🍷¦Jeon Jeongguk¬°🍷
🍒>Kang¦ Min Hae¬°🍒
Ben nefes almakta zorlanıyordum. Ne kadar güçlü olsamda o adam kadar güçlü değildim. Bir yumruğu yetti zaten. Gözlerim, Jungkook o adamı öldüresiye vurduğunu görerek kapandı.
Dayanamadım. Yada ben çok yoru...
İşte o anda dayanamayıp başımı kontrol edemedim. Kafam Jungkook'un ellerinin üstünde dayanıyordu resmen. Bana şekeri yedirdi. 1-2 dakikaya yarı yarıya kendime gelebildim.
JK: İyi misin?
MH: Evet. Teşekkürler.
JK: Üstünü değiştirip aşağıya gel. Yemek yiyeceğiz.
Kafamla onaylayıp dolaba yöneldim. Jungkook'da odadan çıktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Giyinip aşağıya gidicektim. Ama yolu bilmiyorum. Bende korumalara sordum. Jungkook bey nereye gitti diye. Beni aşağıya götürdü. Herkes oturuyordu. Yemek masasında. Jungkook elini şıklatıp konuştu.
JK: Buraya otur Min Hae.
Bu adam neden sinirli her zaman? Gerçi öbürleride aynı... Jungkook boş olan tabağıma masadaki herşeyden azar azar koydu.
JK: Bunlar bitince geldiğin odaya geri dönebilirsin Min Hae.
Kafamla onaylayıp yemeğe başladım.
JK: Hayır hayır! Bıçakla Min Hae.
MH: Ah doğru.
Sıcak bir gülümseme ile karşılık verip etimi kesmeye çalıştım.
JK: Min Hae gittiğimiz yemekli toplantılarda da böyle yapıcak mısın?
MH: Ama et çok sert. Kesemedim.
Dudak büktüm. Jungkook her zamanki gibi kaşları çatık bana bakıyordu. Önümden tabağı aldı. Kendi kestiği tabağını benim önüme koydu.
JK: Al. Hemen yiyip odana uçuyorsun.
Sen benim babam değilsin ki... Thc!
MH: Tamam.
Yemeğimi yiyip odama gittim. Ya hem bana çocuk gibi davranıyor. Hemde ciddi olmamı istiyor. Of ben daha 16 yaşındayım! Mecbur kalmasam asla burda kalmam.
Yatağa uzandım. Gözlerimi kapattım. Sarkan ayaklarımı sallandırdım. Boş boş tavanı incelerken o kadar sıkıldım ki tavandaki topurcukları saymaya başladım.
...
MH: İki bin yüz atmış beş, ikibin yüz atmış altı, iki bin yüz atmış yedi, ikibin yüz atmış seki-
JK: Napıyorsun?
MH: Tavandaki topcukları sayıyorum.
JK: Ne? Topçuklar mı? Gel artık uyuyalım. Yorgunum.
