otuz üç

2.4K 227 430
                                    


yn: hani kendi yazdığım bölümü o kadar beğenmedim ki hikayeyi bırakasım var:D gerçekten kendime sinirliyim, bu kayıp/gerilim bölümlerini yazma konusunda ayrı bir eksikliğim var ve bölüm neredeyse 1 haftadır hazır olmasına rağmen (evet elimde stok vardı) hiç atasım gelmedi. her neyse, umarım siz biraz beğenirsiniz, iyi okumalar!! <3

_


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


otuz üç: lullaby for a cat 



Şehrin dışında, orman denilemeyecek ama yine de sık ve kaba ağaçlarla dolu olan bir yere geldiklerinde Seokjin etrafını incelemekten kendini alamıyordu. Gözleri sürekli odağından kayıyor; etrafını incelerken tehlike bekliyordu. Şehir onu boğuyordu ama zihninde başka şeyler varken bu boğucu hissi geriye atmak istiyordu.

Taehyung.

Onu bulmalılardı.

Siyah araba önlerindeydi –terk edilmiş ve tozlanmış bir halde.

"Bu ne demek?" diye mırıldandı Namjoon, arabaya bakarken. Yakınlarda bir yer görünmüyordu. "Güvenlik kameraları en son burada duruyor zaten. Bundan sonrası ormanlık alan içinde geçtiği için kameralar yok. Bundan sonra yürüyerek gitmişler, ağaçlar arabanın geçemeyeceği kadar sık."

"Ama iki yol var," diye sızlandı Seokjin, akşamın soğukluğu iliklerine işlerken. Hava kararmaya başlıyordu ve karanlık ormanda sadece vahşi ötüşler duyuluyordu. "Hangi tarafa gittiklerini bilemeyiz."

Namjoon dudaklarını araladı. "Soldan başlayalım."

"Ben de sağ tarafı alayım," dediğinde Seokjin Namjoon'un kaşları hemen çatılmıştı.

"Seni yanlış başına göndermem, saçmalama. Birlikte gideceğiz."

"Hyung, ikiye ayrılırsak daha çabuk bulabiliriz. Uzaklarda birkaç ev çatısı görünüyor, belki köy gibi bir yere çıkarız. Ya da yakınlarda başka bir şey var mı? Fabrika gibi-"

dandelion || taejinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin