicillerini temizleyip hapishane kaçkını olarak anılmayacaklarını bildirdi... Aranızda fısıldaşmaya başlamadan önce söylemek istiyorum ki; Evet. Babalarım ve amcalarım Güney Kore'de hapishaneden kaçıp Kanada'ya geldiler. Bunun için "Bizi kandırdılar," gibi şeyler söylenmeyeceğini umuyorum çünkü size yalan söylemediler. Sadece yapılan röportajlarda bu detayı atladılar.

Hayat her zaman umduğumuz gibi gitmez, biliyorsunuz.

Ben, kardeşim ve kuzenlerim her ne kadar Kanada vatandaşı olsak bile, bu büyük işletme zincirinin asıl sahipleri; Park Jimin, Kim Taehyung, Kim Seok-Jin, Kim Namjoon, Min Yoongi, Jung Hoseok ve Jeon Jungkook aslen Kore vatandaşılar. Bir yanlış anlaşılmayı önlemek için söylemem gerek ki, küçük amcam Jeon Jungkook hemen orada, arkanızda beni izliyor... Evet, merhaba amca!.. Kendisi zamanında mahkeme emriyle suçlarından beraat etmiştir. Diğerlerine göre oldukça özgür olmasına rağmen o da aşkının yani agresif amcam Yoongi'nin peşinden bu hengameye katılmış.

Biliyorum, tüm bunlar kolay sindirilebilecek şeyler değil. Babam Taehyung, açılışı ertelememi istiyordu ancak bunun artık utanılacak bir şey olmadığını düşünüyorum. Zamanında bir hata yapmış ve hüküm giymiş olabilirler ama inanın ki babalarım ve amcalarım gerçekten çok iyi insanlardır. Az çok onları tanıyan insanların bu dediğime katılacaklarını umuyorum.

Bu gün burada bu açıklamayı yapmak için ben çıkmış olsam bile, kuzenlerimin de benimle hem fikir olduklarını bilin istiyorum. Onlar şu anda Kore'deler. Bu gece Jungkook amcam ile ben de Kore'ye döneceğiz ve üç yıl ortalarda olmayacağız...

Dostlarım, bu gün burada olma sebebimi anladığınızı umuyorum. Babalarım Kim Taehyung ve Park Jimin ile deli dolu dostları şu anda Kore Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde üç yıl sürecek olan cezalarının dördüncü ayındalar. Sizleri temin ederim ki bu pürüz yapmakta olduğumuz hiçbir işi aksatmayacak ve Orenda işletmeleri her zaman olduğu gibi yine çalışmaya devam edecek. Konuşmama son vermeden önce Orenda Güney Kore şubesi için de çalışmalara başladığımızı duyurmaktan memnuniyet duyarım.

32 ay sonra, kaldığımız yerden aynı şevkle devam etmek ve görüşmek üzere! Mutlu olun ve mutlu kalın!"

+Bölüm Sonu+


|| Dayanamadım ve finali iki parçaya böldüm ;-; Umarım bu kısmı sevmişsinizdir. Yani bilmiyorum cidden aklımda seksen tane farklı son vardı ve ortaya bu çıktı. Tabii bunun daha pt.2'si de var. Yani henüz hiçbir şey bitmiş değil :)) Jihyung meselesini hatırlıyorsunuz değil mi? :')) Hatırlamayanları Sıradan da Sıradan isimli bölüme yönlendiriyorum... Finalin ikinci kısmında görüşürüz dostlarım. Yorumlarınızı benimle paylaşın lütfen, ne düşündüğünüzü deli gibi merak ediyorum. Mutlu olun, mutlu kalın!

IDYLLIC pt. 2 DEPAYSEMENT || vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin