LÂCİVERT | YİRMİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ♤ KARAYEL FIRTINASINA TUTULAN MOR MENEKŞELER

135K 7.7K 2.9K
                                    

Merhaba,

Biraz gecikmeli de olsa geldik. Moralim bozuk ve bu yazmamı engelleyen bir unsur oldu.

Kısa bir bölüm oldu, keyifle okuyacağınızı temenni ediyorum.

Bir önceki bölüme gelen oy ve yorumlar için teşekkür ediyorum. Emeğimin karşılığını aldığımı hissettim. İlk bölümden bu yana oylamadığınız bölümler varsa yıldıza basmanızı rica ediyorum. 

Satır aralarını çiçeklendirin, içimdeki kasvet dağılsın…

Okuduğunuz saati paylaşır mısınız?

18.09.2020

YİRMİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 

KARAYEL FIRTINASINA TUTULAN MOR MENEKŞELER

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KARAYEL FIRTINASINA TUTULAN MOR MENEKŞELER

Yazardan...

Poyrazın keskinleşen soğuğuyla bulutlar gökyüzünü terk etmiş, yıldızların parlaklığı dolunayın gölgesinde kalarak lâcivert pelerinin üstüne serpilmişti. Ürpertici bir uğultuyla kulakları tırmalayan kurt ulumaları ve heybetli ağaçların dallarından kütleler hâlinde koparak yere serilen karlar evin bulunduğu yeri oldukça tenha bir hâle bürümüştü. Gündüzün izlenmeye doyulmayan güzellikleri silinmiş, gecenin karanlığıyla manzara epey değişmiş, tabiri caizse korkutucu olmuştu.

Berceste, sırtındaki ince polar battaniyeye üşümemesine rağmen camdan izlediği ormanın ürpertici görüntüsüyle sarılma ihtiyacı duydu. Saat henüz gece yarısına ulaşmadığından uykusu yoktu. Ancak kahverengi irislerine yansıyan görüntü gözlerini kapatma dürtüsü oluşturuyordu. Sırtından aşağıya inen soğuk bir ürperti bedenini yokluyor ve bilinçaltına olmayacak şeyler fısıldıyordu.

Akif Karan duş aldıktan sonra, Berceste'yi yalnız bırakmamak için hızlıca mutfağa inmiş ve devamlı içtiği kahveden yapmıştı. Paylaştıkları anlar çoğaldıkça her ikisi de ilişkilerinden keyif alıyor ve huzuru tadıyorlardı.

Akif Karan elinde iki kupa bardakla merdivenlerin başında göründüğünde yalnızlığın verdiği rehavet nihayet genç kızın kasvetle doldurduğu göğsünden kalkmış ve rahatça nefes alabilmişti. Biraz daha camın ardındaki korku filmini andıran manzarayı seyretseydi bayılabilirdi. İlgisini bütünüyle Akif Karan'a verdi.

Kalın minderin, Berceste'nin arkasında kalan kısmına eğildi ve kupaları parkenin üstüne bıraktı. 

Berceste'nin battaniyenin altında büzüştüğünü görünce dizini yavaşça ağırlığıyla içe çöken minderin yumuşak yüzeyinden ayırarak doğruldu. 

Simsiyah kirpiklerini yelpaze misali geriye yatırarak, kahverengi göz bebeklerini oturmaktan vazgeçerek yeniden ayağa kalkan adama dikti. "Ne oldu, otursana?"

KOYU LÂCİVERT SEVDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin