on yedi

3.5K 274 167
                                    

not: +18 

normalde koyduğum şarkılar rastgele oluyor ama bu bölümü rihanna-skin'le okumayı tavsiye ediyorum. medyaya ekledim~

 medyaya ekledim~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

on yedi: skin

Hyungunu hiç sarhoş gördün mü?

Taehyung telefonuna gelen mesajı defalarca okumuştu ama hala çatılan kaşlarına ve içindeki hoşnutsuzlukla karışık merak duygusuna karşı koyamıyordu.

Seokjin, Namjoon ve Yoongi hyunguyla dışarı çıkmıştı. Hafta sonunun gelişi onda kafasını dağıtma isteği yaratmış, hyunglarını ikna ederek bara gitmişlerdi.

Taehyung öfkeliydi –yaşı hala on sekiz olmadığı için bara götürülmemişti. Seokjin ona uslu uslu evde oturmasını söylemişti, ısrarları reddedilişle son bulurken üstüne üstlük hyungu Jiminle Jungkook'u eve çağırmıştı sanki Taehyung'un bebek bakıcısına ihtiyacı varmış gibi. Kendisi ise gece geç gelmeyeceğine söz vermiş ama şu an saatin ikiye vuruşuyla sözünü çoktan çiğnemişti.

Jiminle Jungkook uyumuştu; Jimin salondaki tek koltuğa uzanmışken Jungkook başını koltuğa yaslamış, vücudu yerde olacak şekilde uykuya dalmıştı. Bara gitmemiş olmalarına rağmen eve getirdikleri içki şişesi ikisini sarhoş etmeye yetmişti. Birbirlerine saçma sapan hikayeler anlatmış, düzgün bir cümle bile kuramamış ve sonra da oldukları yerde sızmışlardı.

Taehyung hiç alkol almamıştı daha önce; Seokjin hyungu ise akşam yemeklerinin yanında içtiği soju dışında çok nadir alkol alıyordu ve onun gözbebeklerine bakıp yetişen biri olarak Taehyung'un alkole yabancı olması şaşırtıcı değildi. Zaten hibritlerin alkolle arası yoktu, tek bir bardağı bile Taehyung'u farklılaştırabilirdi. O yüzden hyungunun eve gelmesini bekliyordu, sarhoşluğun kavramını bilmeyerek. O da Jimin ve Jungkook gibi sürekli gülüp saçma sapan espriler mi yapacaktı?

Hoş, her zamanki hali.

Kuyruğu agresifçe havada sallanırken kapının çalışıyla hibrit kulakları dikleşti, aceleyle kapıya ilerlerken çatılan kaşlarının ardında düşünceler kol geziyordu.

Gecenin karanlığında küçük bir kıkırtı kulağına doldu önce, keskin bir alkol kokusu burnuna doldu ve sonra Namjoon'un kollarındaki Seokjin hyungunu gördü Taehyung. Bir elini Namjoon'ın kaslı göğsüne dolamış, diğerini de beline sarmıştı. Namjoon da onu belinden destekleyerek ayakta zar zor tutuyordu.

Namjoon gamzelerini gösterecek şekilde gülümsedi, yapmacık bir gülümsemeydi. "Merhaba."

"Merhaba Taehyungie~"

Taehyung'un kaşları çatıldı. Hyungunun yanakları pembeydi, güzel beyaz teninde terler parıldıyordu ve dudakları ıslaktı. Sıcak kahve harelere sahip gözleri incelmişti, adeta hilale çalıyordu ve yerinde duramıyormuş gibi kıpır kıpırdı. Namjoon onu belinden sabitlemese her an yere yığılacak gibiydi.

dandelion || taejinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin