Bölüm 38

2K 94 453
                                    

İki kişinin aşkının birleştiği, diğer ikisinin ise buna tanıklık ettiği sinemanın arka kapısından ileri doğru ilerlerken, dördünün üzerine çöken problematik havadan eser yoktu. Yanlış anlaşılmalar adım atmakla düzelmiş, kalbin önemsemesine rağmen ağızdan çıkan kırıcı sözler işlevini kaybetmişti. En sonunda, hayatlarına film arası gibi giren bu durum şu anda gülümseyen suratlarıyla artık ilerlemekteydi.

Taehyung ve Jin'in karşılaştıkları manzara sonrası Hoseok'la Jungkook'u baş başa bırakmak için içeri girmelerine rağmen onların kendilerine yetişmesi pek güç olmadı. Sanki az önce bir şey olmamış gibiyken, suratındaki gülümsemeler yeterince her şeyin olduğunu gösteriyordu. Açıkça dile getirilmeden bile her şey belliydi. Ancak Taehyung'un filmde yaşadığı adrenalin yüzünden tuvalete gidip yükselen metabolizmasını biraz rahatlatması gerekiyordu. ''Ben tuvalete gidiyorum, siz salona dönebilirsiniz.''

Adımlarını yavaşlatarak sözünün onlara ulaşmasını bekledi bir müddet. Aralarından Jin, arkasını dönüp yanına geldiğinde Hoseok ve Jungkook'un önden gitmelerine izin verdiler. Bu sefer baş başa kalmaları için kasıtlı hareket etmemişlerdi. Görevleri de artık burada son buluyordu, artık onlara göz kulak olmaları gerekmeyecekti. Zaten onların da buna pek dikkat ettiği söylenemezdi. ''Korku filmlerinde genellikle gruptan ayrılan kişilerin başına hep kötü şeyler gelir. O yüzden ben de geliyorum seninle.''

Beraber tuvaletin içerisine doğru yol alırken Taehyung duyduğu sözle, inanmayarak küçük bir gülüş attı. Yaptığı tespitin doğru olduğunu bilecek kadar korku filmi izlemişti, bu yüzden hak veriyordu. Fakat böyle bir bilgiyi şu anda bulundukları duruma uyarlamasını oldukça gülünç buldu. Yanında kalmak için her türlü bahaneyi bulacak, bulamasa bile doğrudan söyleyecek kadar istekliydi. ''Alt üstü bir tuvalete gidiyorum, ıssız ve telefonların çekmediği karanlık bir ormana değil.''

Karşılık olarak Jin'in omuzlarını silktiğini görünce Taehyung gülümsemesini sürdürdü. Tuvaletin içerisine tamamen girdiklerinde, dolu bir tuvalet kabini dışında etrafta kimse yoktu. O anda itiraf etmeden geçemeyecekti, film izlerken içeceğini neredeyse bitirmişti ve yaşadığı heyecanlı iniş çıkışlarla adrenali neredeyse tavan yapmıştı. Bu durumda tuvalete girmemek bir seçenek bile sayılmayabilirdi fakat kendisinin aksine tuvalette neredeyse kimse yoktu.

Vücudundaki gerilimi bırakmak için işini hemen halledip ellerini yıkamaya doğru yöneldiğinde, Jin de oradaki orta tuvalet kabininin içine girdi. Üzerinden inanılmaz bir yük kalktığını hissederken Taehyung ellerini yavaşça sabunla yıkamaya başladı. Ellerini yıkarken bir yandan her bir noktasını net bir şekilde gösteren aynaya baktı, ne halde olduğunu görmek için.

Saçlarının parlaklığı gündüz ışığından daha da aydınlatırken üzerini, yüzü olduğundan daha da beyaz görünüyordu. Birkaç saçı istemsizce kendi başını alıp özgürlüğünü ilan etmişken düzeltilmesi gerekiyordu. Dudakları hafiften çatlamış, bakıma muhtaç görünüyorlardı. Jin'le beraber olması göz altı morluklarına iyi gelirken, dudaklarına hiç de iyi gelmemişti. Sürekli ıslatıldıkları için zaman zaman çatlaklar oluşmuştu belirli yerlerde. Yine de engel olarak görmedi bunu, birkaç bakım uyguladıktan sonra eski yumuşaklıklarına kazanabilirlerdi.

Gittikçe köpüren elleri yeteri seviyeye kadar ulaşınca, musluğu açıp suyla yıkamaya başladı. Gözlerini aynadan alıp ellerine odakladığında arkasındaki bir kapı da açılmış bulunmaktaydı. Jin'in çıkmasını umarak gözlerini tekrar yukarı kaldırıp aynadaki yansımaya baktığında, umduğunu bulamadı. Dolu olan ilk kapı açılıp tanımadığı genç bir adam musluklara doğru gelirken bakışlarını tekrar aşağı indirdi.

Bakışlarını çabucak indirdiğinden olsa gerek, o tuvalet kabininden çıkan adamın kendisine gözlerini kısarak baktığını görmemişti. Arkasındaki gündelik kıyafetlerine rağmen oldukça temiz bir görünümü olan genç adam lavaboya yaklaştı. Yüzünü göremediği Taehyung'un aynadaki yansımasına bakarken tanıdık bir yüz gördüğünü düşünüyordu. Düşünüyor fakat bu yüzün nereye ait olacağını kestiremiyordu. Okul, iş veya sokakta gördüğü birisi? Hayır, hiçbiri değildi o çocukta geceye saklı bir dokunuş vardı. ''Sen... Nyks'teki striptizcisin öyle değil miydi? İsmin de Vante'ydi.''

NIGHT CHANGES ~TaeJin~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin