EPİSODE 5

44.3K 2.3K 1.4K
                                    

Merhaba, yeni ailemizle birlikte geldik yine✨✨

Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayalım. İyi okumalar^^

EPİSODE 5

Vicdan sussa kalp geri durmazdı ama kalbini göğsünden kovmuş.

Yalnız yalanın bağrında uyumuşken ben,

Gözleri bakmaya kıyamayan adam elleriyle vurmuş.

Beni yalnızlığım bile dehşete savurmuş.

Değişmiş devrimlerin altında enkaza dönüşen eskimiş bir yıldım.

Yıllarca yollarımı arşınlayıp benliğimi bulmaya çalıştıkça çıkmazlara girmiş, benliğim o çıkmazlarda katletmiştim.

İçim gibi köpüren kahvenin yüzeyine dalmışken yan tarafımda hareketlilik oldu. Çakır üzerine siyah bir sporcu atleti, altına da siyah bir eşofman geçirmişti. Huysuz yüzünden zerre eksilmeden yan taraftaki kanepeye oturduğunda elleri hoyratça saçlarının arasına kaydı.

Gelişigüzel saçlarını dağıttığında yosun yeşili gözlerinin hâlâ kızarık olduğunu fark ettim. İki saat önce odada dudaklarındn dökülen kelimeler artık aramızda silikleşip yok olmaya meyleden ruhsuz harflerden ibaretti.

"Herkesi böyle vahşi vahşi izler misin Ferimah?"

Sesini duymam ve dediklerini algılamamla kaşlarım kırık hatlar gibi çatıldı. Susup gözlerimi tekrar kahve yüzeyine indirdiğimde yan gözle gördüğüm kadarıyla hoyratça saçlarını karıştırdı.

"İçmeyeceksen versene bana."

Pürüzlü sesi kulaklarım dolduğunda gözlerim yeniden yüzüne tırmandı. Uzun kirpiklerinin ardında feri sönse de hükmünü kaybetmeyen yeşilleri beni hedef almıştı.

"Ferimah," dedi yine ve yeniden adımı baskılayarak. Şu zamana kadar adım dudaklarından ne zaman çıksa yavaş ve baskılayarak çıkmıştı. "Kahveni... Verecek misin?"

Birden irkilerek elimdeki kupayı sıkı sıkıya kavradım. Çatılmış kaşlarım düzelmezken, "Birkaç kez içtim," diye konuştum. Gözlerimi ondan çekip kupanın yüzeyinde gezdirdim. "Yenisini yapabilirim."

Mutfağa gitmek için ayaklanmaya yeltendim fakat, "Midem bulanmaz," dedi aniden. Bu tekrar yüzüne bakmama neden oldu. "Ver hadi."

Alık alık suratına ve bana doğru uzattığı eline bakarken elimdeki kupayı ona verdim. Yavaşça yutkunup kenardaki küçük yastığı bağdaş kurduğum bacaklarımın üzerine katıp kollarımı etrafına sardım.

Yan gözle gördüğüm kadarıyla büyük yudumlar alarak kahveden içmeye başladı. Bir ara eli boynunda asılı zincire gitse de sporcu atletinin içinden çıkarmadı.

"Daha iyi görünüyorsun," diye mırıldandım kendimin bile şaşıracağı bir ilgiyle. "Sabahki halinin aksine."

Dudaklarına yaklaştırdığı kupa ile duraksadı. Gözbebeklerindeki siyahlık yeşillerine taşmaya başladı. "İyiyim." Kelimeler dudaklarında su yatağında akıp giden çiçekleri andırdı. "Bir asker hep iyi olur."

DEHARİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin