ŞİMŞEK

4.6K 77 1K
                                    


Mert kızı uyandırmamaya dikkat ederek olduğu yerde yavaşça döndü. Bir kolunu kızın sırtına koydu. Diğer kolunu da bacaklarının altına koydu. Son derece nazikçe ve yavaşça kızın uyanmamasına dikkat ederek onu kucakladı. Parmak uçlarında yürüyerek onu odasına götürdü. Yatağına dikkatlice bıraktı. Üstünü karnına kadar örttü ve yine parmak uçlarında yürüyerek odanın kapısını kadar geldi. Tam ışığı kapatıp odadan çıkacakken bir kez daha bakmak istedi ona.

Arkasını döndü ve uyurken bile güzelleri güzeli olan kızı izlemeye başladı. Öylesine masum öylesine güzeldi ki bir bebeği andırıyordu uyuyan hali. Mert onun gelmesinden çok memnundu. Kendisini yenilenmiş hissediyordu. Sanki kalbi durmuştu da kız gelip ona kalp masajı yaparak onu uyandırmıştı. Yeniden dönmüştü hayata. Şimdi bu güzellik tanrıçasını uykusunda izlerken ruhunda bir şeylerin tomurcuklandığını hissediyordu. İçinde bir dirilişin öyküsü yazılıyordu o geldi geleli. Öykünün başrolünde elbette kızıl saçlı kız vardı.

Daha fazla izlemedi onu. Uykusundan uyanmasını istemedi. Işığı kapattı ve çıktı odadan. Kendisine L koltukta uyumak için bir yastık ve battaniye ayarladı. Günün yorgunluğunu üstünde fazlasıyla hissediyordu. Uykusunun gelmiş olmasına da çok sevinmişti. Kızıl saçlı kız uykusunu da beraber getirmişti. Sonunda uykularına kavuşmuştu. Bundan sonra uykusuz ve berbat geceler olmayacaktı onun için. O da artık her insan gibi sorunsuzca uykuya dalabilecekti. Başını yastığa bırakmadan önce saatine baktı. Saat daha yeni bir oluyordu. Yarın ki vizesini hatırladı. Hiç çalışmamıştı. Sabah erken kalkıp okula gitmesi gerekiyordu. Gidip sınava girdikten sonra tekrar eve gelecekti. Mert uzandı. Başı yastığa değdiği anda uyudu. İlk defa böylesine huzurla uyuyacaktı.

Gece uyandığında yine uykusunun kaçacağını sanıp korktu. Sonra yanı başında ayakta duran kızı gördü. "Neden uyandın?" diye sordu. Tam o anda öyle bir şimşek çaktı ki evin içi gündüzmüş gibi aydınlandı. Sonra da gök öyle bir gürledi ki duyanlar gök yırtıldı sanırdı. Bu ses çoğu kişiyi uykusundan uyandırmıştır diye düşündü Mert. Kız korkudan üstüne atladı. Mert onu yakalayıp ona sarıldı. Kız sayıklar gibi bir sesle "Çok korkuyorum." Diye tekrarlıyordu. Mert onun saçlarını okşadı. Parmaklarını saçlarında gezdirdi. "Sakin ol. Ben yanındayım." Dedi.

Kız onun omzuna başını koydu. "Ben bu gece burada uyuyabilir miyim?" diye sordu. Mert bu soruyu duyduğuna inanılmaz mutlu oldu. "İstediğin kadar uyuyabilirsin." Dedi. Kız halinden memnunmuş gibi güldü. O anda yine gök gürledi. Kız korkuyla Mert'e sımsıkı sarıldı. Mert nefes almakta zorlandı. Kız neredeyse içine girecekti. "Ben yanındayım." Diye hatırlattı ona. Kız biraz sakinleşti.

Kız rahatsız olmuş gibi başını kaldırdı. Mert hemen merakla sordu. "Ne oldu?". Kız yüzünde şaşkın bir ifadeyle "Kalbin neden bu kadar hızlı atıyor?" diye sordu. Mert hiç farkında değildi. Biraz sessiz olup kalbini dinleyince gerçekten de yerinden çıkacakmış gibi hızla attığını duydu. "Normaldir. Aylardır beklediği kız şimdi üstünde uyuyor. Herhalde yerinden çıkıp ona ne kadar çok sevdiğini göstermeye çalışıyor." Dedi. Kız bu cevap karşısında biraz utandı. "Beni çok mu seviyorsun?" diye sordu. Mert "Sana olan sevgimin miktarını belirleyecek herhangi bir sözcük yok." Dedi.

Bu söz kızın hoşuna gitti. Bir anda içinde ılık bir şeylerin aktığını hissetti. Kalbi ritmini arttırmaya başladı. Mert'in boynundan öptü. Mert huylanıp geri kaçtı. Kız muzip bir ifadeyle güldü. Mert bu öpücüğü çok sevdi. Biraz huylandırmıştı ama kızı öylesine çok seviyordu ki ondan gelen her şeye rıza gösterebilirdi. Kız "Hadi uyuyalım. Senin yarın sınavın vardır." Dedi. Mert "Tamam." Dedi. Kız omzunda uyuyorken heyecanını bastırıp uyuyamazdı. Bunu nasıl yapacağını bilmiyordu? Sabaha kadar bu güzelliği böylesine yakından izlemek varken neden uykuyu tercih etsin? Mert'in beyni bu şekilde düşünüyordu ama gözleri onunla hem fikir değillerdi. Birkaç dakika sonra gözleri kendiliğinden kapandı ve uyudu.

ÖZGÜR-TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin