78. Bölüm

26.8K 1.5K 577
                                    

Keyifli okumalar🌸

___

Elimdeki kağıtlara son kez göz atmaya başladım. Birazdan sahneye çıkacak ve aylardır provasını yaptığımız oyunu sergileyecektik. Aniden belime sarılan kollarla irkildim. "Şşşş. Benim"

Ata'nın sesiyle rahatlarken etrafı kontrol edip kimse olmadığına emin olduktan sonra başımı omzuna yasladım. Dudağını şakağımda hissettiğimde gözlerimi kapadım. Şu ana kadar aklımda olan her şey uçup gitmişti bile. Heyecanım, stresim, korkularım...

"Ellerin buz gibi olmuş" dedi avuçlarının arasına alırken. "Heyecanlandım sadece. Ondandır."

Beni kendine döndürdüğünde gözlerimi açtım. Göz göze geldikten sonra üstünü süzdüm. Kostümüyle gerçekten çok yakışıklı duruyordu. Elimi sıkıca tutarken rahatlatmak istercesine konuştu. "Gerilmene gerek yok. Aylardır ezber, prova başımın etini yedin. Şimdi niye heyecanlanıyorsun? "

"Suçlu mu oldum ben şimdi?"

Eli yanağımı bulduğunda kafamı çevirdim. "Ya güzelim öyle mi dedim ben? Şttt! Baksana bana. "

Yüzümü kendisine çevirdi. Bana yaklaşıp gözlerimin içine bakarak konuştu. "Ben tüm bunları senin için yaptım. Seninle birlikte olmak için katıldım. Asıl heyecanlanması gereken benim."

Eli saçımı bulurken yumuşak sesiyle devam etti. "Şimdi sakin oluyorsun. Ve birlikte o sahneye çıkıp bunu da başarıyoruz."

Elini uzattı beklentiyle. Derin bir nefes aldım. Elimi uzattığımda parmaklarımız birleşti." İşte benim sevgilim "

Saçıma küçük bir öpücük kondurup gelen hocayla uzaklaştı. "Hadi çocuklar. Sıra siz de"
~

"Yapamam" Karşımda üzünce bakan Ata bir adım yaklaştı. "Yapacağız. Birlikte üstesinden geleceğiz. Yeter ki yapma bunu. Bırakma bizi. Eğer sen bırakırsan, benim gücüm kalmaz "

Kafamı sallayıp bir adım geri çekildim. "Özür dilerim sevgilim. Senin için... Seni seviyorum"

Bir adım daha giderken bana yaklaştı tekrar. "Yapma. Yapma bunu. Ailelerimizin istediği önemli değil. Sen ol yeter. Her şeyi yeniden kurarız. Sadece sen ve ben oluruz"

Kafamı sallayıp ağlayarak sahneyi uzaklaştım. Sahnenin kenarında durduğumda bir süre arkamdan dizlerinin üzerine çökmüş duran Ata'yı izledim.

"Sen yoksan ben de olamam ki. Öldür beni burada. Senin ellerinde öleyim ki mutlu olayım."

"Hayır. Ne ben seni öldürebilirim. Ne de sen kendini. Görmüyor musun? Sen prenssin. Ailenin sana seçtiği prensesle evlenmek zorundasın. Ben ise senin düşmanın. Düşman krallığının prensesi..."

"Bu savaşı biz durdururuz. Aşkımız durdurur. "

Gözlerine bakıp bir kez daha olmayacağını belirttim. "Yıllardır süren bu savaşı durdurmaya gücümüz yetmez"

Belinden çıkardığı kılıcın sesini duyduğumda gitmek için attığım adım havada kaldı. Hızla arkamı döndüğümde yerde yatan bedenini gördüm. Daha önceden hazırladığımız boyalı poşeti patlamış ve kan olarak gözüküyordu.

Onu öyle görmemle gözümün önünde rüyam belirdi. Rüya bile değil kabustu. Kulağımda çığlıklar ve sesler yankılandı. Dolan gözlerimi kapatıp açtım. Sahnenin arkasından fısıltıyla bana seslenen hoca ve suflörle kendime gelmeye çalıştım.

Koşarak yanına gittiğimde yere oturdum. "Hayır! Hayır! Gidemezsin! Öylece gidemezsin!"

Üstüne eğildiğimden seyircilerin göremeyeceğini bilen Ata gözlerini açtı. Endişeyle bana bakıyordu. Onun bakışıyla kendime geldim. Sadece geçmiş gitmiş bir kabustu. Ata burada ve yaşıyordu. Kalbi elimin altında atıyordu.

Basketçi |                                              Yarı Texting/ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin