1🔳 "Harvard mezunu"

55.4K 2.5K 1.3K
                                    

🔳

Yukarıdaki tanıtım videomuzu izlemeyi unutmayın!

İnstagram hakugu

🔳🔳🔳

"On üçüncü kurbanın bulunmasının ardından azılı seri katili aramak için özel bir ekip kuruldu. Katilin geride tek bir iz bırakmaması ve kurbanlarını belli özelliklere göre seçmesi polisin işini daha da zorlaştırıyor. Son kurbanın kimlik teşhisinden sonra emniyet genel müdürü Salim Karaca istifa etti. Yerine gelen Devran Korkmaz bu dava için Konya'daki yetenekli polislerden oluşan bir grup kurdu. Dedektif ve müfettişlerin de grupta..."

Haber kanalı sinirle kapatılınca hepimiz derin bir nefes aldık. Başımız önümüzde eğik, mesleğimizden çok uzak işleyen düzen ve aslında beceriksizce geçirdiğimiz günlerden biriydi. Biz beceriksiz değildik belki, içimizde gerçekten yetenekli ve gayretli polisler de var mı ama katile zeki demek de ağır geliyordu. Katili övmektense kendimizi aşağılamayı kabullenmiştik. Böylesi çok daha katlanılır oluyordu.

Günlerdir uyku yüzü görmeyen, emniyette kestirdikleri her dakika için kendilerini suçlu hisseden ve duş almak gibi elzem olan şeyleri bile yapmaktan imtina eden mesai arkadaşlarım mor gözaltları ve birbirine giren saç ve sakaldan sonra ayırt etmesi güç simaları ile sırada beklerken kendimden çok onlar için üzülüyordum. Henüz üç aylık olduğum için üzerimde pek bir yük yoktu. Stajyer polis olarak daha çok bana söylenildikçe harekete geçiyor, emin olmadığım ve tecrübe etmediğim işlerde uzak tutuluyordum. Dahası başımıza kara bela gibi çöken son dava hepimizin iliklerini kurutmuştu adeta. Kendimize olan güvenimizi kaybetmeye başladığımız zor günlerde yeni polis olarak yediğim azarlar o kadar ağır gelmezken kıdemlilerin çocuk gibi azar yemesi derinden üzüyordu. Ellerinden geleni yapanların ve gece gündüz demeden kan ter içinde katili arayan bu insanlar için elimden çok daha fazlasının gelmesini diliyordum.

Yeni eklenen maktul ile birlikte rutin azarımızı yemeye başlamıştık ki önümüze fırlatılan dosyalar ile hep birlikte bir adım geri gittik. Yerinden sinirle kalkan müdür yumruğunu masanın üstüne sertçe vurdu.

"On üç oldu, on üç! On üç kişi şimdiden yitip gitti. Ve siz hala tek bir ipucu bile bulamadınız öyle mi?"

Aslında onun sinirini de anlayabiliyordum. Halk isyandaydı. Bir kaşık suda hepimizi boğacak kadar doluydular ve isim olarak en çok müdürünki geçiyordu. Bizim kadar yorulmasa da bizim kadar perişan olmuyor diyemezdik.

Müdür birkaç adım atıp kıdemli polislerden olan Meriç'in önünde durduğunda "Altı senedir buradasın sen değil mi? Söyle bakalım sence katil kadın mı erkek mi?" diye sordu.

Katile dair tek bir ipucu bulamadığımız halde sorulan bu soru daha fazla azarın habercisiydi.

Meriç ciddiyetini bozmadan öylece durdu. Sorunun amacını biliyordu. Cevabı olmayan soruların birçok amacı vardır fakat bizimkisi sadece bir taneydi.

Polis olmaya layık olmadığımızın yüzümüze çarpılması...

Benim şu kısacık üç ayımda bana yardım eden polis Meriç'i es geçmem mümkün değildi. Acemi ve biraz da ürkek bir başlangıç yapmıştım ilk görev mahallime. Hepsi tecrübeli polislerden oluşurken, benim henüz tuvaletin yerini bile karıştırdığım bu emniyet merkezinde çekingen olmamam işten bile değildi. Ancak Meriç her zaman bana yardım eden ve beni yönlendirerek rahatlatan kişi oluyordu. O yüzden azarlamak için onun seçmesi titrememe neden oluyordu. İstemeden de olsa ona yardım etme isteği ile doluyor, ben de onu rahatlatmak istiyordum.

PROFESYONEL  [F•]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin