Kanun Kaçağı 1 (Tamamlandı)

11.bölüm

O Sancar pisliğini bulmaya gittim, kendisi kurmarhanedeydi biliyordum, ancak orda bula bilirdim zaten Balamir'i o kumara bulaştıranda o idi.

Kumarhaneye bastım, ama zaten çatışma çıkmıştı burda, her yerde kan vardı, ölmüş adamlar ve aralarında Sancar vardı, çok şaşırmıştım, hemen ordan çıktım.

Malikaneye döndüğümde ormanda ağaçlıkların arasına motorumu sakladım, sonra maskemi çıkarıp malikaneye girdim, odama tekrar pencereden çıktım.

Odaya girince üstümü hızlıca değiştirdim ve yatağıma yattım.

"Kimsin sen Kara Faruk, kim, ve beni neden kurtardın" dedim kendi kendime. Birden kalkıp "Yoksa, benim kim olduğumu biliyor musun, hayır canım nerden bilsin, ya biliyorsa, yok yok bilmiyordur" dedim kendime.

Artık hiç bir tanık kalmadığı için çok mutluydum. O rahatlıkla gözlerimi kapayıp uyudum.

Sabah ezan sesiyle uyandım, kalkıp odamdaki banyoda abdest aldım sonra üstümü giynip namaz kıldım telefonumun sayesinde kıbleyi bula bilmiştim.

Sonra yatağımın üstüne oturdum, öyle derin derin düşünmeye başladım. O an telefonum çalınca cevap verdim.

"Efendim" dedim.

"Azra, Pelin senin eşyalarını bir bavula koydu getiriyor malikaneye tamam mı, ben ona herșeyi anlattım" dedi Balamir.

"Tamam Bala sağol" dedim.

"Bu arada Sancar öldü diye duydum, sen mi öldürdün ?"

"Hayır aslında yeminimi bozmuştum ama ben öldürmedim, öldürmeye gitmiştim ama orada sanırım çatışma olmuş bu mafya babaları arasında, Sancar da ölmüştü, nefes almıyordu, göğsünden ve başından vurulmuştu" dedim.

"Hadi ya, çok şaşırdım gerçekten" dedi.

"Bende kardeşim" dedim.

"Neyse Pelin birazdan orda olur" dedi Balamir.

"Tamam" dedim ve telefonu kapatıp aşağı indim.

Merdivenlerden inerken Feride'yle karşılaştık.

"Azra hanım" dediği an sert baktım kaşımı çatarak. "Özür dilerim ben Azra diyecektim" dediği an gülümsedim. "Hazar beyler seni bekliyorlar sofraya" dedi.

"Tamam sağol abla ben iniyorum" dedim ve yemek odasına gittim.

"Hayırlı sabahlar" dedim.

"Hayırlı sabahlar güzel kızım gel otur, bizimle birlikte kahvaltı yap" dedi, bir sandalyeye oturdum, Hazar'da tam karşımda duruyordu.

"Kızım artık eşyalarını buraya getir olur mu, bizimle yerleş zaten Hazar sana söylemiştir bunu, bizimle yaşa" dedi.

Hazar'a baktım "Evet söylemişti Hazar bana, o yüzden bende kardeşim bildiğim birisine eşyalarımı getirmesini istedim" dedim.

"Çok güzel o zaman evimize tekrar hoşgeldin, burası senin de evin o yüzden evin gibi davran" dedi Hazar'ın annesi.

"Teşekkür ederim" dedim. Çayımı içip önüme peynir aldım, zeytin aldım, biraz da ekmek ve kahvaltımı yaptım.

Kapı çaldı, Feride ablada kapıya baktı.

"Azra hanım sizi bir hanım efendi istiyor" dediği an dediğine bozuldum ve bozulmuş ifademi de gösterdim Feride ablaya.

"Feride abla, ben sana Azra de demiştim lütfen, hanım nedir" dedim.

"Özür dilerim unuttum" dedi.

Hazar'ın babası gülüp "Kızım senin ne güzel kalbin var öyle, o ağız akışkanlığından öyle söylüyor sen kusuruna bakma" dedi bana.

"Evet ama Feride abla benden büyük, ben ona abla diyorum o'da bana ismimle hitap etsin" dedim.

"Tamam Azra" dedi Feride abla. Bende kalkıp kapıya baktım.