gece avuçlarıma uyukladı ibrâhim,

108 26 6
                                    

bu şehir gece gündüz benim içime uyukladı yusuf, sen duymadın. başkasının avuçlarını ev belledim. incindim.

beş kasım,
1983.

kan gölünün ortasında dikilmiş bir karanfil gibi, sancılıydı omuzları cihân'ın. yarın sabah gidecekti. elleri, ellerini nasıl ayıracaktı ayşegül'den bilmiyordu.

"cihân, bir şeyler gövdeme batıyor. göğsümde anlamsız bir sancı var."

cihângir, karşısında oturan kıza elini uzattı. "gece düştü. ondandır. elini versene."

o günden sonra hep olduğu gibi, yine ayşegül elini tuttu cihân'ın. gözlerinin en içine baktı. cihângir, yutkundu. bakışlarını ayşegül'den ayırmadan dudaklarını araladı.

"ayşegül, peygamberimiz der ki; seven sevdiğine sevdiğini söylesin." derin bir nefes aldı, bakışlarını birleştirdiği ellerine indirdi. "biliyorum, az bir vâkittir seni tanıyorum. fakat, yıllardır içimde olan yarımlık, eksiklik seni gördüğüm an tamamlandı." gözlerini ayşegül'ün gözlerine değdirdi yeniden. "ayşegül uzatmayacağım. ben sana sevdâlandım gülüm."

ayşegül yutkundu. elini, cihân'ın ellerinden çekip yanından ayrıldı usulca. hiç bir şey söylemeden. yatağına yattı. elini yüzüne kapadı. sevinçliydi. sevinçli olması, vicdanına ağır bir darbeydi.

ayçiçeklerine değdirdi gözünü,  hâlâ yarım kalmış mektubuna. gözünden bir kaç damla yaş akıverdi. bir şey edemedi.

ibrâhim'i düşündü. hakikaten seviyor muydu onu? yoksa, çocukluğunu geçirdiği adamın ona olan sevgisine mi vurulmuştu?

ayağa kalktı. odasından çıktı. küçük pencere kıyısına yanaştı. cihângir gitmek üzereydi ki, ayşegül arkasından yarım yamalak kelimeleri ile konuştu.

"cihân,"dedi.

"ben, galiba, seni seviyorum."

yüzünü dönmesinden çekinerek odasına girdi hemen. yutkundu. ayşegül o gece, yarım bıraktığı mektubu yaktı. ibrâhim, ayçiçeği'ne yazdığı şiirleri göğsüne sapladı.

on yedi eylül 2020,
09:58.

ibrâhim ayçiçeği için sakladığı taşı yangının ortasına atmışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin