"Buranın açık büfesini gerçekten sevmiyorum."

260 39 28
                                    

— 27k için hepinize gerçekten çok fazla teşekkür ederim honeybees 🤍🥲🏹
...
Adrien ve Marinette lunaparka gelmişlerdi.

Lunapark geceleri çok daha güzel oluyordu. Işıklandırmaları, dönme dolapları, çarpışan arabalar, atlı karıncalar ve daha fazlası...

İkiside gerçekten çok eğleniyorlardı, sanki bu eğlencenin hiç bitmesini istemiyor gibilerdi.

Marinette ve Adrien dönme dolaba binmişlerdi ve tüm New York'un gece ışıklandırmalarını görebiliyorlardı.

Esen hafif rüzgar ortamı daha güzel yapıyordu. İkiside şu an daha fazla beraber gezememenin pişmanlığını yaşıyordu.

"Hey bak! Orada denizin yakınında!"

Adrien Marinette'nin dediği yere baktı ve bir şey göremedi.

"Hiç bir şey yok."

"Nasıl yani?"

Yan yana oturdukları için, sağ taraf Marinette'nin tarafında kalıyordu. Sol taraf ise Adrien'ın tarafında kalıyordu.

Marinette oturduğu yerden tekrar baktı ve hiç bir şey olmadığını gördü. Çünkü gördüğü sahilde beraber oynayan iki köpek, yer değiştirmişti.

Ardından Marinette diğer tarafa bakmak için yönelirken, bir anda dönme dolap durdu.

İkiside beklemediği için birbirlerine şaşkınca baktılar.

Aşağıda dönme dolabı yöneten adam konuşuyordu ama ikiside duymamıştı o adamı.

"Sayın konuklarımız, manzarayı izlemeniz için 5 dakikalık bir ara vermiş bulunmaktayız. Manzaranın keyfini çıkarmanızı dileriz."

İkiside oturdukları yerden birbirlerine bakıyorlardı sadece. Büyülenmiş gibilerdi.

Daha sonrasında ikiside kendilerine geldi ve kendi taraflarına dönüp sessizce manzarayı izlemeye başladılar.

...
İkiside sahilde kuma oturmuştu. Günün yoğunluğunu atmak için ideal bir çözümdü.

Daha sonrasında Adrien omzunda bir şey
hissetti ve omzuna baktı. Marinette uyuyakalmıştı.

Adrien gülümsedi ve gökyüzündeki yıldızlara tekrar odaklanmaya başladı. Marinette'nin saç rengi ve gökyüzü adeta birleşmiş gibiydi.

Adrien ve Marinette eve geldi. Marinette arabada
da uyumuştu. O yüzden Adrien onu ortak otel odalarındaki koltuğa yatırırdı. Çünkü Marinette'nin odasının anahtarı onda yoktu.

...
*Çünkü Marinette'nin ve Adrien'ın odası farklıydı. Ev gibi düşünebilirsiniz. Ortak alanları vardı (salon gibi) fakat odaları iki kapıyla odanın içinden ayrılıyordu.*
...

Adrien da uykusu olmadığı için koltuğun başka bir ucuna geçti ve sessizce film açıp izlemeye başladı.

Yağmur tekrar başlamıştı, zaten hava durumu da aynısını gösteriyordu. Dışarıda şimşekler çakmaya başlamıştı. Yağmur adeta taş atılır gibi cama çarpıyordu.

speechless | adrienetteWhere stories live. Discover now