6

785 82 10
                                    

Louis setin ilk gününde hazırlıkların bitmesini bekliyordu. Saçı ve makyajı yapılmıştı. İlk sahne arkadaşlarıyla oturup artık hayatına birini alması gerektiğini konuştukları sahne olacaktı. Daha sonrasında Harry onlarla aynı mekana girecek ve ikisinin gözleri bir süre kesişecekti.

Harry'yi görmemişti henüz. Diğer oyuncular çok tatlı gençlerdi. "Louis, başlıyoruz." diyen set asistanına baktı. Başını sallayıp karavandan çıktı. Harry'nin diğerleriyle konuştuğunu görünce duraksadı. Araları giderek daha da berbatlaşıyordu.

Yanlarına yaklaşıp "Merhaba." dediğinde Harry'nin gülüşü yavaşça düştü.

"Merhaba. Ben gidip son hazırlıklarımı yaptırayım, size kolay gelsin." Louis'nin yüzünün düştüğünü görünce dayanamayıp ona sarılarak yanağını öptü. Louis'de onun sarılışına karşılık verdi.

"Herkes yerini alsın." ikisi birbirlerinden ayrılıp farklı yönlere ilerlediler. Kayda girdiklerinde her şey olması gerektiği gibiydi. Taa ki Harry gelene kadar.

Louis Harry'ye baktığında ve göz göze geldiklerinde gözleri doldu. "Kestik!" sesini duyduğunda başını eğerek ayağa kalktı. "Louis iyi misin?"

"Bana birkaç dakika izin verir misiniz? Hemen dönerim." deyip ayağa kalkarak karavanına koşturdu. Harry arkasından koşturarak yanına gittiğinde Louis'nin karavanın kapısını kilitlediğini fark etti.

"Lou, açar mısın kapıyı?"

"Biraz sonra geliyorum." dediğini duysada kapıya sertçe vurdu. Louis irkilerek kapıya bakıp onu vazgeçiremeyeceğini anlayınca kapıyı açtı. Harry içeri girip kaşları çatık bir halde onu süzdü. "Bir şeyim yok, bir anlık öyle gözlerim şey oldu. Bak iyiyim."

"Buna dışarıdakileri inandırabilirsin ama beni inandıramazsın. Neyin var?" sessiz kalıp aynadan kendine baktı. Gözlerinin kenarlarını kurulayıp derin bir nefes aldı. Harry onun kolundan tutup kendisine çevirdi. "Konuş benimle Louis."

"Ne konuşayım? Yüzüme bakmaktan bile kaçınıyorsun Harry, ne konuşayım seninle?"

"Kaçınmıyorum." Louis alayla güldü.

"Okuma provasında yüzüme dahil bakmadın, sonra başkasıyla fotoğraflarım çıktı diye trip atıyorsun. Sonrasında mesajlarıma cevap vermeyip aradığım zaman kısa cevaplar vererek konuşmak istemediğini net bir şekilde göstermiş oldun. Şimdi karşıma geçmiş seninle konuşmamı söylüyorsun. Artık gerçekten iyi arkadaş kategorisinde yer almıyoruz."

Harry ağzını açıp geri kapattı. Ne söyleyeceğini bilmiyordu. Başını göğsüne yaslamasını sağlayıp saçlarını okşadı. "Özür dilerim."

"Özür falan dileme, bırak beni." diyerek kollarından kurtulmaya çalıştı.

"Louis?" dışarıdan gelen sesle mecburen bıraktı Harry onu. Kapıyı açıp çıktı dışarıya. Louis'de arkasından onu takip etti.

"Sorun yok, arada oluyor böyle." diyerek gülümsedi. Harry bir kere daha onun ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu anladı. Louis'nin yüzüne pudralama işlemi yapıldıktan sonra tekrar eski yerlerine geçip Harry'nin sahneye girdiği yerden aldılar.

Bu defa daha hatasız bir çekimden sonra herkes kendi karavanına çekildi. İlk gün olduğu için kısa bir kısım çekilmişti. Louis üzerini değiştirip koltuğa yattı. Çalan telefon zil sesiyle iç geçirip kim olduğuna bakmadan çağrıyı cevapladı.

"Alo?"

"Otoparkta bekliyorum." telefon yüzüne kapandı. Sinirle ayaklanıp ceketini üzerine geçirerek karavandan çıktı. Otoparka öyle bir hışımla gidip Harry'nin arabasını buldu ki üstün bir hız gerektiriyordu bu durum.

F•R•I•E•N•D•S | LarryWhere stories live. Discover now