DÜZEN

4.3K 29 49
                                    


Ertesi sabah sınavı çok iyi geçti. Sınavdan sonra arkadaşları ile sınavı değerlendirdiğinde çok iyi bir not alacağını anladı. Sınavının iyi geçmesi ve iyi bir not alacağı haberi onu çok sevindirdi. Bunun için kızıl saçlı kıza teşekkür borçluydu. Bu teşekkürü ona bir tane gül alarak yapmayı düşünüyordu. Aslında çok daha fazlasını yapmak isterdi ama parası ancak bu kadarına yeterdi. Şu çiçekçilerde ne diye bir gülü on liraya satarlardı ki? Herkes bunun çok pahalı olduğunu biliyordu. Ama yine alıyorlardı. Çünkü kadınlar böyle şeylere çok memnun oluyordular. Çiçekçiler de bu durumu fırsat biliyordu tabi. İnsanların özellikle de erkeklerin kendilerine muhtaç olduklarını bildiklerinden fiyatı arttırdıkça arttırıyorlardı.

Mert eve geldiğinde kızıl saçlı kızı resim yaparken buldu. Mert'in geldiğinin farkına bile varmadı. Mert de bu durumu kullanmaya karar verdi. Sessizce kıza yaklaştı. Sonra onu aniden boynunda ürperdi. Kızıl saçlı kız bir çığlık attı "Ay!". Kız resmen havaya sıçramıştı. Mert onun böyle korktuğunu görünce gülmeye başladı. Kız ona sitem etti. "Ne yapıyorsun pislik? Korkudan aklım çıkıyordu. İnsan öyle mi gelir?". Ardı ardına sorular sorarak ona sitem ediyordu.

Mert arkasında sakladığı gülü çıkardı ve ona uzattı. Kız gülü görünce kızgınlığı hemen geçti. Aniden pamuk gibi oldu. "Bana çiçek mi aldın?" diye gülümsedi. Mert "Hem de gül aldım." Dedi gururla. Kız çiçeği ondan aldı. Burnuna götürdü ve kokladı. "Çok güzel kokuyor. Çok teşekkür ederim." Dedi sevinç içinde. Mert "Seni böyle mutlu edeceğini bilsem daha önce alırdım." Dedi. Kız "Sahi bugün nereden esti çiçek almak?" diye sordu. Mert "Sınavım çok iyi geçti." Dedi. Kız "Dün gece seni ders çalışmaya zorladım ve sınavın iyi geçti. Sen de teşekkür etmek için çiçek mi aldın?" diye sordu. Mert "Evet tam olarak böyle oldu." dedi. Kız "Çok kibarısın teşekkür ederim." Dedi.

Mert ona sarılmak için yaklaşmıştı ki kız onu geri itti. Mert ne olduğunu anlamadı. Kız önlüğünü göstererek "Üstün başın boya olacak." Dedi. Gerçekten de kızın önlüğü hep boyalıydı. Kızıl saçlı kız etrafında bir şeyler aradı. Mert "Ne arıyorsun?" diye sordu. Kız o sırada aradığını bulmuştu. Boyalı fırçasını arıyordu. Fırçasını aldı ve Mert'in burnunun üstüne boya sürdü. Mert hemen geri çekildi. Eliyle burnunun üstünü silerek "Ne yapıyorsun? Burnum hep boya oldu." dedi. Kızıl saçlı kız elini göğsünden aşağı sürterek indirdi "Oh canıma değsin. Sen beni korkutursan ben de seni boyarım." Dedi.

Mert "Önlüğünü çıkarsana." Dedi gayet ciddi görünüyordu. Kızıl saçlı kız onun bu ciddiyetinden korkmuştu. "Neden?" diye sordu. Mert "Çıkar yoksa bütün ortalığı mahvedeceksin." Dedi. Kız onun ne demeye çalıştığını anlamadı ama yine de önlüğünü çıkardı. Önlüğünü çıkarır çıkarmaz da Mert onu kucaklayıp odaya götürdü. Kız onun sırtını yumruklayıp "İndir beni. Ne yapıyorsun sen?" dese de Mert hiç oralı olmadı. Onu yatağa bıraktı. Kız yataktan doğruldu. Mert'e tokat atmak üzereyken Mert onu kolundan tuttu. Avuç içini öptü. Kızıl saçlı kız sanki sakinleştirici iğne yapılmış gibi bir anda yumuşadı. Mert bunu fırsat bilip onu gıdıklamaya başladı. Kız bir yandan gülüyor bir yandan da "Yapma." Demeye çalışıyordu. Sonra Mert durdu.

Çünkü kızın gülmekten gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı. Mert durunca bu defa kız onu gıdıkladı. Ama Mert gıdıklanmadı. Hiçbir şey hissetmiyordu. Kızıl saçlı kız "Sen neden gıdıklanmıyorsun?" diye sordu. Mert "Bilmiyorum." Dedi şaşkınlıkla. Kız birkaç defa daha denedi. Ama sonuç değişmedi. Mert onun kendisine ne kadar yakın olduğunu fark edince onu boynundan öptü. Bu Mert'in çok hoşuna gitmişti. Kız ise her seferinde huylanıyordu. Bu durum Mert'e daha çok keyif veriyordu. Kız "Huylanıyorum. Öpmesene boynumdan." Dedi. Ama bunu kızarak değil gülümseyerek söyledi. Mert "Ben boynundan öpmeyi seviyorum." Dedi.

ÖZGÜR-TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin