Kapı çalınca yattığım betondan kalkıp kapıyı açtım. Karşımda jimin'i görmeyi beklemiyordum.
"Rose sen misin ?"
Dedi, bir süre konuşmadım susup ona bakmaya başladım.
Elini yanağıma koydu. O an gözümden bir damla yaş aktı. Jimin dudaklarıma dokundu.
"Artık yalan söylemekten vazgeç bana gerçekleri anlat"
Dedi, yüzümdeki elini tuttum.
"Anlatacağım beni aşağıda bekle"
Dedim, kafa sallayıp yavaşça aşağıya inmeye başladı. Odama girdim hızla altıma siyah bir pantolon üstüme de beyaz bir sweatshirt giyindim montumu alıp evden çıktım.
Merdivenleri indikten sonra derin bir nefes alıp demir kapıyı açtım. Binadan çıkar çıkmaz jimin'i gördüm. Kenarda beni bekliyordu, koşarak yanına gittim.
"Bekliyorum"
Dedi bana
"Be-"
Bir anda yağmur başlayınca jimin'e baktım. Jimin hemen elimden tutup beni peşinden çekiştirmeye başladı. Küçük bir telefon kulübesine girince jimin'e döndüm.
Islak saçlarıyla çok havalı görünüyordu. Yakınlığımızdan dolayı hızlı atan kalbimi sakinleştirip gökyüzüne baktım.
Gülüp telefon kulübesinden çıktım. Kollarımı açarak yağmurun beni ıslatmasına izin verdim.
"Rose ne yapıyorsun ?"
Jimin'in seslenmesini umursamadan sessizce ağlamaya başladım.
Jimin yavaşça kulübeden çıkıp yanıma geldi. Elini yanağıma koydu anlını anlıma yasladı.
"Anlat"
Dedi
"Yapamam"
Dedim çaresizce
"Neden ? Bana güvenmiyor musun ?"
Dedi
"Hayır sana güveniyorum"
Dedim
"Yapacağım şey yüzünden özür dilerim"
Dedi iki elini yanaklarıma koyarak yüzümü elleri arasına alıp dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
Kalbim çoktan ritmini değiştirirken yağmur durdu. Elimi jimin'in saçlarının arasına soktum.
Benden ayrılınca güldü bende güldüm. Kollarını bana sardı
"Beni seviyor musun ?"
Dedi hâlâ sarılırken
"E-evet"
Dedim
"Sanırım senin kalbine aşık oldum Chaeyoung"
Diyince güldüm
"Rose diyebilirsin"
Dememle dudaklarıma tekrardan yapıştı.
•••••
Jimin gidince bende eve girdim. Kapıyı açmamla karşımda onu gördüm.
"Aşağıdaki çocuk kimdi ?"
Dedi
"Sadece sınıf arkadaşım"
Dedim
"Hmm bana öyle gelmedi"
Dedi sadece boş gözlerle yüzüne baktım. Eliyle çenemi kavrayıp sıkmaya başladı.
"Bana bir daha öyle bakacak mısın ?!"
Dedi sinirle, gerizekalı herif!
"Cevap ver!"
Dedi
Yavaşça kafamı hayır anlamında salladım. Çenemi bırakarak beni geri itti. Hızlıca evden çıktı arkamdaki koltuğa oturup dolu gözlerimle tavanı izlemeye başladım.
Telefonum çalınca cebimden çıkarıp arayana baktım. Lisa'nın ismini görünce gülümsedim görüntülü arıyordu. Bana tek iyi gelen şey oydu. Yani onlar, telefonu açtım
"Selam Rosie"
Diye bağırdılar, şaşkınca onlara baktım. Jisoo unnim Jennie unnim ve Lisa yanyanaydı.
"Sizede selam"
Dedim, Jisoo unnim Lisa'nın elindeki telefonu çekti.
"Rose ne oldu ? Gözlerin dolmuş. Sanki biraz zayıflamışsın yine mi diyete girdin ?!"
Dedi sinirle
"Hayır unni sadece biraz fazla çalışıyorum o kadar"
Dedim, Jennie unnim jisoo unnimin elinden telefonu çekiştirdi.
"Benim sevgilim orda nasıl ? İyi mi ? Rose o adam sana dokunmuyor değil mi ? Yani vurmaya falan kalkmıyor"
Dedi Jennie unnim
"Hayı-"
"Hey o benim karım!"
Diye atıldı kenardan Lisa
"Hayır o benim sevgilim"
Dedi jennie unnim
"Hey benim flörtüm o!"
Dedi jisoo unnim, hepsi aynı anda bana döndü. Bende gülümsedim
"Çekmiyor sanırım kapatıyorun baybay"
Dedim el sallayıp telefonu kapattım.
Derin bir nefes verip odama çıktım. Çalışma masama oturdum elimdeki telefonun kilidini açıp galerime girdim. Jimin'in gizlice çektiğim fotoğraflarını incelemeye başladım.
Bir anda telefonum çalınca kendime geldim. Arayana baktım jimin arıyordu elim ayağım birbirine girmişti. Korkuyla telefonu yere düşürdüm. Hızla yerden geri alıp telefonu açtım.
-Alo
+A-alo
-Hey Rose nasılsın ?
+İ-iyiyim sen
-Ahh üzgünüm berbat bir giriş yaptım! Aklıma birşey gelmedi.
+Önemli değil sakin olabilirsin
-Oppa ben geldim
Jimin'in arkasından bir kız sesi gelince şaşırmıştım. Kimdi ki bu kız ?
-Rose benim gitmem gerek görüşürüz
+O da ki-
Telefonu yüzüme kapatınca sinirle çığlık attım.
"Ben senin o sarı saçlarını yolar civcive benzeyen suratını dağıtır minik serçe parmağını da kırarım!"
Diye bağırıp ayağa kalktım.
